Pişmanım traduction Anglais
3,397 traduction parallèle
pişmanım!
I regret it!
- Pişmanım.
I'm not dumb!
Şimdi, her ne yaptıysam, Pişmanım.
The moment I did what I did, I regretted it.
Sadede geliyorum Delsanto, pişmanım.
The point, Delsanto, is contrition.
Şu an bile pişmanım.
I regret it now.
Pekala, seni bilgilendirdiğim için pişmanım bir daha asla tırmanmazsın.
Well, I regret to inform you that you will never be climbing all up on this.
Nasıl da ikiniz için en iyi olanı her zaman yapamadım ve sizi zor duruma soktum buna pişmanım.
How I always didn't do the right thing by both of you and and I put you in a tricky situation and I regret that.
Numaramı verdiğime pişmanım.
Regretting giving you my number.
Sivil özgürlüklerini ihlal ettiğim için pişmanım.
I regret having to infringe on their civil liberties.
Onun hakkında bu derece kör olduğum için çok pişmanım.
I'm filled with remorse at my blindness about him.
Pişmanım.
I regret that.
Pişmanım de.
Say you regret it.
Bu işin bu noktaya kadar gelmesine pişmanım.
No. I regret allowing it to have come this far.
Tabii ki, o konuda bu kadar sert bir tutum sergilediğim için şu an pişmanım.
Well... ( Sighs ) obviously, I'm regretting taking such a hard stance on that now.
Karımda sebep olduğum acı ve ıstırap için derinden pişmanım.
"I deeply regret the pain and suffering " I have caused my wife
Hâlâ pişmanım.
I still regret it.
Pişman mısın?
Do you regret it?
- Pişman olacağımız bir şey.
- Something we're about to regret.
İçimden bir ses bundan pişman olacağımı söylüyor.
[Scoffs] I have a feeling I'm going to be the one to regret it.
Sorduğum için kesin pişman olacağım ama kimi öldürüyoruz?
I'm gonna hate myself for asking, but, uh, who are we hitting?
Birlikte yaşamaya çalıştığımız hayattan kişisel olarak asla pişman olmayacağım.
I shall personally never regret the life that we tried to share together.
Özel Tim'in başına seni geçirdiğim için pişman olacak mıyım?
Am I going to regret my decision to make you head of this Task Force?
Burada düşüp ölsen.. pişman olurlar mı?
Do you think they would feel remorse of you fell down dead?
Ne kadar zamanım var bilmiyorum, Hiç bir şeyden pişman olmak istemiyorum.
I don't know how much time I have, and I don't wanna regret anything.
Pişman olacağım kesin.
I'm going to regret this.
Telefonu hemen ona ver yoksa pişman olacağın şeyler yapmaya başlarım.
Hey! You hand him the phone right now or I'm gonna start doing things you're gonna regret.
Liseye doğru, ara sıra kızlarla,... buluştuğum zamanlar olmuştu,... ama hiç kız arkadaşım olmadı,... ve genellikle buna pişman değildim.
Right through high school, I had occasional moments, evenings, encounters with girls, but no real girlfriend, and mostly I don't regret it.
Ettim, bunun için sonsuza dek pişman olacağım ama bu içine ettiğimin şeyini ne zamana çıkaracağım artık?
I did, and I will forever be sorry, but at what point can I take the damn thing off?
Sana pişman olduğum birçok şey söyledim ve birçok şey yaptım.
I said a lot of things, and I did a lot of things to you that I regret.
- Pişman mısın?
- You got remorse?
Kararından pişman olmaz mısın?
Do you regret your decision?
Sence Regina parayı almadığı için pişman olacak mı?
Do you think she's regretting not taking the money?
- Evet. Bunu yaptığına pişman olacaksın ama çünkü ben tam bir pasaklıyım.
Yeah, I mean, you're going to regret it though, because I'm a complete and utter slob.
Pişman mı?
Regretted?
Bak, hayatım, hepimiz bazen pişman olduğumuz şeyler yapıyoruz.
Look, honey, we all do things we regret from time to time.
Yoksa pişman mısın?
Is it this? - Us?
Pişman olacağım bir şey yapmak istemiyorum ama ondan da çok hoşlanıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum.
I don't want to do something I'll regret but I also really like him, so I don't know what to do.
Belki ona Limelight'ta sürpriz yapmayı başaramadım ama pişman değilim.
And maybe I didn't get to surprise her at limelight, but I don't regret it.
Pişman olacağım bir şey yapmak zorunda bırakma beni.
You don't make me do something I'm gonna regret, all right?
Eğer ölürse sonsuza dek pişman olacağım.
And if he dies, I'll regret that for ever!
Biliyorsun ki, Fanny sadece bir hayaldi. Pasadena Playhouse'da Sweeney Todd'u yapacaklarını Seçmelerde Barbra söylemediğin için pişman mısın?
You know, Fanny was just a dream. at the Pasadena Playhouse, and...
Bundan pişman mısın?
You have regrets?
Pişman olacağım bir şey mi?
Something I regret?
Hayatım boyunca pişman oldum zaten. Ne?
I regret my entire life!
Yaptığım hiç bir şeyden pişman değilim.
I have no regrets.
Hayır, ama şu anda pişman oldum.
- No, and I'm starting to regret it.
Pişman olacağım bir şey yapmadan uzaklaşıyorum buradan.
I'm getting out of here before I do something I'm going to regret.
Umarım pişman olmazsın.
I hope you won't regret it.
Bu hayattan bir anlam çıkaracak kadar büyüdüğünüzde hakkımda her şeyi öğrenmiş olacaksınız. Hem gurur duyduğum şeyleri hem de pişman olduklarımı. Ardından kendi kararlarınızla karşı karşıya kalacaksınız.
By the time you're old enough to make sense of this life, you'll know everything about me- - the things I'm proud of and the things I regret- - and then you'll be faced with your own decisions.
Atom bombasının üretilmesinde oynadığım rol için her zaman pişman oldum.
"I have always regretted the role i played " in the development of the atomic bomb.
Buna pişman olmadığım bir dakika bile geçmiyor.
And there's not a minute goes by That i don't regret it, that- -