Willi traduction Anglais
145 traduction parallèle
Telgraf Willi'mden. Onu bebekliğinden beri görmedim.
"It's from my Willie, I haven't seen him since he was a baby."
- Nasıl çalıyorum Willy?
- How am I doin', Willi?
"Nasıl çalıyorum Willy?"
"How'd I do, Willi?"
Söylesene Willy, ne kadar komik olduğunu söyle.
Tell'em, Willi! Tell'em how funny it is.
Biz bir küreği bile kaldıramazken sen nasıl saatlerce kürek çekebiliyorsun Willy?
How can you keep on rowing, Willi, hour after hour? The rest of us can hardly lift an oar.
Filikaya ilk bindiğinde İngilizce bildiğini neden söylemedin Willy?
Tell me, Willi. Why didn't you speak English when you first got on the boat?
- Bir şarkı daha söyler misin Willy?
Well, Willi, how about another song, eh?
Kovac, neden Willy'yi öldürmüyorsun?
Kovac, why don't you kill Willi?
- Willy'nin suyu varmış.
Willi's got some water.
- Ama Willy'de sadece su var.
- But Willi only had water.
Willy, suyu nereden buldun?
Willi, where'd you get the water?
Willy, söylesene...
Willi, tell me.
- Görüşürüz Willy.
- So long, Willi.
Tamam Willy.
Okay, Willi.
Willy'de...
Willi, he's got...
Willy, neler oluyor?
Willi, what is it? What's happened?
- Öyle değil mi Willy?
- Isn't that so, Willi?
Gus, Willy'nin suyu olduğunu söylemişti.
Gus said, Willi had some water!
Ölene kadar, ne Willy'yi ne de yaptıklarını anlamayacağım.
To my dying day, I'll never understand Willi. Or what he did.
- Evet. Willy'nin son sözleriydi.
Willi's had the last word at that.
Willy'yi ne çabuk unuttunuz?
Have you forgotten about Willi already?
- Ben de Willi Hilfe.
- I'm Willi Hilfe.
- Hayır Willi.
- Oh, no, Willi.
İyi ama sadece seansa katılmış olması doktorun en fazla, sen veya Willi kadar casus olduğunu gösterir.
But that doesn't make the doctor a spy... just because he went to a séance, any more than you or Willi.
O ofisi Willi ile üç yıldır çalıştırıyoruz.
Willi and I have run that office for three years.
Naziler bunlar Willi.
They're Nazis, Willi.
Neden ama Willi?
But why, Willi?
Bakanlık ile ilgili söylediklerine göre Willi ile ben de sadece yarım dönüş arkandayız.
From what you say about the Ministry... Willi and I are only a half turn behind you.
Willi sana aşık olup olmadığımı sordu.
Willi asked me if I was falling in love with you.
Tarlalarda ekin biçiyorduk. Çanlar çalmaya başladı ve postacı Willi mektupları dağıttıktan sonra bir ilan astılar.
We were in the fields, cutting the corn and the bell tolled and Willi, the postman delivered the letters and they pulled up a poster.
Vauxhall veya Willi'den daha güzel.
It's nicer than the Vauxhall or Willis'.
Willi von Klugermann ile tanışmış bulunuyorsun. Evet.
- You've just met Willi von Klugermann.
Willi!
Willi!
Willi?
Willi?
Willi, sana söylemediğim bir şey var.
Willi, there's something I haven't told you.
Willi, onun hakkında ne düşünüyorsun?
Willi, what do you think of him?
Willi bugün 20. avını vurdu.
Willi got his 20th kill today.
Raporunu okudum Willi.
I've read your report, Willi.
Biz Alman subaylarıyız Willi.
We are German officers.
Tamam Willi.
All right, Willi.
Willi'ye bak.
Look at Willi.
Von Richthofen, Willi, bizim sınıfımızdanlar.
Von Richthofen, Willi, are of our class.
Willi, sevgilim.
Oh, Willi, darling.
- Evet, Willi sana böyle diyor.
- Yes, that's what Willi calls you.
Willi sabırsızlanıyor olmalı.
Willi must be getting impatient.
Sen asla değişmeyeceksin Willi.
You'll never change, Willi.
Sizinle birlikte Willi'nin şampanyasından içmek isterdim ama filoma dönmeliyim.
I'd like to have some of Willi's champagne with you, but I must get to my squadron.
Sana bir hediye getirdim Willi.
I brought you a present, Willi.
Bu bana zevk verecek Willi.
It will give me pleasure, Willi.
Willi nerede?
Where's Willi?
Emin misin Willy?
Are you sure, Willi?
william 376
willie 610
williams 159
willis 139
williamson 20
william shakespeare 21
william blake 23
william t 16
willie amca 20
willie 610
williams 159
willis 139
williamson 20
william shakespeare 21
william blake 23
william t 16
willie amca 20