Rap traduction Anglais
4,366 traduction parallèle
Bunu da sabıka kaydına ekleyebilirsin, bu arada.
You can add that to your rap sheet, by the way.
Fakat, ıstırap çekmek için aynı şey söylenemez.
But not, alas, to suffering.
Ben de yapabilirim.
I could rap for you.
Rap bu değil.
That's... that's not rapping.
Bu eleman Angelo- - sabıkası, sayfalarca.
This guy Angelo- - he's got a rap sheet a mile long.
Hadi konuşalım.
So, let's rap.
Bana öyle geliyor ki pişmanlık ve ıstırap Daniel'in geride bırakmaya... çok hevesli olduğu şeyler.
Seems to me that regret and misery is everything that Daniel's looking to leave behind.
Günlük olay kaydını soracaktım sana ama sonradan kabalık olur diye düşündüm.
I was going to ask about your rap sheet, but I thought that was rude.
Sabıka kaydında bu yok ama yaptı biliyorum.
You're not gonna find that on his rap sheet, but he did.
- Izdırap içinde, nasıl olsun?
- Only in pure agony.
Ben ızdırap çeken bir ergenim.
Ah, I'm a tortured adolescent.
Bu nine rap falan mı yapıyordu?
Is she like a rapping granny or something?
RJ bütün her suçu üstlendi.
RJ took the rap for everything.
Öldürülemeyen, gittiği her yere ızdırap götüren.
Unkillable, bringing misery wherever I go.
Ben rap ve sokak müziğini seviyorum.
I'm into rap, the poetry of the streets.
Ezra, Sean ve senin için suçu üstlendim.
I took the rap for you and Ezra and Sean.
Sicili kabarık olan o.
He's the one with the rap sheet.
Bak, sizin polis dostunuz bu adamın sabıka kaydının bir kilometre olduğunu olduğunu söyledi.
Look, your cop buddy said that this guy has got a rap sheet a mile long.
Bu suçtan aklandıktan sonra Vegas'a seni de beklerim. Benimle oynarsın, ve orada da kaybedersin.
So after I beat this rap, you should come to Vegas, play my tables, and you'll lose there, too.
"Ve Tanrı'nın huzurunda gözden düşecekler ve bir daha asla geri dönemeyecekleri bitmek bilmez korkunç ızdırap ve azap yaşayacaklar."
"Which doth cause them to shrink " from the presence of the Lord... " into an awful state of misery
"Sonsuz ızdırap ve acı girdabı içinde elleri bağlı olarak sürüklenip gidecekler."
"They are carried away," "captive down..." "into the eternal gulf..."
Gördüğünüz üzere, sabıka kaydı var.
Guy's name is Michael Maki. As you can see, he's got a rap sheet.
Diğer tüm adamların bir yığın vukuatı vardı. Ama...
Every other takedown had histories that read like rap sheets, but...
Ayrıca geçen haftaki olayların ardından artık okul binasında rap kapışmaları yasaklandı.
And so, after the events of last week, rap battles are now outlawed on school premises.
Annesi fark etmiş, oğlum arkadaşlarıyla rap müzik yapıyor.
My son, his mother found out he's recording rap music with his friends.
Biraz ıstırap çekmesinin benim için mahsuru yok.
I, for one, don't mind if he suffers a little.
Hapiste de karıştığı bir kaç saldırı olmuş. Herifin kolum kadar sabıkası var.
Paranoid schizophrenic, repeat offender, attacked a couple of commuters, in and out of jail, a rap sheet as long as my arm.
Sabıka kaydını okudum.
Read your rap sheet.
Sabıka kaydının Suç ve Ceza'sı bu.
Yeah, this is the Crime And Punishment of rap sheets.
Bu arkadaşın sabıka kaydımdan haberi var mı?
Does this friend know that I come with a rap sheet?
Rapçi çiftler şarkılarında sevişecek,
Cool rap couples having sex to your music.
Bunu öğrenince ıstırap çekecekler.
When I find out, they will suffer.
Hiç bilmediğimiz bir ızdırap Haven'a gelmek üzere.
An agony unlike we've ever known. Is about to arrive here in Haven.
Büyük acı, ızdırap, kötülük.
Great suffering, agony, evil.
Yani, insan gözlü at nallı yengeçler, kötülük ve ızdırap ilk bizi yok etmezse.
That is if the horseshoe crabs with human eyes, evil, and agony don't get us first. It's a fun read.
- "Büyük kötülük, ızdırap" yazıyor. Evet, anladık Dave.
"great evil, agony." Yeah, we got it, Dave.
- Rap grubum için lazım.
- It's for my rap group.
Senin rap isminin baş belası olması lazım.
Your rap name should be big pain in my ass.
Rap kulübüne n'oldu?
What happened to your rap club?
Hepsinin sabıkası kabarık.
Everyone has a rap sheet, covering everything from...
Cinayet davasında sana yardım edeyim.
I'll help you beat this murder rap.
Bir çoğunda, Önce rap yapmaya başlar ve daha sonra dizleri söylemeye başlar
A lot of times, he kinda just starts rapping, and he'll just start rapping his verses.
Izdırap çeken tüm çocuklarımızın acısını dindirme maksadıyla yerel televziyon şirketiniz, ev içi cinayetlere cinayet katan kanalları yayından kaldırmaya karar vermiştir.
In an effort to comfort the anguished cries of children everywhere your local cable company has decided to drop all networks that * * * * spousal homicides from regular programming.
Şimdi sırada ödüllü şiirinden uyarladığı orijinal rap şarkısını söyleyecek öğrencimiz var.
Next we have a student would like to perform an original rap song based on his award-winning poem.
- Sabıka kaydı, tanık ifadeleri gibi şeyler.
Rap sheets, witness statements, things like that.
"Burası Ölüm Bahçesi, onu beslemek için can verir. Izdırap haykırışları, ziyafeti için müziktir ona."
* * *
Açık sözleri olan rap şarkılarla dolu bir karışık kaset yapmıştım,... -... ve şimdi eşlik edemeyeceğim.
i made a mixtape with some very explicit rap on it, and now i can't sing along.
'Neyi seçmeliyim? 'konusunda kafamda yaşadığım ızdırap yani.
So, like, the kind of anguish going on in my head about, you know,'What do I choose?
Ayrıca o lanet şişkonun dansı ızdırap vericiydi.
Also, that fucking heifer's dance was painful.
Tamam, bence Kammie Tony'yle sırrını paylaştı.
Kammie's brother, Tony Leeds, had a long rap sheet and an extremely violent history. All right, I'm thinking Kammie confides in Tony, all right?
Benim rap ismim.
It's my rap name.