Tehlikelidir traduction Anglais
1,266 traduction parallèle
Burası çok tehlikelidir.
Pretty dangerous round here.
Bütün korsanlar tehlikelidir.
All the pirates are dangerous
Acıyı hafifletmek... tehlikelidir.
It is dangerous to... alleviate the suffering.
Ölüm sessizliği tehlikelidir.
Dangerous when it's dead quiet.
Kırmızıda olan yarış arabası tehlikelidir diyorum.
I'm just sayin'that it's dangerous to have a racecar in the fuckin'red.
Sinesini düzleştiren kadınlar kendileri için tehlikelidir.
Flat-chested women are a danger to themselves.
Buna saplandıysa, kesin tehlikelidir.
If he's still obsessed, he could be a very, very dangerous man.
Bu heriflere rüşvet vermek tehlikelidir.
Bribing these guys is dangerous.
Görürseniz bize haber verin. Tehlikelidir.
If you see him, he's considereddangerous.
Bilimsel araştırma tehlikelidir.
Scientific exploration is dangerous.
Uzay tehlikelidir, Doktor.
Space is dangerous, Doctor.
Nesne tehlikeli olabilirdi, hatta belki de tehlikelidir.
The object could have been dangerous. It may in fact be dangerous.
Kanın tadı tehlikelidir.
Blood tastes... dangerous.
Diyet takıntısı tehlikelidir.
This dieting obsession is dangerous.
İkiyüz Harvey çok tehlikelidir, tekrar ediyorum, çok tehlikelidir.
Harvey Two-Face is extremely dangerous, repeat, extremely dangerous.
İnsanlar tehlikelidir, goriller zararsızdır.
Humans are dangerous, gorillas are gentle.
Ama burası çok tehlikelidir ve buralarda çok ölen olur.
But this is a dangerous place, and people die here very easily.
Lise? Lise çocukları tehlikelidir.
Those high-school kids are armed.
Internet tehlikelidir.
The Internet is dangerous.
Tehlikelidir.
He's dangerous.
Böylesine güzel bir hanım için, buralar çok tehlikelidir.
For such a pretty lady, it is dangerous out here.
... ancak kendi türündeki bir hayvanın tehlike altına girmesiyle insanlara gününü gösteren bir masal kahramanı. Bütün bunları para karşılığında yapar, aksi insanlar için tehlikelidir.
He threatens to sue people or have their pets destroyed if they don't pay him money.
Her şeyi göze alan insanlar tehlikelidir.
Desperate people are dangerous.
- Dikkatli ol. tehlikelidir.
You must be experienced to do this. It's very dangerous.
Bu tür umursamazlık tehlikelidir.
That kind of ignorance is dangerous.
- Hayat tehlikelidir.
- Life is risk.
Sezgilerim kuvvetlidir, dünyadaki bütün silahlardan daha tehlikelidir.
I have my intuitions, it's worth all the weapons in the world
Profesyoneller bunu çok nadir kullanırlar çünkü bir sol kroşeye açık olduğundan oldukça tehlikelidir.
'Professionals rarely use this because it's so dangerous to throw'since you are open to a left hook.
Herkes tehlikelidir.
Everybody is dangerous.
Y miktarda alırsan tehlikelidir.
Y amount is dangerous.
İş arkadaşının başarısına el koymak tehlikelidir Bay Carter.
Taking credit for a colleague's work is a very dangerous precedent, Mr. Carter.
O gibi şeyler, ölümcüldür, tehlikelidir.
Those things, deadly, dangerous.
- Cliff Parker silahlı ve tehlikelidir.
Warning. Cliff Parker is armed and dangerous.
Bir arının zehri çok tehlikelidir.
A wasp's poison is very dangerous.
Çok tehlikelidir.
They're diabolical.
Sanat için her şey tehlikelidir!
For art everything is dangerous!
Bir yerde birisi, "tehlikelidir" demişti.
Somewhere there's a piece where somebody says he's dangerous.
Bu herifler tehlikelidir.
These are bad people.
Şuradaki adam çok tehlikelidir. Arabamın camını kırdı ve beni öldürmek istedi.
This type is dangerous, it broke my windshield and desired to kill me.
- Olmaz, bir şey olmaz da mısır tarlası tehlikelidir.
Corn fields are dangerous.
Boulder'ın batısındaki yollar tehlikelidir kara buzla kaygandır.
Roads west of Boulder are treacherous slushy with patches of black ice.
O yüzden bunlardan birini alt etmek hem zor, hem de tehlikelidir.
So bringing one down is both difficult and dangerous.
Şüpheli silahlı ve tehlikelidir.
Be advised, suspect is armed and dangerous.
Ökse otunun altında durmak çok tehlikelidir Daphne.
That's awfully dangerous, Daphne, standing under that mistletoe.
- Merhaba Daphne. Ökse otunun altında durmak çok tehlikelidir Daphne.
That's awfully dangerous standing under that mistletoe.
Çok tehlikelidir.
He's dangerous.
Çok tehlikelidir.
It's vicious.
Bizim isteğimizi reddetmek de tehlikelidir.
Denying our request is also dangerous.
Son derece tehlikelidir.
Very dangerous.
Arındırılmış Bölgede bunu yapmak tehlikelidir.
That's a risky thing to do in the Demilitarized Zone.
Bu çok tehlikelidir.
You got a lawyer!
tehlikeli 173
tehlikeli mi 56
tehlike 194
tehlike yok 40
tehlikeli olabilir 67
tehlike mi 17
tehlikedesin 20
tehlikeli değil 16
tehlikedesiniz 19
tehlike geçti 40
tehlikeli mi 56
tehlike 194
tehlike yok 40
tehlikeli olabilir 67
tehlike mi 17
tehlikedesin 20
tehlikeli değil 16
tehlikedesiniz 19
tehlike geçti 40