English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Neyin

Neyin traduction Anglais

32,044 traduction parallèle
Neyin var?
What's wrong?
- Blake, neyin var?
- Blake, what's wrong?
Warren, sezaryenden sonra saracak neyin var?
Hey, Warren, what do you have to pack her with?
- Ve sonunda neyin ne olduğunu anlayacağız.
- And I'm gonna find out exactly what you are once and for all. - Yeah. - Oh.
Neyin ne olduğunu sen de biliyorsun zaten.
I mean, you know.
Çok geçmeden neyin peşinde oldukları ortaya çıktı.
It soon became clear they were after something else.
Kaybedecek neyin var?
What do you have to lose?
Neyin var senin?
What the hell is wrong with you?
Sen neyin kölesisin?
What are you a slave to?
Neyin var senin?
What's wrong with you?
- Neyin var senin?
- What's up with you?
Senin neyin var?
What's up with you?
Sanki neyin delice olduğunu söylemek gibi.
It's like that saying about what crazy is.
Nerede neyin olduğunu bilmenin senin için önemli olduğunu biliyorum ama lanet olsun Red. Ben 3 eski karısı olan bir papazım.
I know it's important for you to know what's moving where, but damn it, Red, I'm three ex-wives into this ministry.
Ancak her gün uyanıp neye inanacağına bugün neyin doğru olduğuna ne zaman kalkıp ne zaman duracağına karar vermek zor bir iş.
But to get up every single day and do the hard work of deciding what to believe, what's right today, when to stand up or stand down,
- Kaşınmak da neyin nesi?
- What's with the scratching?
Benim için başka neyin var?
What else you got for me?
Neyin doğru olduğunu bilmek istiyorum.
I just want to know what's true.
Red ona neyin çarptığını bilmiyordu.
Red didn't know what hit him.
Benim için neyin var?
You have something for me?
Neyin sunumunu yaptın, başarısız deneyinin mi?
Would you say you made, like, a big stink about it?
Neyin içine doğru uçtuğumuzu bilmiyorum.
There's no telling what we're flying into.
Bütün bunlar da neyin nesi?
What is this all about?
Teklif edecek neyin var?
What do you have to offer?
Bakalım neyin varmış günışığı.
Right, well, let's see what you got, sunshine.
- Senin neyin var?
What do you got?
Neyin var?
What's with you?
Neyin var?
- What is wrong with you?
- Neyin tam üyesi?
- Of what?
- Neyin var?
- What's up?
O ve ben ikimiz eğer bunu yapmazsak bizi neyin beklediğini biliyoruz.
He and I both know what awaits us if we don't.
Onu neyin beklediğini gösterdim,... bu bile tek başına insanlığını kapatmasına yetti.
I gave him a look at what awaits him, and even that was enough to make him flip his humanity switch.
Neyin peşindesin?
What are you up to?
Neyin nasıl olduğunu öğreneceğim.
And I will figure it out.
Neyin olduğunu anladım.
I see what's going on with you.
Senin neyin var böyle?
What's going on with you?
Neyin var senin?
What is with you?
Neyin var?
What's going on?
Oraya neyin içine girdiğimizi bilmiyoruz.
We just - - we don't know what we're walking into here.
Dün neyin vardı bilmiyorum ama başın dertte.
Don't know what was with you yesterday, but you're in trouble.
Evet ama yine de bu da neyin nesi?
Yeah, but still... I mean, what the hell?
Neyin var senin?
What is wrong with you?
- Benim için neyin var?
What do you got for me?
- Başka neyin var?
- What else you got?
- Neyin kısmı?
Part ofwhat?
İşte, ailenin neyin peşinde olduğunu görüyorsun.
Here, see what the family are up to.
Onu alırlar ve bir daha neyin peşinde olduklarını anlayamayız.
And they'll take him and we won't ever know what they're up to.
- Neyin sebebini?
Why what happened?
Neyin var?
- No, now. What's going on with you?
Neyin var, ufaklık?
What's going on, kiddo?
- Senin neyin var?
What is going on with you?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]