Süpergirl traduction Anglais
29 traduction parallèle
Yani Süpergirl.
Superwoman
Artık Süpergirl'ü de var.
Now it has Supergirl.
Süpergirl denince cevap veriyorum artık.
You know, I am starting to answer to Supergirl.
Süpergirl.
Supergirl.
Buraya gel, Süpergirl.
Come in, Supergirl.
Ayrıca, bu kulağa tam Süpergirl işiymiş gibi geliyor.
Besides, this sounds like a job for Supergirl.
Süpergirl'ün tecrübesiz olduğunu unutun ben onun National City'ye getirdiği beladan bahsediyorum.
Forget about Supergirl's lack of experience, I'm talking about the trouble she'll bring to National City.
Süpergirl'ün son fiyaskosundan hepimiz haberdarız, değil mi?
We're all aware of Supergirl's latest debacle, yes?
Yani, bu durum Süpergirl'ün hikayesinin kontrolünü ele almamızı gerektiriyor.
So it is left to us to take control of Supergirl's narrative.
Süpergirl ile bir konuşma istiyorum.
I want a sit down with Supergirl.
Doğrudan Süpergirl'ün suratına bakacak seni asistanı olarak görmeyecek.
She will look at Supergirl right in the face and she will not even see her assistant.
Süpergirl'ün piyasaya sürülüş hatası mı?
"Supergirl Failure to Launch?"
Neden Süpergirl'ün şehri kurtarmaya çalışmasını eleştirmeye devam ediyorsunuz?
Why do you keep criticizing Supergirl for trying to save the city?
Eğer Süpergirl orada olsaydı ne yapmasını önerirdiniz?
Well, if Supergirl were here, what would you suggest she do?
Süpergirl birisinden bir şeyler kapmalı, Kara.
Supergirl should take a page out of your book, Kara.
Kendisine Süpergirl diyor.
She calls herself Supergirl.
Süpergirl, trafikten sıkışmış bir ambulansın içindeki adamın hayatını kurtardı.
Supergirl rescued an ambulance stuck in traffic, saving the life of a man inside.
Süpergirl için bir muhteşem kurtarış daha.
Another super save for Supergirl.
Çatla da patla, başkent görünen o ki Süpergirl burada kalıcı olacak.
Eat your heart out, Metropolis, it looks like Supergirl is here to stay.
James, Süpergirl ile yapacağımız röportaj nasıl gidiyor diye merak ettim.
James, I was wondering how the hunt for the interview with Supergirl is going.
Belki Süpergirl onun kız kardeşidir, belki kız arkadaşıdır ama kesinlikle arada bir bağ var.
Maybe Supergirl is his sister, maybe it's his girlfriend, but there's definitely a connection.
Süpergirl beni bulacak.
Supergirl will find me.
Bu Süpergirl için yapabileceğim en önemsiz şey.
It's the least I can do for Supergirl.
Bay Olsen, Süpergirl ile röportaj yapmanız için size 24 saat verdiğimi biliyorum, ama onu hemen halletmezseniz yarın yeni sanat yönetmenleri ile mülakatlar yapmak isterim.
Uh, Mr. Olsen, I know that I gave you 24 hours to get me that interview with Supergirl, but if you haven't procured it by now, I would like to set up some interviews with new art directors for tomorrow.
Aslında, Bayan Grant, Süpergirl ile olan röportajınız çoktan başladı.
Actually, Ms. Grant, your interview with Supergirl's already started.
- Süpergirl, Lord Havaalanında bomba var.
Supergirl, there's a bomb at the Lord Air terminal.
- Süpergirl nerede? - O gelmiyor.
- Where's Supergirl?
Süpergirl'le tanıştım!
- I met Supergirl!
Sanırım bu saldırının sorumlusu her kimse sana merakı var, Süpergirl.
I suspect that whoever is responsible for these attacks might be curious about you, Supergirl.