English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Mühendis

Mühendis traduction Anglais

1,503 traduction parallèle
O bir mühendis, Iden.
She's an engineer, lden.
Doktor bana başarılı bir mühendis oldunu söyledi.
The Doctor tells me you're an accomplished engineer.
Dahi, genç, oldukça iyi görünen mühendis tuzağını kurar.
GENIUS, young, somewhat good-looking engineer sets trap.
Ya uzaylı, ya inek, ya robot ya çiftçi ya da mühendis.
It's either an alien or a cow or a robot or a hillbilly or an engineer.
Bebek uzaylı ya da robot ya da çiftçi ya da mühendis olabilir.
Uh... the baby might be an alien or a robot or a cow or a hillbilly or an engineer.
Erkek ve sanırım uzaylı-çiftçi, robot-mühendis-inek bir çocuğun taşıyıcı annesi.
Well, he's sort of a guy and he's reportedly a surrogate mother for an alien-hillbilly, robot-engineer-cow baby.
Dilbert'a karşı velayet davasında uzaylılar, robotlar, inekler, çiftçiler, bir milyarder ve 17 mühendis tarafından açılış konuşması alalım.
Let's have opening arguments in the custody case of "Dilbert versus the aliens, robots, cows, hillbillies, a billionaire and 17 engineers."
Ne kadar ısrar edersen et bilmene gerek olmayan şeyleri açıklamak için 17 mühendis.
Exactly, and 17 engineers to explain things, no matter how much you insist you don't need to know.
Bu kadın, bizim ihtiyacımız olan suyu sağlayan sulama tesisinde Baş Mühendis.
This woman is a Chief Engineer of an irrigation facility which provides water to half the subcontinent.
Kendim yapmış olsam da, Şef Mühendis için iyi bir seçim.
A good choice for Chief Engineer, if I do say so myself.
Doktor, programınızın ciddi zarar gördüğünü, ve sizi onarabilen tek kişi bir mühendis olduğunu düşünün, diyelim... bir yüzyıl önce.
Doctor, imagine that your program was seriously damaged, and the only person who could repair you was an engineer from, say... a hundred years ago.
O bir Danışman Binbaşı, mühendis değil.
She's a Counselor, Lieutenant, not an Engineer.
B'Elanna Torres, Şef Mühendis.
B'Elanna Torres, Chief Engineer.
- Mühendis.
- Engineer.
Ve birkaç düzine mühendis.
And several dozen engineers.
Bebek uzaylı, robot, inek çiftçi ya da mühendis olabilir.
The baby might be an alien, or a robot, or a cow, or a hillbilly, or an engineer.
Bu cyborgu Mars üslerimizden birinde bir mühendis şeklinde içeri girmeye çalışırken yakaladık.
We found this cyborg trying to pass himself off as an engineer at one of our Mars bases.
Şimdi de bir mühendis mi oldun?
You're an engineer now.
Bir şair, matematikçi, astronom ve mühendis olan...
A poet, mathematician, astronomer and engineer,
Mühendis, bu ışığı aniden yakma.
Mr. Engineer, stop flashing this light.
Mühendis, sen hala lambayla mı oynuyorsun?
Mr. Engineer, are you still playing with the light?
Mühendis bey söylediğim gibi.
Then, do as I told you.
Mühendis bana para vermedi.
The engineer has given me no money.
Ahbap, ben bir dakikada, M.I.T.'de senin yerini alacak 100 mühendis buldum.
DUDE, I GOT A HUNDRED ENGINEERS AT M.I.T. WHO'D TAKE YOUR PLACE IN A MINUTE.
Bu daha eğlenceli. Başka bir şey var mı, Bay Mühendis?
Anything else, Mr. Engineer?
O bir mühendis.
Matthis, the engineer.
Mühendis olan sensin.
I thought you were the engineer.
Mühendis burada değil.
The engineer isn't here.
Mühendis değilim
I'm a palaeontologist, not a mining engineer.
ve beni de mühendis...
And think of me as the engineer
ve ah, mmmm emek veren mmm yetenekli içerden bir mühendis sağlanabilirdi.
and uh, and uh, and hand holding capability that an internal engineer could provide.
Eğer Qualcomm'daki kişi ise bu onun sosyal mühendis olduğunu ispatlar.
If he in fact was the person who was at Qualcomm... then he was a good social engineer.
Kendisi zeki bir mühendis. Karşı yük makarayı buldu.
He patented the counterweight pulley.
... gergin bir mühendis.
And check this out.
Buraya bir mühendis getirmeliyiz.
We need an engineer out here.
Ben Kumandan Tucker, Şef Mühendis, ve buda bilim subayımız, yardımcı komutan T'Pol.
I'm Commander Tucker, chief engineer, and this is our science officer, Sub-commander T'Pol.
Bir kaç mühendis, hepsi o.
A few engineers, that's all.
Yardımcı mühendis,
The assistant engineer,
Bütün gördüğüm halüsilasyon gören bir Mühendis.
All I see is a delusional Engineer!
Bu mühendis kendi gezegenini görmeni mi istedi?
This engineer wanted you to see her planet?
Sizce kariyerimi bir yabancı mühendis için üç günlük bir görevde tehlikeye atar mıyım?
Do you think I'd jeopardize my career by messing around with some alien engineer on a three-day mission?
Walter'ın babasının eğlence parkı vardı. Scott ise mühendis.
Walter's dad owned an amusement park and Scott's an engineer.
Uyduruktan bir mühendis değil. Tasarım yapanlardan.
Not a "whoo-whoo" engineer, one who actually designs stuff.
Pekin'li bir mühendis olduğunu söyledi.
He said that he was a engineer from Beijing.
1000 civarı mühendis ve bilimadamımız bundan geçmek için sabırsızlanıyorlar.
We've got 1,000 engineers and scientists just drooling'to go through this thing.
Büyükşehir ( Londra ) polisinin... Operasyonel Destek Biriminde kıdemli mühendis.
Senior Engineer at the Operational Support Unit of the Metropolitan Police.
Baş mühendis Gorelov'a ve 3. reaktör tamir ekibine teşekkür ederiz..
Ourthanks to ChiefEngineer Gorelov... and the third watch reactor unit... for a job well done.
İşte buradasın, mühendis bozması.
There you are, you engineering puke!
Bir süre dolanıp düşüneceğim... herşeyi bir mühendis gibi planlayacağım!
I'll beat'bout the bush f'r a while, and it'll come out neat, like an eng'neer's plan!
Yarı inek, yarı mühendis.
[LAUGHING] Part cow, part engineer.
Al bakalım mühendis.
Here, engineer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]