Protection traduction Anglais
8,723 traduction parallèle
'Merhaba. Bu, ödeme koruma sigorta poliçenizle ilgili çok önemli bir mesaj...'
'Hi, this is an important message'regarding your Payment Protection Insurance Policy...'
'Bu, ödeme koruma sigorta poliçenizle ilgili...'... çok önemli bir mesaj...' - Siktir!
'This is an important message'regarding your Payment Protection Insurance Policy...'Piss off!
"24 saatlik koruma için bolca tatbik edin."
"Apply liberally for 24-hour protection."
Halka bizim koruyucumuz.
The circle is our protection.
Kızın ailesi onları korumam için bana geldi.
The girl... her family came to me for protection.
Koruma altındalar, onlara ulaşamıyoruz.
They're in protection, can't get to them.
1919'da, bir grup değersiz suçlulardan başka bir şey değildiler. Ufak çaplı bahislerle para kazanmak ve haraç kesmek.
By 1919, the crew was nothing more than a group of petty criminals, making money through small-time gambling rings and protection shakedowns.
Bir nevi tanık koruma programı gibi.
Like witness protection.
Bay Ford'u o uçakla taşınacak bir parçanın güvenliğini sağlaması için tutmuştum.
I hired Mr. Ford to provide protection for a piece we acquired from the met that was being transported on that plane.
İçimden bir ses diyor ki, kutlamalardan sonra... Bunca zamandır hissettiğim şekilde sen de hissedeceksin. Barış hissini, şeytandan korunmayı.
My heart tells me that, after the celebration, you'll feel the same way that I have all these years... a sense of peace, protection from evil.
Muhtemelen senin iyiliğin için, henüz haber vermemişlerdir.
It's... it's probably for your own protection that they haven't informed them yet.
Seni ve onları koruyabilmek için.
It's for their protection and yours.
Kimden korumak?
( Ballard ) Protection from who?
Himayeni takdir ediyorum ama ben de senin güvenini istiyorum.
I appreciate your protection, but I want your trust, too.
Bu kişi korumanı hak ediyor mu?
Does this person deserve your protection?
Aciz ve gelecekten deli gibi korkan insanları ağına düşürüp ailelerinin güvenliğini bir kâğıt parçasına, bir şirketin taahhütlerine emanet etmelerini sağlamak.
Preying on people so weak, so frightened of the future that they entrust the protection of their family to a piece of paper. To some promise of a corporation.
- Korumamız altında güle oynaya yaşayıp hazır öğünlerimizi yiyen...
Someone who likes to live under the protection...
Korumanız bunu sağlar sanıyordum.
I thought your protection would ensure it.
Onun koruması altında güvenle hikayesini anlatabilir.
He can tell his story safely under her protection.
Tanık korumasının kabul edilmesi için müşteriniz Sırplar hakkında daha fazlasını söylemek zorunda kalacak.
Your client is gonna have to tell us a lot more about the Serbians before witness protection is on the table.
Saraya kabul edildi ve Mary'nin koruması altında, istediği herşeye sahip.
He's accepted at court, he has mary's protection, He has everything that he wants.
Bu şeyler, bir nebze de olsa koruma sağlıyorlar ve bu kavgada yerimi garantilemeye çalıştığım için özür dilemeyeceğim.
These things, they provide a level of protection And I won't apologize For assuring my spot above the fray.
Koruma ihtiyacını anlıyorum.
I understand the need for protection.
Ayrıca yüzey benim korumam altında!
And the surface... is under my protection!
"Samar güvenliğini sağlamak için sohbet odalarını sürekli yenisiyle değiştiriyor."
Oh. "For added protection, Samar constantly hops to new chat rooms."
Koruma amaçlı polis ekipleri geri gelecek.
The police patrols will be coming back for protection.
Sara'nın kalacak yeri ve polis koruması da var.
Sara has a place to stay and police protection at my house.
Oradalarsa, korunmak içindir.
If they're there, it's for protection.
Son görüşmemizde beni koruyun diye yalvarıyordun.
Last time we saw you, you were begging for our protection.
- Ama benim himayem altında.
~ But he's under my protection.
- Koruma memurları yakınlaşır - - Olur, ama benimle olmadı.
~ Protection officers get close to - ~ It happens, but it didn't with me.
Koruman gereken bir aile var.
You've got a family that needs your protection.
- Koruman gereken bir aile var.
You've got a family that needs your protection.
Koruma işine girmeden önce, bir detektiftim.
Before I went into protection, I was a detective.
Seni yanıma alışımın nedeni koruma amaçlı.
For your information, the only reason I put you with me was for protection purposes.
Tanık koruma evi.
Witness protection.
Tanık koruma mı?
Witness protection?
Ama bu bilgiler sizin korumanızdaydı.
But that information is your protection.
Sadece korunmak için ihtiyacım olanları.
Just the ones I need... for my protection.
Korundun mu?
Did you use protection?
Tüm bunlar sizin güvenliğiniz için.
This is for your own protection.
Dinle, koruma için anlaşma yapmaya çalışıyorum umut ediyorum ki dokunulmazlık için.
[sighs] Listen... I'm trying to make a deal for protection, hopefully for immunity. I think you should come with me.
Tanık koruma programının detaylarıyla ilgili yardım edeceğim.
I will be helping out with the details of witness protection.
Evet bunu farkındayım, bu yüzden masada dokunulmazlık ve koruma teklifi olduğu zaman konuşacağım sadece.
Yeah, I realize that, which is why I'm only gonna talk when there's an offer of immunity and protection - on the table. - [sighs]
Genç bir kız himaye için bana geldi.
A young girl has come to me for protection.
Tanık koruma programı ve geçim giderlerin karşılanacak.
Witness protection, a sizable living expense.
Dikkatini çekerim, orta hallilere sendikalara ve göçmenlere karşı kan emici finansal entrikalara karşı garanti veren tek ülke.
The same country, the only country, mind you, that guarantees protection of the middle class against unions and immigrants... parasitic financial schemes.
Hiçbir güvenlik protokolünün FBI sunucusuna girmesini istemiyorum.
I don't want any of our protection protocols on the FBI server.
Bunu tekrar birleşmek için bir bahane olarak kullanmıyorum, güvenliğinle konuştum ve senin evin tam bir güvenlik kâbusu, birden fazla girişi var.
I'm not using it as an excuse to get back together, but I talked to your protection detail, and your place is a security nightmare... multiple entrances.
Gwen'in güvenliğini pusuya düşürmeye zorladı beni.
Forced me to ambush Gwen's protection detail.
Tabii ki, devam et.
And I need protection. By all means, continue.