Söylüyor traduction Anglais
44,160 traduction parallèle
Söylentiler gelinin ortaya çıkarsa öleceğini söylüyor da.
The rumors say that you'll die if your bride appears.
Teyzen sende olduğunu söylüyor, sen de teyzende olduğunu söylüyorsun.
Your aunt says that you have it, and you say that your aunt has it.
Öyleyse ikinizden biri yalan söylüyor.
Then one of you must be lying. Right?
Herkes sende iki tane olduğunu söylüyor.
Everyone says that you have two missing ones.
Beyin sarsıntısı geçirmiş ve Bayan Janeth artık Romeo olamayacağını söylüyor.
He's got a concussion. And Ms. Janeth says he can't be Romeo anymore.
Karanlık Diyar'dan Claire'in kardeşini kurtarmada sorun yok ama şimdi Kanjigar, Gunmar'la yüzleşmen gerektiğini söylüyor. Bu işler seni aştığı için de kâbuslar görüp çıldırıyorsun.
You had no problems sneaking into the Darklands when it was to save Claire's brother, but now that Kanjigar says you've got to face Gunmar, you're having nightmares about him and are freaking out that you're way out of your league.
Yenebileceğimizi söylüyor!
It said we can prevail!
Yalan söylüyor.
- No. He lies.
Tuhaf biri olduğumu söylüyor.
She says I'm a strange man.
Peki ne diye para kazanıp bana vereceğini söylüyor ki?
But why is she saying that she'll make money and give it all to me?
Sırf beni elinde tutmak için söylüyor olmasın?
He's not just telling me to keep me on the hook?
- Herkes hâlâ sinirli olduğunu söylüyor.
Everyone says so that you're still mad.
Müdürümüz de aynısını söylüyor.
That's what the head said, too.
- Doğru söylüyor.
- It's true.
Orklara göre savaşın her şeyi çözdüğünü söylüyor.
He says, "Orcs, war solves everything."
Kim söylüyor?
Says who?
Bu, yerlilere çalışmaları için para ödemenin yasalara aykırı olduğunu söylüyor.
This says it's against the law to pay natives to work.
Doğru söylüyor Dico.
- Maybe he's right, dico.
Koç, tarzımın ilkel olduğunu söylüyor.
- Coach says the way i play is primitive.
Cutter onu öldürdüğünü söylüyor.
Cutter says you killed her.
Chris, yalan söylüyor.
Chris, he's lying.
Güven bana, birkaç saat içinde çok zengin bir kadın olduğunda bambaşka şeyler söylüyor olacaksın.
Trust me. You're gonna be singing a very different tune in a few hours when you're a very rich woman.
Ed Burton olduğundan emin olduğunu söylüyor.
He says it was Ed Burton for sure.
Neden herkes aynı şeyi söylüyor?
Why does everyone keep saying I do that?
Tanıdığımız herkes birbirimize uymadığımızı söylüyor.
Everyone we know says we were wrong together.
Herkese Frankie adında küçük bir çocuğu aradığını söylüyor.
She's telling everyone she's looking for a little boy named Frankie.
Ve, uh, zaten takımda olduğunu söylüyor.
And, uh, he says he's already on the team.
Bu yüzden bağırsağım, hepsinin bağlı olduğunu söylüyor.
So my gut says that it's all connected.
Bağırsaklarımda orada devam eden kötü bir bok var diyor. Ve toplarım oraya gidip kontrol etmemiz gerektiğini söylüyor.
My gut says there's some bad shit going on over there, and my balls say we need to go over there and check it out.
- Onlar söylüyor...
- They say...
O temelde şunu söylüyor : O SEC'e delil verdi. Ve bunu takip etmediler.
Well, he's saying that basically, he handed the SEC the evidence and they didn't follow up on it.
Babam, Wall Street'te her şeyin kötü olduğunu söylüyor.
Dad says things are bad at Wall Street.
Madoffs'a yakın insanlar karısının Ruth olduğunu söylüyor Kocasına yakın olması için Kuzey Carolina'ya taşınabilir.
Visiting hours at the prison are very liberal, and people close to the Madoffs say his wife Ruth may well move to North Carolina to be close to her husband.
Cezaevinde daha mutlu olduğunu söylüyor
Joy : He says that he is happier in prison
Bence Kerouac, Dean'in İsa olduğunu söylüyor.
I think Kerouac's saying Dean is Christ.
Dalış ekibi, gölette bir şey olmadığını söylüyor.
- Dive team says there's nothing in the pond.
"Ayrıca baldır şişmesi... kiriş yangısı ve mide ağrıları olduğunu söylüyor."
"He also admits to having shin splints... Tendinitis and gastrointestinal disturbances."
Anne, iyon fırtınasının kötüleştiğini söylüyor.
Mother saying the ion storm is getting worse.
Yine yalan söylüyor.
He's lying again.
Rama birlikte çalışmamız gerektiğini söylüyor.
Rama says we have to work together.
Onu da halkını da anlamadığınızı söylüyor.
He say you don't understand him or his people.
Bazen Simon söylüyor.
Simon says it sometimes.
Şişko hanım şarkı söylüyor.
The fat lady is singing.
Boone kolay bir skor olduğunu söylüyor.
Boone says it's an easy score.
Denny, yalan söylüyor.
Denny, he's lying.
Bir milyon dolar, önce oraya girdiğimi söylüyor.
A million bucks says i get there first.
Bunu annem söylüyor.
Mom says that.
Hayır, econ öğretmeni hapishaneye gideceğini söylüyor.
No, my econ teacher says you're going to jail.
Bunun mutlak olduğunu söylüyor.
He says that's an absolute.
Annem çok paramız olduğunu söylüyor.
Mm-hm, mom says we have too much money.
Doktorlar ne söylüyor? "
With what the doctors are saying? "