Of be traduction Anglais
185,780 traduction parallèle
Of be.
Damn it.
Kibarlıkla zamanını boşa harcamış olurduk.
Being nice would just be a waste of her time.
Bu işlere hiç bulaştırmamalısınız onu.
She should be kept out of all this.
Ne zaman kendimi koruyabilmeye başlayacağım?
When am I going to be able to take care of myself?
Kuvvetle muhtemel CIA'ın Moskova biriminin Direktör Yardımcısı olacak.
Most likely going to be Deputy Chief of the CIA's Moscow station.
Herhangi birimiz hedeflenebiliriz.
Any of us can be a target.
Patronluk etmesi en kolay insan değildim sonuçta.
I mean, I'm not the easiest guy to be the boss of.
Yeni baştan başlamak.
To be pulled out of this shit... start over.
Evgheniya'yla birlikte fotoğrafını çektiğin adam kuvvetle muhtemel CIA'ın Moskova biriminin Direktör Yardımcısı olacak.
The man you photographed Evgheniya with is most likely going to be Deputy Chief of the CIA's Moscow station.
Kabul edilirse birkaç ay orada kalacak sonra eve dönecek, ardından birkaç ay daha gidecek peşine tekrar eve dönecek.
If he gets in, he'll be there for a couple of months, back home, then gone for another couple of months, and back home again...
Dünyanın en harika çocuğusun sen ama senin bile casus olabileceğini düşünmem gerekiyor.
You are the greatest kid in the world, but I have to think of you like you could be a spy.
Wyatt'ın başı belada sanıyorsun, sen içinde yüzeceğin bok dolu okyanusu hayal edebiliyor musun?
You think Wyatt's in trouble now? Can you imagine the ocean of crap you'd be swimming in?
Ve bundan utanmana gerek yok.
And it's nothing to be ashamed of.
Elbette harika olur.
Yes, of course. Yeah, that would be great.
" Telefonumu getirmedim çünkü beraber daha fazla vakit geçirip sosyal medyadan uzaklaşacaktık ya!
I didn't bring my phone because I thought we're supposed to be more mindful of our time together and be off social media!
Ayrıca bunu iddia etsem... yani geçmiş yüzyılın en yetenekli komedyenlerinden olup 1979 yılındaki meşhur
And had I claimed to be one of the finest comedians of our past century and been able to perform anything from his quintessential 1979.
Gerekli olursa Kansu eyaletinde on şehirlik bir turne yapabilirim. "
You know, I could do a ten city tour of the Gansu province if need be.
Bu bölgedeki bir dizide oynamakla ilgilenen insanların listesini yapmakla başlayalım.
Let's start getting lists of people who may be interested in acting in a television series in the area.
Sonunda birinizi yakalıyorum. Seni yakalayacağım.
Eventually I end up catching one of you, and it's gonna be you.
Kurutucuyu tamir ettim Claire. Bu büyük an için burada bulunma şansına erişmiş oldun.
I fixed the dryer, Claire, and you get to be here for the moment of truth.
- Hadi be!
Get out of here.
- Bahçıvanlar gibi betonu sulasam olur mu?
Can I be in charge of watering the cement - like the gardener?
Şansına küs, teleivizyon biraz önce çalışmıyordu.
You may be out of luck. The TV wasn't working a minute ago.
- Müşterilerinden biri bu mayın tarlasını almayı düşünüyorsa ikinci kötü kararları da bu olur.
If one of your clients is actually thinking about buying this minefield, that would be their second bad decision.
Bunu yapmanın daha iyi bir yolu olmalı.
There's got to be a better way of doing this.
Karşısında utanmamın mümkün olmadığı tek kişiyi aradım.
I called the one person I couldn't possibly be embarrassed in front of.
Asıl senin, git al hemen.
You're supposed to be taking care of it ;
Ona söylerseniz, ikimizin de üstüne gelir.
And if you tell her, she's gonna be all over the both of us.
Kısa cevap, hayatımızı ve ölümümüzü kontrol etmemiz gerektiğine inanıyorum.
Short answer, I believe we should be in control of our life and our death.
Wi-Fi'dan çekinmemize gerek yok.
I don't think we need to be afraid of the Wi-Fi.
- Evet, üzgünüm. Fakat buradaki meslektaşım, ders saatinde bir şeyler oluşturmamızın daha öğretici olacağı konusunda çok ısrarcı.
Yeah, sorry, but my colleague here was pretty adamant that a better use of class time might be to learn while accomplishing something.
Farklı açılardan veya ışıklandırmayla fotoğraflar bulursanız eğlenceli olabilir.
And it's good if you get, like, weird angles or lighting of your food. So it should be pretty fun.
Amerikan kültürüyle alakalı bir tavsiye vereyim, Corvette, bir adamı o biçim bir adam yapar.
A little piece of advice regarding American culture, a Corvette takes a certain sort of man to be able to pull off.
Karşı cinsten biriyle sabaha kadar sevişmezsem eğer, akşam yemeğine buradayım.
Be back for supper, that is, of course, unless I get fucked to death by the fairer sex.
Raviga'nın kurucularından biri, bebek partisinde ne yapıyor olabilir...
What would a cofounder of Raviga be doing... at a baby shower?
- Asıl korkman gereken bu. - Neden?
That's what you should be afraid of.
Açık konuşmak gerekirse, ne gerekiyorsa yaptım.
It's... To be honest, I was kind of all over the map.
Böyle devam ederse, yüz yirmi yaşında ölürüm.
At this rate, I'll be dead by the age of 120.
Ürüne büyük bir lansman yapma fikrinin şirket için iyi olacağını söylemiştim.
I told you that a big public rollout of our product would be good for the company.
Bu bir sürü iş demek, biliyorum, ama
I know this is going to be a shit-ton of work, but...
Yani Richard, bir uygulama veya ağ oluşturmadan telefonlardan oluşan bir ağa veri depolamayı sunuyoruz.
I mean, Richard, we'd be offering to store data on a network of cellphones before we built the app or the network.
Öf be, üç yıl önceydi bu ya.
Yikes, that's so three years ago.
Bu işin güzel bir tarafı var mı dersen, şöyle derim, şimdi farkediyorum, Dan benimle beraber.
If there's an upside to any of this, it would be that I realize now what I have in Dan.
Yani sıkıntıdan ölüyorsundur.
You must be, like, dying of boredom.
Ben hiçbir zaman.. bunlardan biri olmayacağım.
I am never going to be... any of that.
Eğer ona bunun hakkında bir şey söylersek intihar olur.
If we tell him about any of this, that would be suicide.
Big Head bizim 3 ton onaylanmamış ekipmanla orada bulunmamıza bir şey demiyor mu?
Is Big Head gonna be okay with us just showing up with three tons of unauthorized equipment?
Eğer dumanı tüten koca bir tabak bok yiyeceksen bunu takım çalışmasıyla hallederiz diye düşündük.
If you're gonna eat a giant plate of steaming hot shit, we figured it should probably be a team effort.
Bu sizin Oasis'te olmasını istediğiniz en önemli özellik değil miydi?
Wasn't that a major feature of what you wanted Oasis to be?
Bir din adamına ihtiyacımız var ve bu kesinlikle sen olmalısın.
We need a man of God, and it absolutely has to be you.
Galaksinin bir ucuna yolculuk yapmanın bazı fiziksel gereklilikleri olur, yani bazı testler yapmamız gerekecek.
Traveling to the edge of the galaxy can be physically demanding, so we need to run a few tests.