English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yaklaşık olarak

Yaklaşık olarak traduction Anglais

1,574 traduction parallèle
Hatta sipariş veren her kişi için küçük bir şifre bile girmem gerek... Böylece yaklaşık olarak yaşlarını ve etnik kökenlerini belirtiyorum.
And I even have to put in a little code with each person's order... order saying their approximate age and ethnicity.
- Yaklaşık olarak?
- Roughly?
- Yaklaşık olarak...
- She should be about...
Son verilere göre Dobbs 13 eyalette oyların yaklaşık olarak yüzde 17'sini alacak gibi görünüyor.
Here's the very latest. Dobbs is running at about 17 % in the 13 states where he's on the ballot.
Yaklaşık olarak gününü saatini, saniyesini bilmem gerekiyor.
I need to know approximately the day, the hour, the second...
- Yaklaşık olarak 12 dakika önce, bir Chitauri, yüksek güvenlikli bir KALKAN tesisine sızmayı başarmış.
Approximately 20 minutes ago, a high-security SHIELD facility was breached by a Chitauri alien.
Bunlar yaklaşık olarak saniyede 150 metre hızla saçılırlar.
They'll fly out of there at about 500 feet per second.
Hastanın yaklaşık olarak yüzde 40 yüzeysel derin yanıkları var. Üçüncü derece yanıklar bunlar.
The patient has approximately 40 percent superficial to deep burns, third degree burns included
Varsayım yaklaşık olarak şöyle birşey :
The assumption is something like this.
Dünya genelinde yıllık ısı ortalaması yaklaşık olarak 14,4 derecedir.
On a worldwide basis, the annual average temperature is about 58 degrees Fahreneit.
Oh, yaklaşık olarak 60 mil.
Oh, about 60 feet so far.
Yaklaşık olarak 40 feet düşmüş ve önce ayaklarının üzerine konmuş, bu da incik kemigindeki ezilmeyi açıklıyor.
She fell approximately 40 feet and landed feet first, which explained the crushed tibias.
- yaklaşık olarak.
- Sort of
Elektrik ve bina ile birlikte yaklaşık olarak 30,000 dolar.
With the electrical and construction, it should be roughly $ 30,000.
Yani demek istediğim, yaklaşık olarak,
So, that's got to be at least, what...
Bay Sacrimoni, yaklaşık olarak 1 Ocak 1996'dan bugüne kadar devam eden süreçte, La Cosa Nostra Suç çetesi ve ya Organize Suç Ailesi ile, ortalık veya üyelik ilişkiniz bulunmakta mı?
Mr. Sacrimoni, during the time period beginning approximately January 1, 1996, through today, were you employed by or associated with the New York faction of an organized crime family of La Cosa Nostra?
Yaklaşık olarak şurada.
Almost there.
Yaklaşık olarak oniki yıldır.
Almost twelve years.
Geçen gece yaklaşık olarak 3 milyon dolar kayboldu.
Nearly three million dollars went missing that last night.
Ve itfaiyeciler yaklaşık olarak saat 7 : 00 de onun dairesindeydi.
And the firemen were in her building at approximately 7 : 00.
Yaklaşık olarak 10700 metre.
What reflection? You stole a uniform, didn't you?
Yaklaşık olarak 1000 yıl kadar gelecektesiniz. Siz 31. yüzyıl derdiniz.
Approximately 1000 years into your future, in what you'd call the 31st century.
Yaklaşık olarak... 7 saat içinde oradayım.
I can be there in... seven hours.
- Yaklaşık olarak kaç tane satıyorsun?
- About how many do you sell?
Yaklaşık olarak 18 düzine kürekle kuma delik açacağız ve kafalarımızı deliklere gömeceğiz. Herkes solundaki kişinin kafasını gömecek.
By using approximately eighteen dozen shovels, we can each dig a hole in the sand, stick our heads in the holes, and then have the person to our left bury them.
Yaklaşık olarak, galaksi bir yıl içinde Köken'e inanıyor olacak.
By my estimation, the galaxy will be converted within the year.
Yaklaşık olarak 25 yaşında...
He's approximately 25 years of age.
Şimdi Dünya'nın tam olarak nerede olduğunu bilmediğimi söylerken bu yaklaşık olarak nerede olduğu hakkında bir fikrim yok demek değil.
Now when I say that I do not know exactly where Earth is, that is not to say that I do not know a very great deal about its probably location
Gençliğimde seyrettiğim bu filmden... ne kadar da derinden etkilendiğimi çok net hatırlıyorum. Sadece yaklaşık olarak on dakika süren sahnenin... uzun olmasından ve bir sürü ayrıntıyı içermesinden değil,... aynı zamanda özenle, dikkatle, titizlikle hazırlanmış bir sahne olmasından dolayı.
I remember clearly when in my adolescence I first saw the film, how deeply I was impressed not only by the length of the scene, it goes on almost for 10 minutes, details of cleansing and so on and so on,
- Yaklaşık olarak. - Yaklaşık 40.000 dolar.
About $ 40,000.
Çünkü diğer üç kıza da yaklaşık olarak aynı şeyleri yaptı.
But he's lying. How do you know?
Boyu yaklaşık olarak 120 cm kahverengi saçlı.
He's approximately 4 feet tall, he has brown hair.
Tarife göre çocuk yaklaşık olarak 90 cm uzunluğunda ve kumral saçlı.
The boy is described as approximately 3 feet tall with sandy brown hair.
O'Brien ve Hirschoff yaklaşık olarak 20 milyon kaybettiler, değil mi?
O'Brien and Hirschoff lost $ 20 million, right?
- Yaklaşık olarak kocasının kaybolduğunu bildirdiği zaman.
Roughly the same time she was reported missing by her husband.
- Yaklaşık olarak 10 dakika, efendim.
- Approximately 10 minutes, sir.
Eğer patlama sırasında depo tamamen doluysa,... yangın yaklaşık olarak 20 dakika kesintisiz bir şekilde devam etmeliydi.
If the gas tank were full, the fire should have burned for 20 minutes without intervention.
Texas, Ozona'dan Nicholas Faye yaklaşık olarak 13 saat önce dövülerek öldürüldü.
Nicholas Faye of Ozona, Texas, was beaten to death roughly 13 hours ago.
- Yaklaşık olarak.
Approximately.
Bir sigara yaklaşık olarak vücuda 1gr nikotin girmesi demektir.
A cigarette introduces approximately one milligram of nicotine into the body.
- Bütün ABD'de herhangi bir dönemde yaklaşık olarak 30 seri katilin akif olduğunu biliyor muydun?
- What's wrong? - Did you know there are roughly 30 serial killers at large in the U.S. at any given time?
Yaklaşık olarak bir saatimiz var.
That gives you about an hour.
Bakıyorum da süperbilgisayarı yaklaşık olarak... uzun bir zamandır kullanıyorsun, bu yüzden programlarının önceliğini düşüreceğim.
I see that you've been on the supercomputer for well, a while now, so I have to deprioritize your job.
Ulusal Güvenlik Sekreteri tarafından sabah saatlerinde bildirilen bu düşüş yaklaşık 2 aydır devam eden alarm durumunun ilk kez düşürülmesi olarak göze çarptı.
The drop, announced early this morning by the Secretary of Homeland Security, was the first lowering of the alert status in nearly two months.
Mantar bulutu, ilk olarak Pazar günü tespit edildi. Güney Kore medyasının uydu görüntülerinde Kuzey Kore ile Çin'in Yanggang eyaleti sınırındaki bulutun çapının, yaklaşık 4 km olduğu görülüyor.
The mushroom cloud was first detected Sunday... in satellite images by South Korean media... indicating the cloud was approximately four kilometers... at the border area between North Korea and China in Yanggang Province.
Bu, söz konusu olan yaklaşık 16 erkek, kadın ve çocuğun hayatının rehin olarak tutulması demek oluyor. Töröristler, amaçlarını yerine getirmek...
It puts the lives of the 60 men, women and children being held hostage in question...
Şüphelinin ayak izlerini topukta parmaklara göre yaklaşık 1,5 cm daha derin olarak tespit ettim ki bu garip.
I got from the suspect's footprints are about a half an inch deeper in the heel than they were in the toe, which is odd.
Günümüzde aktif olarak üretim yapan yaklaşık 58 ülkenin geçmişe oranla daha az üretim yaptığı görülmektedir.
Today there's about 58 countries that are physically producing less today than they have in the past.
Yani ölüm zamanı yaklaşık olarak gece yarısı.
T.O.D. around midnight.
Yaklaşık iki ton çöpü benden isteyebileceğin üzere elekten geçirmekle meşguldüm. Tam olarak ne için?
I've been sifting through 2 tons of garbage, which you should ask me about.
Ortalama olarak yaklaşık 10.000 çocuktan birinde lösemi vakası görülür.
The normal background rate is one incident of, let's say, leukemia in every 10,000 kids.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]