English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Tis

Tis traduction Anglais

1,852 traduction parallèle
Bu zaman kadar yaptığımız çalışmaları Iga'ya gösterme vakti geldi.
'Tis the perfect occasion to show the Iga the results of our practice...
Geri dönerken gecikmiş olmalılar. Onları da davet edelim ama kabullenmekte zorlanacaklarını düşünüyorum. Hayır, bence düşündüğünüz gibi değil.
They must be late in returning... but it must still be difficult to accept...'tis nothing of the sort...
Jousuke-dono. Benim Akeginu.
Jousuke-dono...'Tis Akeginu.
Kagero'ya yeniden sahip olmak istiyorum! Sanırım bu iyi bir fikir!
'Tis another shrewd way for me to enjoy Kagero again without dying.
Herşey yolunda.
'Tis all right.
Bu Yashamaru'nun özel tekniği ; "Karabağ"
'Tis the secret Kokujou ( Black Rope ) technique of Iga-no-Yashamaru.
Bu o kadar da zor bir görev değil.
'Tis hardly an onerous job.
Benim hatam.
'Tis my fault...
Bu üzücü bir ninja savunma mekanizması.
'Tis the tragic nature of the shinobi...
Senin gibi bir bebeğin bunu anlaması için henüz erken.
'Tis too early for someone so unsophisticated.
Evet Yüzbaşı, bu bir komedi.
Yes, Captain,'tis a comedy.
- Hayatımızın kanunu budur.
'Tis the law of life.
Evet, bu doğru.
Yes,'tis true.
Yüzbaşı. Kraliçe'den haber var.
Captain.'Tis the queen.
"Artık çok geç."
"'Tis too late. "
Daha bir saat önce saat 9'du. Bir saat sonra 11 olacak.
'Tis but an hour ago since it was 9, and after one hour more,'twill be 1 1.
Senin en büyük erdemine bile değiştirmeyeceğim bir kusur.
'Tis a fault I will not change for your best virtue.
Ne mürekkeple çizilmiş kaşların, ne ipeksi siyah saçın ne boncuk gözlerin, ne de yumuşacık yanakların beni sana kul köle edemez.
'Tis not your inky brows, your black silk hair your bugle eyeballs, nor your cheek of cream that can entame my spirits to your worship!
Pek matah değil, güzelliği senin gözünde.
'Tis not her glass but you that flatters her.
Aksi bir çocuk, ama ağzı iyi laf yapıyor.
'Tis but a peevish boy. Yet he talks well.
Üzgün olmak, konuşmamak güzeldir.
'Tis good to be sad and say nothing.
- O zaman sırık olmak da iyidir.
Why, then,'tis good to be a post.
Bendim, ama artık öyle değilim.
'Twas I, but'tis not I.
Hadi çoban, sevmek ne demek, anlat ona.
Good shepherd, tell this youth what'tis to love.
İrlanda kurtlarının dolunayda uluması gibi!
'Tis like the howling of Irish wolves against the moon!
"İyi şaraba asma dalı gerekmez" sözü doğruysa iyi bir oyunun da son söze ihtiyacı yoktur o zaman.
If it be true that good wine needs no bush'tis true that a good play needs no epilogue.
"Darağacı asla boş kalmadı, o zamanlar Romalılar vardı, şimdi ben."
"The tree of man was never quiet ; Then'twas the Roman, now'tis I."
Bir memura vurmanın suçu idamdır.
'Tis a hanging offence to strike at an officer.
Sezon iyi olacak j...
'Tis the season to be j...
Daha zamanım gelmedi.
'Tis not my timeyet.
Güzel bir hikâye.
'Tis a good story.
kardesım aptal hayvanlar volkana dogru gıdıyor
Avast, me brother. 'Tis the animal scalawags.
~ "Bir ziyaretçidir" dedim ~ " oda kapısını çalan
'Tis a visitor,'I muttered...'tapping at my chamber door.
Ha pa-ta-tes, ha pa-te-tis.
Potato, potato.
Hadi adamım, tam mevsimi.
Come on, bro.'Tis the season.
Başkalarını düşünmeyi bırakmanın tam sırası.
'Tis the season to stop thinking of others.
# Senin gitmen lazım ve ben geride kalmalıyım # ama geri gel
♪ Tis you must go and I must stay behind ♪ But come ye back
1970 Noel sabahi.
'tis Christmas morn, 1970.
Sizleri Ortaçağ'da karşılama şerefi bana ait.
'Tis mine honor to warmly welcomest thou to the Middle Ages.
- Doğru.
-'Tis true.
Belden aşağı vuruyorsun, Bobbi!
Oh, man, tis so low, Bobbi!
Amor-tis-man...
Amor-a-tized...
# Ayışığı vurduğunda gözüne, o... # * amor-tis-mandır... *
* Like a big pizza pie, that's... * * Amor-a-tize... *
Aileni ve taşıdığın soy ismi reddediyorsun.
'Tis but thy name that is my enemy. Hmm! Thou art thyself...
" Tüm isyanım bunun için!
"'tis well that I should bluster!
Sezonun tadını çıkar, Jules.
'Tis the season, Jules.
Önemli değil.
Tis no matter.
Ben hizmetçileri idare ederim.
'Tis my jurisdiction to manage the maids.
Ama bu intihar değil.
But'tis not a suicide.
Sadece karşılık için değil onunla birlikte bir sonsuzluğun işareti olarak.
Notjust to repay her... But'tis a sign of eternity with her.
Sanki sen ve ben birbirimizi hiç tanımamışız gibi olacak.Ve eğer dünyada yaşayan sadece ikimiz kalsak bile...
Let me give you this advice : Tis the first and last i shall offer you.
tish 23

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]