English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kalıyorsun

Kalıyorsun traduction Anglais

3,625 traduction parallèle
Yalnız kalıyorsun.
Gets lonely.
Sonra dinlemesini sağlamak zorunda kalıyorsun.
Then you got to make her listen.
Yani nasıl hissettiğini açıklamak zorunda kalıyorsun.
I mean, you have to explain how you feel.
Bu aralar nerede kalıyorsun?
Where are you staying these days?
Ya bak ne diyeceğim. Ben çok şaşırıyorum he böyle sen tek kalıyorsun burada.
How do you manage to live by yourself without your family minding'?
Bu otelde mi kalıyorsun?
Are you staying here at the hotel?
Niye burada kalıyorsun?
What's keeping you here?
Affedersin, dinlemiyordum. - Hayır, sen kalıyorsun.
I'm sorry, I wasn't listening.
Yetimhanede kalıyorsun, Peder bunu çok iyi biliyor.
You're from the orphanage, the priest knows that.
Çekimlerin çoğundaysa tekdüze kalıyorsun.
In the video, the majority of the takes, it literally just became flat.
Niçin sen değişmek zorunda kalıyorsun ki?
Why do you have to change?
Wilson, sen kalıyorsun.
Thank you. Wilson, you stay.
O hala aynı yerde mi kalıyorsun?
Oh, yeah, so you're still living at the same place?
Neden bu odada kalıyorsun?
Now why are you locked in this room?
New York City'de kalıyorsun.
You are staying in New York City.
Eskimiş klimayı en yüksek derecede çalıştırmak zorunda kalıyorsun ama manzara muhteşem.
You have to take a shaky old lift to get to the top, but the view is brilliant.
O binada yalnız mı kalıyorsun?
Are you staying alone in that building?
Hiç para ödemeden 6 aydır evimde kalıyorsun.
6 months without paying any money at all you are staying at home.
Sen bizimle kalıyorsun.
You stay on us.
Elbette dönemezsin. Bu gece burada kalıyorsun.
No, of course not.
Öyleyse neden sessiz kalıyorsun?
Then why are you just remaining silent?
Yani kalıyorsun.
So you're staying?
Vurulduktan sonra ilk kez işe gelmişim, sen geç kalıyorsun.
Was my first day back at work since the shooting and you're late?
- Geriye sen kalıyorsun.
That leaves you.
Bu arabayı garajına park etmekten utandığın için, çadırda yaşamak zorunda kalıyorsun.
'Cause you're embarrassed to park this in your driveway, so you have to live in the tent.
Mario, stüdyoda benimleyken herhangi bir sebepten ötürü bir derece altta kalıyorsun ve çaba göstermiyorsun maalesef.
Mario, unfortunately, in the recording studio with me, For some reason, your pitch is almost always under.
Sen kalıyorsun
Stay.
Sen kalıyorsun.
You're staying.
Sen burada kalıyorsun.
You're staying here.
McCall, üç dersten kalıyorsun.
McCall, you're failing three classes.
- Bu teklifin çok hoş ama okulda kalıyorsun.
- It's nice of you to offer, but you're staying in school.
Geç bile kalıyorsun!
I've had enough!
Hayır, sen burada kalıyorsun!
No, you're staying here!
İşin yok ama, çalışmak için burada kalıyorsun.
Stay home to work when you don't have a job.
Ya çok hafif kalıyorsun...
You either go way too small...
Yine de Grant hakkında sessiz kalıyorsun.
And yet you're silent about Grant.
George'un burnunun dibinde flört etmesini izlemek zorunda kalıyorsun
You having to watch George dating right under your nose?
Bak, bu gece ablanın yanında kalıyorsun.
Look, you stay at your sister's place tonight.
Biliyor musun, Cris... hep bu evin içinde tıkılıp kalıyorsun,
You know what, Cris... It's because you're always stuck here in the house and, you never go out.
- Komik değilsin ve geç kalıyorsun.
You're no fun. And you're late.
Ne kadar zamandır burada kalıyorsun?
How long have you been here?
Bu yüzden burada kalıyorsun.
I mean, that's why you're... here in this place.
Bu otelde mi kalıyorsun?
Are you staying at this hotel?
- Neden bu odada kalıyorsun?
Why are you locked in this room?
Duke, bu gece benimle kalıyorsun.
Duke, you'll stay with me tonight.
Peki, açıklığa kavuşturmak gerekirse, Beni yarı çıplak kadınların, ve bedava şekerlemelerin olduğu partiye böyle gönderiyor ve sende George Tucker'da kalıyorsun öyle mi?
So, just to be clear here, you're sending me off, looking like this, to a party full of scantily clad women high on free candy while you go spend the night at George Tucker's?
Tabor Heights'ta mı kalıyorsun?
Staying in Tabor Heights?
Neden kısa boylu sabıkalıların resimlerine bakıyorsun?
Hey, why are you pulling all these mug shots of short people anyway?
Sen burada kalıyorsun.
You stay here.
Yaşadığı sürece Afrikalı askerler bölgede yetersiz kalıyor. - Bunun dışında ne yapıyorsun?
Whilst he lives, African union soldiers are powerless to control the area.
Artık sen de çalışıyorsun. Tabii cesedinin üzerinde kalıntılarınla ve bıçakta parmak izinle bulunmasını istemiyorsan.
Now you are,'unless you want her body being found with your dirty business all over her'and your prints on the knife.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]