English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Marshall

Marshall traduction Anglais

5,246 traduction parallèle
Marshall, bu da geçecek.
Marshall, this will pass.
Nasılım ama? Önemli olan şu ki, Marshall üç sene sonra bu zamanlar her şey harika olacak.
The point is, Marshall, this time in three years, everything is gonna be great.
Marshall, Star Wars izlemek ister misin?
Marshall, you want to watch Star Wars?
Resmi Şerif işleri.
It's official Marshall business.
- Aman Tanrım, şerif olmuşsun.
Oh, my God, you're the Marshall.
Şerif...
Marshall...
Taze kahve Şerif Bey.
Fresh coffee, Marshall.
Isaac'in seni Şerif yapmasının bir nedeni var,... onun için yeterliysen, benim için de öylesin.
Isaac made you Marshall for a reason, and if you're good enough for him, you're good enough for me.
Ancak Merhamet'e bir daha yolunuz düşerse, birisine orada neden bir şerif ya da polis olmadığını sorun.
'But next time you're in Mercy, ask someone why'they don't have a Marshall or a Sheriff or policeman there.
Hawks'ın sahibi ve müdürü olan Pittman'ın yaptığı takım seçimi radyodaki yorumcular ve hayranlar tarafından sorgulanıyor.
"Talk radio was lit up with commentators and fans " questioning the player cuts by newly installed G.M., owner Marshall Pittman. "
Marshall. Bu şaka mı?
Uh, Marshall, is this - - is this a joke?
Marshall söz konusu olunca hayat köpekbalıkları yüzmek gibidir.
Well, with Marshall, it's like swimming with sharks.
Marshall, Houston'dan Cal Wooler'la görüştü. 40 dakika konuştular.
Marshall had a meeting with Cal Wooler from Houston. They talked for 40 minutes.
Marshall, Wooler'ın takım için uygun olmadığına karar verdi.
Ultimately, Marshall decided Wooler wasn't a right fit for the team.
Marshall, eski karın senin bir taraflarını hedefliyor.
Marshall, your ex-wife's going for your balls.
Marshall Pittman. Damon Razor olarak bilinen oyuncunun üçüncü seçmelere kalması durumunda onu alabileceğimizi söyledi.
Marshall Pittman, who came by to tell me that if the player formerly known as Damon Razor is still available in the third round, we will be taking him.
René Lenier midir Drew Marshall mıdır adı her neyse büyükannemi bir vampir değil o öldürdü.
Rene Lenier or Drew Marshall or whatever his name was killed my gran not a vampire.
Acele et, Marshall eve gelmeden bitirelim.
Hurry up, before Marshall gets home.
O akşam Lily Teyze'niz ve Marshall Amca'nız şık bir yemeğe gideceklerdi.
That night was the night of Aunt Lily and Uncle Marshall's fancy dinner.
Marshall, sadece bir rüyaydı.
Marshall, it was a dream.
Marshall şu an ağlıyordur herhâlde.
Marshall's probably crying right now.
Marshall, deli gibi davranıyorsun.
Marshall, you are being crazy.
Selam, Marshall.
Hey, Marshall.
Lily, Marshall'a Frankenstein ve Güzel ve Çirkin'deki Fincan'la alakalı olan rüyasını anlatmamaya karar verdi.
Lily decided not to tell Marshall about her dream involving Frankenstein and the tea cup from Beauty and the Beast.
Marshall Pittman'ı biliyor musun? Evet.
You know Marshall Pittman?
- Marshall?
Marshall?
Marshall Pittman, New York Hawks'ın sahibi.
Marshall Pittman, owner of the New York Hawks.
- Bana Marshall de.
Uhp, uhp, uhp. Call me Marshall.
Marshall.
Marshall.
Birlikte çok şey yaşadık Marshall.
We have been through a lot together, Marshall.
Dün ufak bir sorun çıktı.
He had a minor setback yesterday, Marshall.
Marcia ve Marshall Langman şehrin ahlak bekçisi.
Marcia and Marshall Langman are the town's morality watchdogs.
Marcia motive olmuş, hesapçı, aşırı uyanık ve kocası Marshall... Civelek.
Marcia is motivated, calculating, and hyper-vigilant, and her husband, Marshall, is... vivacious.
Ben Marshall Langman ve burada söylüyorum :
♪ I'm Marshall Langman and I'm here to say ♪
Çok teşekkürler Marshall.
Thank you very much, Marshall.
Marshall, okul müdürü.
Marshall, the headmaster.
Bay Marshall tabii ki spor salonuna gitti.
Well, Mr. Marshall went to the gym, of course.
Bay Marshall bu kurulun bir dolar bile kâr etmek için bütün okulu kapatacağını biliyor.
Mr. Marshall knows this board would take down the whole school just to save a buck.
Marshall hiçbir yerde yok.
I don't see Marshall anywhere.
2012'nin mayıs ayında Marshall'la Lily evlerinde doğum öncesi parti verdiler.
In May of 2012, Marshall and Lily hosted a baby shower in the apartment.
Of, Marshall bebek konusunda aşırı stres yapıyor.
Man, Marshall's really stressing out about this baby.
Marshall, ne oluyor?
Marshall, what is that?
Tamam, Marshall. Otur, konuşacağız.
Okay, Marshall, sit down ; we need to talk.
Mesela Marshall Amca'nız böyle bir şey demediğine yemin ediyor :
- For instance, Uncle Marshall -
Marshall, şu an tek istediğim biraz huzur, biraz sessizlik ve aklıma geldiği için de biraz spagetti.
Marshall, what I need now is some peace, some quiet, and now that it's out there, some spaghetti.
Marshall'la Lily'nin çocukları olacak.
Marshall and Lily are having a baby.
"Marshall'la Steph Sonsuza Kadar" yazısı gerçekte "Steph'in erkek arkadaşı ıslahevinden bir hafta önce çıkınca Marshall'la Steph iki gün" olarak gelişti.
In reality, "Marshall and Steph 4-eva" turned out to be "Marshall and Steph for two days until Steph's boyfriend got out of juvie a week early."
Efendim, Marshall?
Yes, Marshall?
Ben Marshall.
Hey, you've reached Marshall.
Çocuklar, Lily Teyze'niz doğum sancısı çekmeye başladığında Marshall, Barney Amca'nızla Atlantic City'deki biraz uygunsuz bir yerde Yoda gibi konuşacak kadar sarhoştu.
Kids, when Aunt Lily went into labor, Marshall was somewhere slightly inconvenient, in Atlantic City with Uncle Barney, and drunk to the point of talking like Yoda.
Atla, Marshall.
Hop on, Marshall.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]