English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Metropolitan

Metropolitan traduction Anglais

608 traduction parallèle
New York Metropolitan Operası tenorlarından biriyim.
Tenor at the New York Met.
Metropolitan'da mı sahneye çıkacaksınız Bayan Kane?
Are you singing at the Metropolitan?
Otel Metropol'deki ayırtılan yerlerle ilgili.
About our reservations at the Hotel Metropolitan.
Demek, garip biri benim rahatım için böylesine olağan dışı bir ilgi gösterdiğine göre, sanırım, Otel Metropol'de kalacağım.
Well since some strange person has taken such an extraordinary interest in my welfare I think I shall stay at the Hotel Metropolitan.
"Sherlock Holmes'a, Otel Metropol."
It says right there. Mr. Sherlock Holmes, Hotel Metropolitan.
Hayır, bence amaçları bir mesaj göndermekti. Bu mesajı almak için Otel Metropol'de olacağımdan emin olmak istediler.
No, I rather think they intended this as a message and they wanted to be sure that I'd be here at the Hotel Metropolitan to receive it.
"Başkentte de olsa, sömürgede de olsa tüm Fransızların, " yabancı bir orduya hizmet için... "...
All French nationals are banned from leaving French territory, be it Metropolitan or colonial, to serve in a foreign army.
Burası Opera.
This is the Metropolitan.
- Jenny Tuffle Metropolitan Operası'nda.
Can you imagine? Jenny Tuffle at the Metropolitan.
Metropolitan Opera Evi'nde söylüyor.
No, Father. She sings at the Metropolitan Opera House.
Tabii ki, her gün görmüyoruz Metropolitan'dan Genevieve Linden'i.
Beautiful. Of course, we don't get Genevieve Linden of the Metropolitan every day.
Metropolitan Opera Evi'ni, Tommaso denilen adamın... yönettiği orkestrayla birlikte ayarlamış.
And what a plug. He's grabbed off the Metropolitan Opera House with the full orchestra... conducted by this fellow Tommaso... whatever his name is.
Metropolitan'da mı?
At the Metropolitan?
Metropolitan tiyatrosunda La Traviata'nın bir matinesi vardır.
There was a matinee of La Traviata at the Metropolitan.
- Metropolitan.
- The Metropolitan.
New York Metropolitan Müzesi'nde böyle bir portre asılıdır.
There is such a portrait hung in the Metropolitan Museum in New York.
Ne var ki kendisinin göz önüne her çıkışı... her seferinde şehir polisinin tetikteki bakışları altında gerçekleşiyordu.
With the inconvenient consequence that her public appearances were invariably made under the watchful eyes of the metropolitan police.
- Metropolitan havaalanına.
- Metropolitan Airport.
Purvis ve o kız Metropolitan Havaalanında bir kiralık uçaktalar.
Purvis and the girl Metropolitan Airport chartered plane.
Metropolitan Havaalanı ile irtibata geçin.
Contact Metropolitan Airport.
- Bence çok kötü.
- You'll never make the Metropolitan.
Birkaç hafta sonra, polisin yoğun aramaları neticesinde, bebek arabası bir gece yarısı bulundu Bayswater'ın tenha bir köşesine bırakılmıştı.
A few weeks later, through the elaborate investigations... of the metropolitan police... the perambulator was discovered at midnight... standing by itself in a remote corner of Bayswater.
Londra Polis Teşkilatı Adli Laboratuvar
METROPOLITAN POLICE FORENSIC LABORATORY
Rosie, sadece ne gördüğünü söyle ve biz Londra Büyük şehir polisi, aynı şeyin tekrar olmaması için elimizden geleni yapalım.
Rosie, just tell me what you saw, and we at the London Metropolitan Police will do all in our power to see that it doesn't occur again.
Ordunun mucizeler yaratmasına rağmen onuncu günde Washington nüfusunun % 60'tan fazlası hala metropolitan bölgesindeydi.
Although the authorities and the military worked miracles when the 10th day dawned more than 60 percent of Washington's citizens were still in the metropolitan area.
Geçen akşam Metropolitan'da bir filmin galasına gittik.
Last night we saw a first-run movie at the Metropolitan.
Moskova ve bütün Rusya'nın metropoliti, Filip :
Philip, Metropolitan of Moscow and of all the Russias :
Ve Moskova Başpiskoposluğu görevini kabul et.
And for this accept the office of Metropolitan Bishop of Moscow.
Ufak kasabalarda da çok fırsat olur Davey ama ben bugün bir işe girişecek olsam metropol kentlerden birine yönelirdim.
Lot of opportunities in a small town, Davey but me, if I was starting out today I'd head for one of the metropolitan centers.
Neresi olsun Dennis, Margarine mi, Metropolitan müzesi mi?
What will it be, Dennis, the Modern or the Metropolitan?
Metropolitan'a gidelim.
Let's go to the Metropolitan.
Altı yıllık taşra başarısından sonra, Hemşire Sharon Falconer F-A-L-C-O-N-E-R huysuz ve coşkulu metropol halkıyla karşı karşıya geldi.
After six years of backwoods success, Sister Sharon Falconer - F-A-L-C-O-N-E-R - faced a fractious, overflowing, metropolitan crowd.
"Karşı karşıya geldi."
- "Metropolitan crowd." - Um...
Savunma avukatı, büyük metropolümüz Chicago'nun son modasını mı sunuyor bize?
Is the counsel for the defence showing us the latest fashion from the great metropolitan city of Chicago?
Zorlu savaştan iki gün sonra,... bayrak metropolitan bölgesinde dalgalanıyor.
After two days of harsh fighting,... the national flag waves on almost all the metropolitan territory.
Açıkça ifade etmek gerekirse, Ruslar saldırdığı takdirde... tam bir çöküşü önlemek ve düzeni sağlamak için büyükşehirlerde düzenli birliklere ihtiyaç duyarız.
Obviously, if the Russians struck, we'd need disciplined troops in the metropolitan areas to keep order and prevent complete breakdown.
Çek ellerini onun üstünden yoksa bütün inekleri buraya çağırırım!
Get your hands off him or I'll call the Metropolitan scuffers!
Cemaatin önüne çıkıp da, başkentte, benden yardım istersen kardeşliğin önünde, Andrei Rublev'in önünde, o zaman sana köle gibi hizmet ederim köpek gibi, ölene dek.
Before the community, the metropolitan, ask me to help you before the brotherhood, before Andrei Rublev. Then I shall serve you like a slave like a dog, until the day I die.
Başpiskopos bizi çağırdı haçı öptürdü ve uyum içinde yaşamaya söz verdirdi.
The Metropolitan summoned us and made us kiss the cross and swear to live in harmony.
Başpiskopos bizi haç öpmek için çağırdı.
The Metropolitan summoned us to kiss the cross.
İki antisosyal bugün hücrelerine yerleştirildi Batı Metropolitan Bölgesi'nde.
Two cells of antisocials were located earlier today... in the western metropolitan area.
Palmer, gelmeden önce, metropolitan polisinden D-72 yetkisi ve AF-410 arama yetkisi almakta güçlük çektim.
Palmer, I took the trouble of getting a D-72 authorisation, an AF-410 and a search warrant from the Metropolitan Police.
Bu örgütten imparatorluk yarattım öyle ki, Metropolitan Steel ve United Motors'un birleşiminden daha büyük.
I built this organization into an empire, bigger than Metropolitan Steel and United Motors combined.
Hatta, eyaletteki en büyük.
In fact, in the whole goddamn metropolitan area.
Metropolitan Müzesi'ne gidiyorum.
Not at all. I'm going to the Metropolitan Museum.
Bu Metropolitan Polis Departmanı'ndan Teğmen Bell.
Here is lieutenant Bell from the metropolitan police department
Tokyo Büyükşehir Polis Teşkilatı
TOKYO METROPOLITAN POLICE DEPARTMENT
20 yıl önce, bu geniş çorak toprakta kimse, her türlü kentsel hizmetleri barındıran ve Amerikan anakent merkezlerinde yaşanan hiçbir sorunu olmayan her yönüyle gerçekleştirilmiş kentler inşa edebileceğimizi düşünemezdi.
20 years ago, no one could imagine that in this vast wasteland, we would build fully realized cities with all of the urban services and none of the urban problems of America's metropolitan centers.
- Metropolitan Sanat Müzesinde sergilendiğini " anlatmasıyla devam ediyor.
- to the Metropolitan Museum of Art " -
" Metropolitan'daki büyük Cézanne tablomu gördün mü?
" You've seen my big Cézanne at the Metropolitan?
Bu, Metropol Bölgesi Kimlik Kodu.
That is a metropolitan area identification code.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]