Oldün traduction Anglais
3,127 traduction parallèle
Öldün!
You're fuck!
Öldün!
Fuckk!
Öldün sen!
I have to kill him!
Sen öldün!
You're gone.
Bum, öldün!
Boom. Dead!
- Sen de öldün, sen de öldün!
You're dead! You're dead!
Sen öldün, orospu çocuğu.
You're dead, fucker.
En azından, denerken öldün, evlat.
At least you died trying, kid.
Sen öldün! Beni duyuyor musun?
You are fucking dead, do you hear me?
Öldün!
Be good.
Öldün sen!
You're wet!
Öldün sen, dostum!
You're wet, man!
Öldün oğlum sen!
You're a fucking dead man!
İstediğim bu. Benim hatun gibi birini istiyorsun ama benimkine dokunursan öldün bil.
I know you want a chick like my girl, but I'll kill you if you touch her.
- Sen öldün!
- You are dead!
Sen öldün Karen.
You're dead, Karen.
Sen öldün.
You're dead.
Sen öldün, farkında bile değilsin.
You're dead, and you don't even know it.
Dört gün içinde bulamazsan da, öldün demekmiş.
If you don't get it in four days, you're dead.
Sen, sen öldün.
- You're--you're dead.
Sen, sen öldün.
You're--you're dead.
- Sen öldün, sen öldün, adamım!
- You're dead! You're dead, man!
Ah, tanrım, Mike, Öldün sen oğlum!
Oh, my fucking God, Mike, you're a fucking dead man!
Sen öldün, Dan.
Well, you're dead, Dan.
Yani, daha fazla para gönderdiler ve sen öldün.
So they send more money and then you die.
Benim için artık öldün sen, Akbari.
You're dead to me, Akbari.
Bir an uykunda öldün sandım.
Half of me thought you'd drop dead in your sleep.
Benim sayımımla o yüzüğü takarken bir kere öldün bile. Belki de iki.
By my math, you've already bit it once, possibly twice, wearing that thing, and if for some reason
Endişelerime göre sen öldün.
As far as I'm concerned, you're dead.
Tahminimce eğer bu adamla karanlık bir vadide karşılaşırsan, öldün demektir.
Do you have a guess? My guess is that if you meet this guy in a dark alley, you're done.
Öldün sanıyordum!
I thought you were dead! Well...
Öldün sandım.
I thought you were dead.
- Öldün sandım.
I thought you were dead. How could you do that to me?
Öldün, şimdiden haberin olsun.
You're dead, by the way.
- Öldün sandım.
- I thought you were dead.
Öldün sen.
You're a dead man. ( Door crashes open )
Bizler öldük. Sen öldün ve bu da herkesi aynı seviyeye indirgiyor.
You're dead, and that pretty much levels the playing field.
Artık kardeşim değilsin çünkü öldün.
If you weren't my brother, you'd be dead right now.
Sen öldün.
You- - dead man.
Öldün ibne.
Yes, he is. We got you, you wanker.
Yarın onun aleyhinde tanıklık edersen öldün demektir.
I thought I'd be safe, turns out I was wrong. You testify against him tomorrow, you're dead.
Şerefsiz herif, şimdi öldün sen.
Scumbag's a dead man.
- Sen öldün!
- You're dead!
Korkarım ki öldün sen.
I'm afraid you are quite dead.
Öldün ve sen bir hayaletsin.
You died and you're a ghost.
O zaman öldün.
Then you're dead.
♪ Seni gömeceğini bilerek öldün ♪
♪ Ooh ♪ You died knowing he'll bury you ♪
Öldün sen.
You're a dead man.
O... spu sen öldün.
You're dead, bitch.
Şimdi öldün.
Now you're dead.
Öldün!
Bang-bang, you're dead!