Traveller traduction Anglais
382 traduction parallèle
"Hiçbir yolcunun dönmediği yere doğru."
"From which no traveller returns."
O zararsız bir yolcu.
He's just a harmless traveller.
Her yolcu tarafından kaçılan, ıssız, harap bir yer, neden?
Forsaken, desolate, shunned by every traveller, and why?
Bağdat yolunda yorgun bir gezginim.
I'm a weary traveller who also takes the road to Baghdad.
Şimdi anladım, bir yoldaşla birlikteyiz.
Oh, I get it! A fellow traveller!
Kim ister bütün bunlara katlanmak, bezdirici bir yaşamın ağırlığı altında ölümden sonraki şeyden korkmasa, o kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya, ürkütmese yüreğini?
Who would fardels bear, to grunt and sweat under a weary life, but that the dread of something after death, the undiscovered country from whose bourn no traveller returns,
Bu saatte atını mahmuzlar geç kalan yolcu.
Now spurs the lated traveller apace to gain the timely inn ;
Burada bir yabancı yolcu ya da fetheden olmak hiçbir anlam ifade etmiyor.
It doesn't mean anything to be here as a foreigner, a traveller, a conqueror
Vadi boyunca bakarlar ve atlarından inerler... General Robert E. Lee'nin Traveller adındaki gri atıda oradaydı.
And as the horses parted there was General Robert E. Lee, setting his gray horse, name of Traveller.
Sonra yaşlı Traveler yürüdü o hareket etti.
Then he moves on, old Traveller walking slow.
Julien Ledentu, gezgin.
Julien Ledentu, traveller
Love is a traveler
Love is a traveller
Seyahat çeki işe yarar mı?
Do y'all take traveller's cheques?
Büyük gezginler, nadiren geveze olurlar.
A true traveller doesn't talk a lot.
- Doktor, zaman gezgini, öyle mi?
The Doctor, a time traveller! ?
Seyahat çekimi nerede bozdurabilirim?
Where can I cash a traveller's cheque please?
Bana 250.000 dolarlık seyahat çeki verdi, işte buradayım.
So he gave me $ 250,000 in traveller's cheques and here I am.
Ve bense... zamanda yolculuk yapıyorum.
And I... I am a time traveller.
Ve aradığın o "mahluk" da zaman yolculuğu mu yapıyor?
And this "thing" you search for is a time traveller too?
İyi bir yolcu değilim.
I'm not a good traveller.
Çek kabul ediyor musunuz?
Traveller's cheques all right?
Seyahat çeki. Amerikan.
Traveller's cheques, American.
Bir geceliğine köye gelmiş bir satışçıyım.
I'm a commercial traveller, in the village one night.
Her yolcuya beş soru soruyor- -
He asks each traveller five questions- -
Hoffmann çok gezen biriydi.
Hoffmann was a big traveller.
Allah'ın selameti üzerinize olsun ve bu fakiri ikamete kabul etsin.
May the peace of Allah descend upon this abode and allow a poor traveller to enter.
Bu kumlara ayak basıp da nutku tutulmamış bir gezgin, bir imparator, bir tacir veya şair yoktur.
No traveller, emperor, merchant or poet has trodden on these sands and not gasped in awe.
Kardesim merican Express seyahat ceki yaziyor.. Faturayi karsilamak icin.
My brother's writing out an American Express traveller's check... to cover the bar tab.
Alman bir yolcu Fransızcanın inceliği üstüne bir şeyler yazmıştı.
A German traveller wrote about the kindness of the French.
Güvenilmez bir adam, sahtekarın teki, bagajsız yolcu.
An unreliable man, a cheater, a traveller without luggage.
Sürücüyü, yayan seyahat eden arkadaş ve tanıdıklarını - yolda karşılaştığında bile - binmeye davet etme yükümlülüğünden kurtaran, tek koltuklu araba.
'Non-obliger', a one-seater which frees the traveller of the obligation to invite those on foot to get in.
Adı Gezgin.
The Traveller.
Alkışlanacak ve önemsenecek biri olmak istedim. Bir pilot, bir gezgin ya da bir müzisyen...
I wanted to be someone outstanding - flyer, traveller, musician...
Gozer daha önceden belirlenmiş bir formda gelecek.
Gozer the Traveller will come in a pre-chosen form.
Zihinsel yolculuklar yaptım.
I have been a mental traveller.
Zihinsel yolcunun ne yemeye ne içmeye... ne de ağırlamaya ihtiyacı vardır.
A mental traveller hasn't the need to eat or sleep... or entertain.
Pasaport, seyahat çekleri, bilet, yolculuk programı.
Passport, traveller's cheques, ticket, itinerary.
Bir kere arkadaşlarınla Montreal'e gittin diye gezgin olmadın.
Going to Montreal with your French class doesn't make you a world traveller.
Adamlar pasaportumu, seyahat çeklerimi, saatimi alıyorlardı.
The guys would take my passpon... my traveller's cheques, my watch...
Loncamız zamanda yolculuk yapan biri tarafından kurulmuş.
Our lodge was founded by a time traveller.
Seyahat çeki nasıl değiştirilir acaba?
Can you tell me how to switch traveller's cheques?
Bay Kiyarüstemi'nin "Yolcu" da yaptığı gibi.
Just like Mr Kiarostami did in The Traveller.
Uzun zaman önce hasta bir gezgin köprünün yanında ölmüş.
Long ago a sick traveller died by the bridge.
Bu şunu kanıtlıyor ki, evden ayrıldığında çevreni kontrol etme yeteneğinin neredeyse % 100'ünü kaybediyorsun.
It proves that once a traveller leaves home, he loses almost 100 % of his ability to control his environment.
Filozof, fizikçi, şair, kavgacı, müzisyen, ve uzay seyyahı hazırcevap ustası.
Philosopher and scientist poet, musician and duellist and traveller in space.
" Sen bir yolcusun, bende varış yerin! '
"You're a traveller and I am your destination"
"Ben sevgi yolunda bir yolcuyum, durdurma beni"
"I'm a traveller on the path of love, don't stop me"
Garantinin dışında, tebeşir işareti aynı zamanda yolcunun kompartmanını da belirtir.
Besides the guarantee, the chalk mark also indicates the traveller's compartment.
Seyahat çekleri dahil mi?
- including the traveller's checks?
Ya sen, dünya turu atmış seyyah mısın?
And you're a fuckin'world traveller?
Seyahat çeklerinin yarısını paraya çevirdim bile.
I've cashed in half the traveller's cheques.