Umarim traduction Anglais
496 traduction parallèle
Umarim cok mutlusundur.
And I hope you're very happy with it.
Sanatoryumu içinde bulundugu zorluklardan çikaracaginizi umarim.
I hope you'll be able to pull the sanitarium out of its difficulties.
Bayim, umarim istediginiz bilgi buydu.
And I hope, sir, that that's the information that you require.
Umarim hakemler bunu görmemiºtir.
I hope the judges didn't see that.
Umarim ne yaptigini biliyorsundur Sam.
I hope you know what you're doin', Sam.
Umarim bekletmemisimdir.
I hope I haven't kept you waiting.
Umarim bu acemi haydudun... etrafta salladigi silahlar kararinizi etkilemiyordur.
I hope you're not influenced by the guns these pocket-edition desperadoes are waving around.
Umarim bu güzel boynundan asmazlar seni hayatim.
I hope they don't hang you, precious, by that sweet neck.
Umarim ki, zenciler de vardir.
I sure hope there's some coloured folk on that boat.
- Umarim, bir hata degildi.
- I hope I didn't make a mistake.
Umarim gemiyi kaçirmaz.
I hope he doesn't miss the boat.
Umarim dogru yapiyorsundur.
I hope you can.
- Umarim hep arkadaº kaliriz Hugh.
- I hope we'll always be friends, Hugh.
- Umarim her zaman görürüm.
- I hope I'll see it there always.
Umarim kızmazsınız.
I hope you won't mind
- Umarim. Bir gün buradan çikabilirsem.
- I hope to, if I ever get out of here.
Ama bana olan sevginizi ve benim size olan sevgimi hesaba katarak umarim beni adilce yargilarsiniz.
But in your affection for me and mine for you... ... I hope you will judge me fairly.
Umarim onu size sag salim yollarim.
I hope I can send him back to you all right.
Umarim verecek iyi haberlerin vardir.
Hope you got some good news for me.
Çobanlar kasabaya gelmeden Bat bizim adamlarla döner umarim.
I sure hope Bat gets back with our deputies before them cowboys hit town.
Umarim oradadir.
I hope so.
UMARIM ONA ULAŞTIRIRSIN.
I HOPE YOU'LL GET IT TO HIM.
- Umarim.
- Could be.
Umarim bu gece bela çikmaz.
I hope there ain't gonna be trouble tonight.
O ve esinin ve umarim çocuklarinin burada yiIlar önce baslayan her seyi büyütmeye devam ettirmesini.
He and his wife and hopefully their children will continue to build all that was begun here years ago.
Umarim karisinin ondan sonra neler yaptigini ögrenmez.
I hope he don't find out about how his wife's been carrying on.
- Umarim partinizi bozmuyorum.
- Hope I'm not busting up your party.
Umarim degildir. Ama belki de.
Hope not but maybe.
Iyi seyler duymussunuzdur umarim.
All good I hope.
Umarim istahiniz yerindedir yuzbasi.
I hope you brought a good appetite, Captain.
Umarim kötü yaralanmamissinizdir.
I hope you're not badly injured.
- Umarim.
- I hope not.
Umarim yaraniz yüzünden ¡ sler ¡ n ¡ zden ger ¡ kalmazsiniz.
I do hope your injury won't prevent you from attending to business.
Umarim bütün ülke d ¡ nlem ¡ st ¡ r.
I hope the entire country was listening.
Umarim buraya bu halde gelmem... sen ¡ rahatsiz etmem ¡ st ¡ r.
You don't mind my being here like this?
Umarim burada kalirsin... Eve ¡ le b ¡ rl ¡ kte.
I hope that you'll stay here with Eve.
Umarim kafanizi bir an önce toparlarsiniz.
I wish you guys would make up your mind.
Umarim buranin bir cikisi vardir.
I sure hope this thing leads someplace.
Umarïm ayarlayabilirsin.
I hope you can make it.
- Umarïm onaylarsïnïz, efendim?
- I trust that meets your approval, sir?
Bunu yapacak, umarïm.
Does that, we hope.
- Iyi. Umarïm ise yarar.
I hope it works out.
Umarïm bütün hatalarïm iyi sonuclar verir.
I hope all of my mistakes turn out that well.
Umarïm sansïn yaver gider, ahbap.
I hope your luck holds, chum.
Dünyadaki bütün iyi sans senin olur umarïm.
In fact, I wish you all the luck in the world.
Umarim.
- I hope so.
Umarïm fïrtïnaya ragmen yolculuk iyi geçmistir.
I trust you had a pleasant journey despite the storm?
Umarïm yemek yapabilirsin.
I hope you can cook.
Umarïm o seyi durdurmayï biliyordur.
I hope he knows how to stop that thing.
Umarïm yetisiriz.
I only hope we are in time.
Umarïm bu odadakilerden birinin bir katil oldugunun farkïndasïnïz.
I hope you realize that someone in this room is a murderer.