Rollie traduction Anglais

- Ne haber Rollie?

- What do you say, Rollie?

Fakat işler çok kötüye gidecek olursa, eğer bu çılgın inişli çıkışlı işi bırakmak isteyecek olursan...

But if things do get too bad, if you ever do need to get out of this crazy rollie-coaster business...

Tuvalete gittim, Rolex'imi çıkardım, musluğun yanına koydum... geri çekilip şeyimi kurusun diye biraz salladım... bir de döndüm ki, saat pır diye uçmuş.

Went into the washroom, took my Rollie off, set her on the basin stepped back to shake the dew off my lily turned around, and she was gone like that.

- Rollie, harika bir iş.

- Rollie... Great work.

- Rollie Tyler?

- Rollie Tyler?

Rollie, her zamanki gibi heyecan vericiydi.

Rollie, that was sensational. As usual.

Rollie.

Rollie...

Andy, ben Rollie.

Andy? Rollie.

- Rollie, lütfen açma.

- Rollie, please don't.

Dinle, Rollie bunu sana sormaya hakkım yok biliyorum.

Listen, Rollie... I know I don't have the right to ask this.

Rollie bu gerçekten sana ihtiyaç duyduğumuz bir dava.

Rollie... This is a case where we really need you.

Üzgünüm Rollie.

I'm sorry, Rollie.

Sana dediğimi yap, Rollie.

Do as I tell you, Rollie!

Bak Rollie, olanlar için ne kadar üzgün olduğumu anlatamam.

Rollie, I can't tell you how sorry I am this happened.

"Rollie, sen en iyisin", huh!

"Rollie, you're the best"!

Şey, belki De Franco'nun bunu reddeceğini biliyorlardı tabii Rollie Tyler, efekt uzmanı bu sahte cinayeti işlemek için orada olursa başka tabii.

Well, maybe they knew that De Franco would refuse unless Rollie Tyler, the effects man, was there. To pull off this phoney murder.

Andy, dinle, ben Rollie.

Andy, listen. It's Rollie.

Rollie?

Rollie?

Rollie Tyler'ın elindeki tüfekle kafana nişan aldı.

Rollie Tyler has a rifle pointed right at your head.

Rollie!

Rollie!

Rollie, hadi bir şeyler yapalım.

Rollie, let's do something.

Rollie, ne oldu?

Rollie, what is it?

Rollie, seni orospu çocuğu!

Rollie, you son of a bitch!

- Rollie- -

- Rollie...

Rollie, gelecek misin?

Rollie, will you get moving?

- Anahtarı alayım Rollie.

- I'll take that key, Rollie.

Anahtarı ver, Rollie.

Gimme the key, Rollie.

Çok yazık, Rollie.

Too bad, Rollie.

Selam, Rollie.

Hiya, Rollie.

Kuzenimin kocası, Rollie, Billings'de bir iş buldu.

MY COUSIN'S HUSBAND, ROLLIE, HE'S GOT A JOB IN BILLINGS,

Ne iş yapıyorsun Rollie?

What do you do, for a living, Rolly?

Hallet yaparsın değil mi, Rollie?

Fix it, will you, Rollie?

Evet, Rollie?

Well, Rollie?

Rollie işini bitirdiğinde, burada olduğunu kimse bilmeyecek.

When Rollie's done, no one will know you were there.

Rollie'yi aldım, karın ve 40 kutu film arabada.

I've got Rollie, the wife and 40 cans of film in the car.

102'ye bak, Rollie.

Look in 102, Rollie.

İnanılmaz bir şey Rollie.

Amazing stuff, Rolly.

- Rollie, çabuk buraya gel!

- Rollie, get in here now!

Ara şunu Rollie.

Check it, Rollie.

Rulo... Vinç.

Rollie Wedge.

Rollie Wedge adında aşırı sağcı biraz deli birisi.

Some far-right crazy named Rollie Wedge.

Rollie Free, Marty Dickerson. Biz motosiklet hayranıyız.

Rollie Free, Marty Dickerson, we're a couple of bike fans.

Rollie Free seni burada bulabileceğimi söyledi.

Rollie Free said I could find you here.

Rollie Free, evet, müthiş biri. Tam bir beyefendi.

Rollie Free, he's the best, he's a real gentleman.

Küçük kuzenin Rollie'yi hatırladın mı?

Do you remember little cousin Rollie?

Rollie kapışabiliyor. Nasıl, kocaman olmuş değil mi?

Rollie can scrap though, he's fast for a fat little fuck.

O ahmağı oradan alıp oraya Rollie'yi gönderin.

Get the fucking idiot off the door and put Rollie out there.

Ne söylemek istiyorsun, Rollie?

What the fuck you getting at, Rollie?

Rollie Whynacht.

Rollie Whynacht.

Rollie Wedge.

Rollie Wedge.

Özellikle Rollie Wedge.

Especially Rollie Wedge.