English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Milyonlarca

Milyonlarca traduction Anglais

6,782 traduction parallèle
Milyonlarca insan öldürüldü lordum ve onları kadınların durup dedikodu yaptıkları yerin karşısında duran bir taşla mı hatırlayacağız?
Millions of men killed, my lord, and we'll remember them with a stone cross for women to stop by and gossip?
Eğer İsviçre Devleti yerini bulursa, kendisini hapishanede uzun yıllar ve milyonlarca dolarlık para cezası bekliyor olacak ki bu da neden gizlendiğini açıklar.
If the Swiss government could locate him, he'd be facing years in prison and millions in fines- - which is presumably why he's gone into hiding.
Ve Gotham şehrinin milyonlarca dolar vergi parasını bu problemi düzeltmek için harcadı.
And he spent millions of Gotham City's tax dollars trying to fix it.
Dünya'nın dikkatini kuraklıklara ve milyonlarca hayatının kaderine çekti.
They called the world's attention on droughts, and the fate of millions of lives.
Uzay istasyonundan milyonlarca km uzakta değilsem, Sims'te asla otomatik pilota almama izin vermezler.
They never let me turn the auto pilot off on the Sims unless we're literally a million miles away from docking.
dAha fazla insan ona milyonlarca soru sordukça, bu onun için gittikçe zorlaşacak!
And the more people talk about it and ask a billion questions, the harder it's gonna be for her!
Bu yoğunluk milyonlarca yıldır yeryüzünde görülmüyor.
400 parts per million, which is a concentration not seen on Earth in millions of years.
... milyonlarca yıldır dünyada görülmeyen bir yoğunluğa ulaştı.
... reaching a concentration not seen on the Earth for millions of years.
Milyonlarca milim var.
MAN : I'm a million-miler.
Macera, en zor bulunan akrabalarımızdan birinin arayışıyla başlıyor. Yüz milyonlarca yıl önce karaya sürünerek çıkan balıklar.
'We begin with a search for some of our most elusive relatives -'fish that crawled onto land hundreds of millions of years ago.'
Ama bu tetrapodlarla ilkel balıklar arasında yine de milyonlarca yıllık bir boşluk vardı.
But between these tetrapods and ancient fish, there was still a gap spanning millions of years.
Tiktaalik gibi balıkların sahip olduğu türden 2 çift yüzgeç, milyonlarca yıl içinde dünyadaki bütün kemikli hayvanların sahip olduğu 2 çift uzva evrilecekti.
Over millions of years, the two pairs of fins in fish-like Tiktaalik would lead to the two pairs of limbs in every bony animal on Earth.
Milyonlarca yıl içinde buna benzer yüzgeçler birçok farklı yapıya evrildi.
Over millions of years, fins like these evolved into a myriad of forms.
Milyonlarca yıl geçti ve daha da yeni varyasyonlar ortaya çıktı.
As millions more years passed, new variations emerged.
Sana milyonlarca kez söyledim, ona dokunmadım bile.
I told you a million trillion times, I did not touch her.
Ancak görev yerlerinde bellerine kadar çamura batmış bir şekilde akıllarını oynatacak kadar korkmuş olsalar da yerlerinde kala ve Kral ve ülkesi için ellerinden geleni yapmaya kararlı milyonlarca genç için... -... sizce bu adil olur muydu?
But is it fair to the millions of men who stood by their posts up to their waists in mud, terrified out of their wits yet determined to do their best for King and country?
Gezegenimiz milyonlarca farklı türe ev sahipliği yapmaktadır.
Our planet is home to millions of different species.
Cabot geldiğinde bu kıta bugün olduğundan çok daha fazla,.. ... milyonlarca yabani geyik topluluğunu barındırıyordu.
When Cabot arrived, this continent supported huge populations of wild deer, millions more than it does today.
Her yıl milyonlarca hektarlık araziyi yakıyorlardı.
They were burning tens of millions of hectares each year.
Oluşan bu koşullar muhtemelen milyonlarca yıldır burada görülmemiştir. Aslında bu sınırlar geçmiştekinden çok farklıdır.
Creating conditions that have probably not been seen here in a million year but it's a fundamentally different frontier than the past.
Milyonlarca dolar, hem de her yıl.
Millions... annually!
İyi haber şu ki, benim gibi deli raporu olanları bekleyen milyonlarca iş olmalı. Ama durun!
Good thing there's a million positions waiting for someone with my psychiatric record.
Milyonlarca kişi tanıyor. Siten sağ olsun.
Millions of guys do, thanks to your website.
Milyonlarca yıl geçmesine rağmen Shinobi'ler arasında savaş dinmek bilmedi.
Through the Millennia that has passed fighting between Shinobi has not ceased.
Cumhuriyetçi partinin tasarladığı şeyi bir düşünsene, milyonlarca kadın iş gücümüz olduğunda kazandıklarının 2 / 3'ünü...
Imagine what it'll mean to the Republican Party when million of women in our workforce who earn 2 / 3 as much as...
İlk olarak, bağış toplamayı reddetti, hatta özellikle sana oğlunun trajik ölümünden sonra milyonlarca dolar paranın akacağını söylememe rağmen.
First, he's refused to do any fundraising, even though I specifically told you that the tragic death of his son would bring in millions of grief dollars.
Yağmur mevsimi boyunca milyonlarca tırtıl, bol miktarda yaprakla beslenerek şişmanlar.
During the wet season, millions of caterpillars grew fat on an abundance of leaves.
Demek istediğim şey şu : Bu ikisinin bahçede dövüşmek için milyonlarca sebebi olmasına rağmen onlar olgun olmayı seçtiler.
What I'm trying to say is that these two have a million reasons why they should be putting up their dukes in the quad, but they are choosing to be mature.
Milyonlarca yıldızın doğuşunu görmüşsün, ne var bunda?
You've seen a million stars born, so what?
- Dalekler milyonlarca yıldız yok etti.
Daleks have destroyed a million stars.
- Milyonlarca hem de.
Oh, millions and millions.
Tv'de milyonlarca kez gördüm ve şimdi hemen önünde duruyorum.
I've seen it on TV a million times, and now I'm standing right in front of it.
Milyonlarca dolar.
Thousands and thousands of dollars.
Evli, milyonlarca doları var on parmağında on farklı işi var.
Millions of dollars, married, has his fingers in a dozen different pies.
Milyonlarca kez de söylesem bir şey fark etmeyecek değil mi?
I could say that a million times and it wouldn't make no difference, would it?
Kadınsa daya yeni aldığı milyonlarca dolar değerindeki boktan balmumu evini kaybetmekten korkuyor.
And she was afraid of losing the zillion bucks'worth of bougie house crap she just bought.
Milyonlarca dolar bağşladı, bu resim sergilenmeye devam etsin ve de birgün karşısında ölebilsin diye.
She donated millions of dollars to secretly keep this painting on display... And one day die in front of it.
McQuaid'a bizimle çalışması için milyonlarca dolar para veriyoruz.
We contract out millions of dollars of work a year to McQuaid.
Milyonlarca dolar değerinde sanat eserleriyle dolu.
Filled with artwork worth millions of dollars.
Ve şehire verdiğin zararlarla milyonlarca dolara mal oluyorsun.
And you're costing millions of dollars to the city In damages.
Milyonlarca kadın ciddi bir yan etkisi olmadan doğum kontrol hapı kullandı.
Millions of women have used the morning-after pill with no reports of serious complications.
Evet, ama Pritchard, yalan söylediğini bildiği bir görgü tanığını kürsüde kırıp geçerdi. Bunu yapmasını milyonlarca kere gördük, değil mi?
Yeah, but Pritchard would have decimated a witness that he knew was lying on the stand.
Milyonlarca sorum var.
I've got, like, a jillion questions.
Her yeni günün güneşi altında milyonlarca olasılık şekillenir.
A million possibilities taking shape under each new day's sun.
Milyonlarca iblis var.
There are millions of demons.
Dışarıda eğer eğitim verilseydi çok şey başaracak milyonlarca insan var.
I agree. There are millions out there who could have done so much if they'd only been given an education.
Tamam, 1955'teki 21. doğum gününde Biff ilk bahsini oynadıyacaktı ve milyonlarca dolar kazandı.
Okay, so, it wasn't until his 21st birthday that Biff had will have placed his first bet and made his millions.
I ellerimde milyonlarca kan var.
I have got the blood of millions on my hands.
Ve bu patlamalar milyonlarca aynı anda patlayan nükleer silaha eşdeğer olabilirler.
It's a huge explosion, and we call it a solar flare. And this can be equivalent to millions of nuclear weapons Exploding simultaneously.
- Yapımcılar bana milyonlarca dolarlık... - Evet. -... bütçe ayırdılar.
- And the studio entrust me with $ 100 million budget.
Evet, milyonlarca insan gibi.
Yes, millions of people do.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]