Kırk traduction Anglais
3,966 traduction parallèle
Punk Rucky'yi gelecek sefere renkli basmam için kırk dolar.
Forty dollars to print PunkRocky in color next time.
Jennifer Lopez kırk yaşında mı?
- J.Io's in her 40s? - Mm-hm.
Hava her gün kırk altı derece.
( Alex laughs )
Çünkü sen kırk, bense otuz sekiz yaşında olacağım.
Because you're turning 40 and I'm turning 38.
Kırk yaşına gireceğim.
I'm turning 40.
Az önce kırk yaşında girdiğini öğrendim.
I just learned that you're 40.
Kırk yaşında mısın?
Are you 40?
Kırk yaşımı hatırlıyorum, gözümü kapatıp açtım, doksan olmuştum.
I remember when I was 40, and then I blinked, and there I was, going to be 90.
Kırk beş yaşındaydı.
She was 45 years old.
Pete kırk yaşına giriyor ve...
Pete's turning 40.
Kırk yaşından sonraki doğumlar çok risklidir.
It's a much riskier pregnancy after 40.
Kırk yaşında değilim.
I'm not 40.
Tanıdığım çoğu arkeolog büyük keşifler yapmadıkça memnun olmazlar o da tabi şanslılarsa kırk yılda bir olacak bir şey.
Most archaeologists I know are only satisfied making big discoveries... which if they're really lucky, it only comes along once in a blue moon.
Kırk gündür bir zinciri aşamadınız.
You haven't past over the chains for 40 days.
Kırk gündür buradayız, Akşeyhim.
We have been here for 40 days
Yedi, on iki, yirmi, otuz beş kırk altı ve elli biri, biraz daha görmemiz lazım.
We need to see more of seven, twelve, twenty, thirt-five, forty-six, and fifty-one.
kırk sekiz dolar.
Forty-eight dollars.
Yirmi iki bin yüz kırk.
Twenty-two thousand, one hundred and forty.
Kılı kırk yarmamalısın.
You don't have to over-analyse everything.
Kırk bin!
Forty thousand!
Kırk sekiz saat çok çabuk geçti.
Forty-eight hours passed quickly.
Hayat gerçekten kırkında başlıyor.
Life really starts at 40.
Keşiş kırk yaşına girmiştir ve hiçbir zaman ormana girecek cesareti bulamamıştır.
The monk turned 40 and had never dared to go into the jungle.
Kırk yaşına geldiğimizde, herkesi arkamızda bırakıp gidecektik buralardan.
When we are 40, we'll move in together, if either doesn't have anyone.
Veya ünlü generallerle akraba da olabilirsin fakat Day'in kırkırtma ve dürtüleri yardımcı olacaksa yeni ve iyileşmiş Matt Clark'i serbest bırak, ona ihtiyacım var.
And maybe you're not related to any famous Generals, but if any of D-Day's poking and prodding has helped release a new and improved Matt Clark, I need him.
Hadi, Herman, kırk iki insanı öldürdün.
Come on. Herman, you killed 42 people.
Amerika'nın ortasında yaşayan bir kadını alır ailesini parçalarsan, başarılı olmak için erkeklerden çok daha fazla çalışmak zorunda bırakırsan ve onu kızının kendisi evde yokken, yiyecek parası kazanmak için çalışırken öldürüldüğünü bilerek yaşamaya mahkum edersen ve sonra oğlu da aklını kaybederse ve kırk iki insanı, kırk iki çoğu öldürürse katlederse ve artık kimsenin onunla konuşmamasını ve kimsenin dinlememesini sağlarsan ve sonra da işinden kovarsan, böyle bir denklemde, evinde yalnız başına kalmış bu kadının tamamen aklını kaçırması için daha ne kadar zaman geçmesi gerekir?
If you take one woman living in the middle of America, break her family apart, force her to work harder to get ahead in her career than any man would force her to live with the knowledge that her daughter was killed while she was at work, trying to make money to pay for food, and then have her son lose his mind and massacre 42 people, massacre children, and make sure that nobody talks to her, nobody listens to her, and then fire her... In an equation like that, how long would it be until she would go completely insane all alone in here?
Marsha'nın arkasından koştum. Kırk beşliği tam ensesine doğrulttum ve şöyle dedim. Ölmeye hazır mısın, balo kraliçesi!
I put a.45 right to her back, and I said, "are you ready to die, prom queen?"
O kırk iki insanı öldürdü. Sadece kafası karışık bir çocuk. Bizden bir farkı yok.
He's just a disturbed kid, just like we all are.
- Kırk metre.
40 meters.
Kırkımda öleceğim.
I'm going to die at 40.
Ve o masör, Boaz, kırk yılda bir zor bulunur!
And that masseur, Boaz, it's once in a lifetime!
Kırk yılın masa başında geçmiş!
The 40 years has not been outside.
Kırk dokuz.
Forty-nine...
Kırk yıl boyunca babama ve bu aileye sadık kalmış bir adamı.
A man who was loyal to my father and this family for forty years.
Kırk yıldır insan kanı tatmıyorum.
I haven't tasted human blood for 40 years.
- Oh, bir saat kırk beş dakika kadar.
- Oh, about three quarters of an hour.
Umarım benim yaptığım gibi kırkırdayıp kalçalarını sallamazsın.
I hope you don't have to giggle and shake your ass like I did.
Kılı kırk yarman gerekirdi Frank.
You would have to be very thorough, Frank.
Üç rakamlı bir şifre olduğunu varsayarsak dört saniye ile bir saat kırk üç dakika arası bir zaman.
Assuming it's a three-number combination, somewhere between four seconds and one hour and 43 minutes.
- Kılı kırk yardın Frank.
You have been thorough, Frank.
Hayatımızdaki kırk günlük boşluk geçti gitti.
Our 40 days in the wilderness have passed.
Eğer bu konuda kılı kırk yaracaksın madem, onu ben zorladım.
If you want to get nit-picky about it, I made him.
Kırk yıI geçse de orada çalışmayı düşünmem.
I would never consider working there in a million years.
Dokuz yüz kırk dokuz mektup mu gelmiş?
I have nine hundred and forty-nine e-mails?
Üstelik aynı hastalığa sahip ama farklı şirketlerden gönderilen insanları otuz kırk kere gördüğü halde.
Where as patients from other carriers, same disorders.. He'd see thirty of forty times.
Maç başına kırk sekiz sayı.
Forty-eight points a game.
Bir gecede yaklaşık kırk mil.
Damn near forty miles in one night.
Hayır, bunu düşünmem ırk olarak duyarsızlık olurdu.
No, that would be racially insensitive of me to think that!
Bu kasabada ispanyol ırkından birileri var mı? çünkü şu ana kadar kıçımı tekmelememiş olan tek ırk onlar kaldı.
Are there any Hispanics in this town'cause right now that's the only ethnicity that hasn't kicked my ass yet.
Hollywood onun için korkunç bir hayal kırıklığıydı. Hele o zaman ırk faktörü de ilave edilince stüdyolar eski büyük bir Çinli yıldızı istemedi.
Hollywood was a terrible disappointment to him, especially because then you throw in the racial factor as well, that studios did not want to back a major Chinese star.