Oldun traduction Anglais
19,767 traduction parallèle
Sen daha.. Kaç oldun 50 falan mı?
You're only, what, like 50 now?
Hangi yıl mezun oldun?
What year did you graduate?
Dürüstlüğünü takdir ediyorum, sen bana dürüst oldun, ben de sana olacağım.
Well, I appreciate your honesty. Since you were honest with me, I'll be honest with you.
Mombasa'daki korkunç kareoke bar olayından beri kuyruğunu kıstırıp kaçan hep sen oldun.
You've been nipping at my heels ever since the incident at that awful karaoke bar in Mombasa.
Pek bir şey yok. Kayıt oldun mu?
Have you decided where to register?
- Kayıt oldun mu?
Um, did you ever get registered?
Az önce hedefimizi bana karşı uyarmış oldun.
You just alerted the target to my presence.
Böyle bir yerde sen tam bir sürpriz oldun.
In a place like this... You have been a surprise.
Sen bu okulun en güçlü destekçisi ve savunucusu oldun.
You've been the school's strongest supporter and advocate.
Sorun değil. Bize çok yardımcı oldun.
You've been helping us so much.
Kayıp mı oldun?
You lost?
Sen benim kardeşim gibi oldun.
You've been like a brother.
Piç, eline şişe alınca erkek mi oldun?
Prick, you think I give a shit about your fucking muzzle? Huh?
Ne zaman aşçı oldun sen?
So when did you become a cook?
Linus'la birlikte mi oldun?
You hooked up with Linus?
Biz de zamanda geri gidip geçmişi değiştirdik ve ölmemiş oldun.
So, we went back in time, we changed history, and now you're back alive.
Ülkeye girmesine yardımcı mı oldun?
Did you help her get into the country?
Harika bir günah keçisi oldun, Alex. Çünkü seni terörist ilan etmiş olmalarına rağmen bu ülkeye inanıyorsun.
And you make a great scapegoat, Alex, because you believe in this country even after it thought you were a terrorist.
Kayıp mı oldun?
Are you lost?
Kavgayı nasıl kazanacağını bilen hep sen oldun.
You were the one who always knew how to win it.
Ama oradan çıkmama yardımcı oldun. Yani şöyle demeliyim...
But... you helped get me out of there, so I should say...
Ancak kazı için bir engel oldun.
But you have become a liability to the excavation.
Ne yaptın da bu kadar güçlü oldun sen?
What the hell you been doing that got you so strong?
Sense alternatifine şahit oldun.
And you've seen the alternative.
Asıl klonu bulmakta başarısız oldun, değil mi?
You failed to find the original, haven't you?
Orijinali bulma konusunda başarısız oldun.
You failed to find the original.
Bizi tedavi etmekte başarısız oldun.
You failed to cure us by other means.
Sense alternatifine şahit oldun.
I don't see any alternative. The carriers?
Bensiz hareket ettin sonra beni merkeze koydun ve benim hatam olmasına sebep oldun.
Laid your moves without me and then you put me in the middle and you made it my fault.
Yere serdiklerim arasindan en sevdigim sen oldun.
I think you're my favorite person I ever knocked out.
Hepimizi cennete kavusturmus oldun, degil mi Rick?
You've led us all to the Promised Land! Isn't that right, Rick? !
Cephanelikte beni kurtarmış mı oldun yani?
That's what happened in the armory? You saved me?
Nazik oldun mu?
Were you gentle?
İshal mi oldun?
Ooh. Did you have diarrhea?
Hayalet mi oldun birden?
You a ghost all of a sudden?
Bana bi anlat bakayım neye tanık oldun lan sen?
So why don't you tell me, asshole, exactly what is it that you've witnessed?
Ve Brendan'ın tarafında oldun!
And you sided with Brendan!
Eğer Valensiya'ya giderseniz, dikkatli oldun.
If you're in Valencia, be careful.
Şimdi kim oldun?
Who are you pretending to be now?
Yine Central City'i kurtaran adam oldun.
The man who saved Central City once again.
Sen, benim hiçbir zaman olamayacağım kadar gerçek bir kahraman oldun.
You've become a true hero in a way I never could.
- Nasıl oldun? - Hayret bir şeysin baba.
- How are you feeling?
Yarım gün kazanmış oldun.
You bought yourself half a day.
Kim olduğum ortaya çıkarsa neler kaybedeceğimi görmüş oldun.
Yeah, well, now you see I have a lot to lose if they find out who I am.
Jonathan, nasıl zil sesi oldun?
Jonathan, how did you become a ring tone?
Kimin çocuk sahibi olabileceği konusunda ne zaman uzman oldun?
Since when are you an expert on who can and cannot have children?
- Mutlu oldun mu?
You happy?
Bunca zaman benim sorunlu olduğumu düşünmeme neden oldun.
Look, this whole time you had me thinking I was broken.
Harbi lez mi oldun?
Oh, my God.
Vay be, Robinson Crusoe gibi olmuşsun. Bu tayfayla nasıl içli dışlı oldun?
How'd you hook up with that crew?
Büyücü mü oldun şimdi de?
Are you, like, magic now?