Niç traduction Anglais
336 traduction parallèle
- Pikniğe mi çıkıyorsunuz?
Going for a pic-nic?
KOSHIKAWA KLİNİĞİ
KOSHI KAWA CLI NIC
KOSHIKAWA KLİNİĞİ ŞİFALI BİTKİ BAHÇESİ
KOSHI KAWA CLI NIC HERB GARDEN
Nic.
Nic.
Hepimiz birlikte çalıştık. Çocuklarımıza bir klinik yapmak için. Oğlum için.
We worke d together, all of u en to build a cli nic for the childr and for my son.
İşte al, Nic.
Here you are, Nic.
Sen neden gitmiyorsun, Nic?
- Why don't you go, Nic?
- Nic...
- Nic...
Ve Bayan Nic ile Pat'i de.
And Mrs Nic and Pat.
- Bayan Nic mi?
- Mrs Nic?
Bir fedakârlık yapan takım arkadaşına basit bir teşekkür hoş olurdu.
Simple "thank you" would have been nic "e..." ... for a teammate who lays down a sacrifice.
- Çok korktum.
Ooh, I'm shaking. Try and have a nice time, Nic.
Çok güzel görünüyorsun Nic.
Oh, hey, yeah. You look lovely, Nic.
- Güle güle Nic.
Bye, Nic.
- Nic...
Nic.
Seni üzdüğüm duygusundan kurtulamıyorum Nic.
I can't get over the feeling that I let you down, Nic.
Piknik sepetimi arakladılar.
They swiped my "pic-a-nic" basket.
Nic, Buraya gel.
Nic, come here.
Buda Nic.
This is Nic.
- Onun adı Nick.
- It's Nic, man.
Hadi, Nic.
Come on, Nic.
Selam, Nic.
Hello, Nic.
Hadi Nic.
Come on Nic.
- Hazır değil misin, Nic?
- Not ready, Nic?
NYBÜ'de geçen gecelerde.
The nights in the NIC-U.
Ya da her neyse...
- ( woman laughing ) - Or a pic-nic...
Nic?
Nic?
Nic!
Nic!
Nancy, Nic'e söyle de saçını boyamasın.
Nancy, tell Nic not to dye his hair.
Hoşça kal Nic.
Bye Nic.
Oğlun Nic uyuşturucu kullanıyor.
Your son Nic takes drugs.
Nicole seninle yaşayabileceğimi sanmıyorum.
Oh, nic... Nicole, I just don't think I can live with you.
O ve Nicholas Cage'in ruh eşi olması saçmalıkları falan.
All that crap about her and Nic Cage being soul mates.
Beraber biraz zaman geçirsek iyi olur diye düşündüm.
I just thought it'd be nic e to spend some time together.
Milli İstihbarat Kurulu'ya toplantım var.
I've got a meeting with NIC.
Nik- -
Nic- -
Nick tahliller için örnek almak ister misin?
- Nic, you want to take point an M.O.?
Üzgünüm, Nick.
I'm sorry, Nic.
Hey Nick!
Hey, Nic.
Nick bir saat daha buldu.
Nic found another watch.
Bekle!
- Nic, wait.
Ya doğruyu söylüyorsa Nick, bir düşün.
What if she's telling the truth, Nic?
Nic, neredesin?
Nicoletta? Where are you?
Yarın döner miyim, bilmiyorum lNic?
I thought you were at home. Nic.
Burası da güzelmiş!
This is a... nic
Nic?
We'?
Do... mi... nic!
Do... mi... nic!
Dinle Nic.
Listen, Nic.
Düğün için düşünmemiz gerekecek Nic.
We might have to think about the wedding.
Bak, geçen geceyle ilgili olarak
Nic, look, about last night.
Demek istediğim bir gün alabiliriz Nic.
We...