Soygun traduction Anglais
4,748 traduction parallèle
Samcheong-dong Bankası'nda soygun alarmı devreye girdi.
Silent alarm at Sinsung Bank.
Soygun süsü verin.
Make it look like a robbery.
Soygun uygulaman mı var?
You've got a burglary app?
Nicholas Mason, silahlı soygun işlediğiniz iddiasıyla tutuklusunuz...
Nicholas Mason, I'm arresting you on suspicion of armed robbery.
Silahlı soygun?
Armed robbery?
Soygun bu.
That's a pound a nut.
- Aman Tanrım. - Bir soygun sırasında.
Your son was killed early this morning...
Artık soygun gibi görünmüyor.
It's not looking like a robbery anymore. Looking more like an attack on the coach.
Soygun gibi görünüyor.
( Daniel ) Looks like a robbery.
Bir soygun bu.
It's a heist.
Son 24 saatte tam yedi tane çözülmemiş soygun vakası var. Şehrin değişik yerlerinde.
I got, uh, I got seven unsolved robberies the last 24 hours, all over town.
Birden fazla tanık, Gentry'nin şüphelimizle soygun esnasında çarpıştığını söyledi.
Couple witnesses said that Gentry and our suspect collided during the robbery.
Eğer Gentry bu soygun işindeyse öğrenmemiz lazım.
We got to find out if this guy Gentry was in on this heist.
Önce büyük oyun odasında rest yapıp kaybediyorsun sonra silahlı bir soygun yaşıyorsun.
First you go all in at the Rialto Room, lose, then you wind up in this armed robbery.
Soygun olduğunda yere düştüm.
When that robbery went down, I-I ended up on the floor.
Soygun için büyük oyun odasındaki ışıkları kapatan senin giriş kodundu.
It was your access code that shut down the light in the Rialto Room for the robbery.
Bu üçü büyük ihtimalle soygun ekibinin üyeleri. Hepsi ya soygun esnasında ya da sonrasında öldürüldü.
These three all presumably part of the robbery crew, all killed during or after the heist.
Katil, soygun gibi göstermeye çalışmamış bile.
Shooter didn't even bother to make it look like a robbery.
- Silahlı soygun.
- Armed robbery.
Silahlı soygun.
Armed robbery.
Soygun gecesinin.
Night of the robbery.
İskeletin getirildiği günle James'in soygun yaptığı gün çok denk düşmüş.
It's pretty convenient that James robbed them on the same day they brought in the skeleton.
- Notley, soygun gecesi Connie ile olduğunu iddia etmişti.
- Why? - Notley claimed he was with Connie the night of the robbery.
İşte silahlı soygun ve cinayetin itirafı.
That's damning testimony... armed robbery and murder.
Soygun sırasında kimse ölmedi.
Nobody died during that heist.
Onlar farkında olmadan bir soygun fikrini birinin kafasına yerleştiremezsin ki.
You can't put the idea of a heist in someone's head without them knowing about it.
Demek yanlış giden bir soygun olduğunu söylemek için elde fazla kanıt yok. Geride değerli eşyalar bırakılmış.
So... not much evidence to suggest it was a robbery gone wrong- - too many valuables have been left behind.
- Arabada yaşanmış bir soygun sanırım.
Attempted carjacking, looks like.
Jefferson bölgesindeki bir benzincide akıl almaz bir soygun yaşandı.
REPORTER : Shocking footage of a brazen robbery at a gas station in the Jefferson District.
Soygun sırasındaki kasiyerin 18 yaşındaki Andres Venegas olduğu tespit edildi. Kendisi bu gece bölge hastanesinde yatıyor ve durumu kritik.
The cashier on duty has been identified as 18-year-old Andres Venegas who's in critical condition at an area hospital tonight.
- Soygun bizim suçumuz mu yani?
So crime's our fault?
Tipik soygun.
WU : Typical stop and rob.
Uyuşturucu suçu, hırsızlık, tehdit, saldırı ve soygun yüzünden üç yıl yatmışsın.
Drug-related crime, theft, threats, violence and a robbery that gave you three years.
Soygun. - Benim bedava fişlerim var.
Hmm, well, I've got free tokens.
Gerçek bir soygun yaptık!
We pulled off an actual heist!
Hey, Detektif Winters, benim ve arkadaşlarım için yapılan zorla girme ve soygun suçlamalarını kaldırdığınız için teşekkür ederim.
Hey, Detective Winters, thank you for helping get those breaking and entering charges dropped against me and the guys.
Kent şehrinde bir silahlı soygun haberi aldık.
We're hearing about an armed bank robbery in the City of Town.
Saldırgan silahlı soygun.
Aggressive armed robbery.
Yakın zamanda silahlı soygun ve cinayette de derece yaptı.
He's recently graduated to armed robbery and murder.
Soygun olamaz.
This wasn't a robbery.
Enerji Bakanlığı Araştırma Tesisinde sabahın erken saatlerinde silah sesleri ve bir soygun.
A, uh, robbery and a shooting early this morning at a Department of Energy research facility.
Bir şey alınmamışa benziyor. Demek ki soygun değilmiş.
Nothing appears to be missing... which suggests this wasn't a robbery.
Yani soygun olası bir sebep.
So robbery is a possible motive.
Bana anlatmazdı. - Soygun yapma olasılığı var mıydı?
Is it possible he was there casing a house for a burglary?
Hapisten yeni çıktı ve soygun onun yöntemine aynen uyuyor.
he just got out, and the crime scene matches his m.o. perfectly.
Soygun, silah, saldırı, daha çok soygun.
Robbery, guns, assault, more robbery.
Sizi temin ederim soygun olmadı.
I assure you there's been no robbery.
Sonuca göre, öncelikli olarak bankara odaklanan dört kişilik soygun ekibinin üyeleriymişler.
Turns out, they were part of a four-man stick-up crew focusing primarily on banks.
Sen nasıl oldu da evlendin? Peralta, Adams sokağındaki soygun nasıl gidiyor?
[retching] peralta, where are we on the adams street burglary?
Bunlar sıradan bir Gasp ve soygun değil.
These aren't your ordinary B-and-Es.
Şüphesiz, bu basit bir soygun değildi.
Clearly this wasn't a simple robbery.