Yanıyor traduction Anglais
11,814 traduction parallèle
Gerald burası resmen yanıyor.
Gerald, it's roasting in here.
Bütün mumlar yanıyor.
All the candles are burning.
Canım yanıyor.
It hurts.
Sen yanıyor.
You are burning.
Bu akşam, bayrağım daha çok dalgalanıyor ve vatanseverlik ateşiyle yüreğim yanıyor. Çünkü bu akşam Beyaz Saray'da adına başkan dediğimiz kişi bir yemek düzenliyor.
Tonight, my flag waves and my patriotic fires burn, because tonight, over in the White House, the man who calls himself our president is throwing a party.
Dışarısı yanıyor!
It's hotter than a fistfight out there.
çok sıcak, yanıyor.
He's too hot. He's burning up.
Hala yanıyor.
He's still burning up.
Bütün mumlar sağ salim dönmen için yanıyor.
All of those candles burn for you and your safe return.
Sevdiğim pek çok insanın canı yanıyor.
Too many people I care about are getting hurt.
Tıpkı aşırı gerilimde kavrulan bir sabit sürücü gibi... Beynim de yanıyor.
Like a hard drive blasted by excessive voltage, my mind is frayed.
Dönüştüğümden beri vücudum yanıyor. Kafamda kaya matkabı var sanki.
Ever since I turned, I feel like my skin is on fire and there's a jackhammer in my head.
Beynim alevler içinde yanıyor!
My brain is aflame!
Sadece acil durum ışıkları yanıyor.
Emergency lighting only.
Louvre şu anda yanıyor haberler bunu göstermiyor bile.
The Louvre is burning right now, and the news is barely even covering it.
- Louvre yanıyor.
- The Louvre is on fire.
- Yemek çubuğu yanıyor.
The chopstick is burning.
Canım çok yanıyor.
It hurts too much.
Hayatında yeni, heyecanlı ve yüksek maaşlı bir sayfa açılıyor ve ben de yanında olacağım.
No, but seriously, you are embarking on an exciting, new, well-paid chapter of your life, and I am gonna be there for you.
O zaman gördükleri hakkında yanılıyor.
Then she is mistaken in what she sees.
John arıyor... Yanıtla? Reddedildi.
_
Ne olursa yanına kalıyor o yüzden ne olduğunu söylememize izin ver.
Well, whatever it was, you clearly got away with it, so let us just tell you what the meeting was about.
Okuldaki kız var ya Isobel, annesi babamın yanında çalışıyor.
This one girl there, Isobel, her mum works for Dad.
Arkadaşın yanılıyor.
Well, your friend was wrong.
Yanılıyor muyum?
Is it?
Yanılıyor muyum?
I'm wrong?
Balam yanında bir grup gardiyanla ziyaretçi alanından uzaklaşıyor.
I have Balam and a guard escort leaving the visiting area.
Ben de yanında sallanıyor olacağım.
And I'll be swinging next to you.
İki adamın ormanda ölü bir şekilde yatıyor ve eminim gerçekler gün yüzüne çıktığı zaman Boston'daki büyükler..... Salem'e dönmem, senin cinayete teşebbüsünün yanında soluk kalacak.
Two of your men now lay dead in the woods, and I'm sure when the facts are laid before the elders in Boston, my crime of returning to Salem will pale in comparison to yours in attempting my murder.
Tüm bunlara nasıl bulaştığımı çözmeye çalışıyorum ve belkide ailemden biri olduğun için diyorum. Yanılıyor muyum?
I'm trying to figure out exactly how I fit into all of this and I'm thinking that maybe you're my family.
Hem de yanında "Ölü doğmuş" yazıyor.
With the words "Born Dead."
"Onun hakkında yanılıyor olamam, bu imkansız." diye düşündüm.
I thought, "I can't be wrong about him, it's not possible."
Sanırım kızdan hoşlanıyor ama onun yanında çok beceriksiz.
I think he likes her, but he's kind of awkward around her.
İkimizin de sırlardan hoşlandığını kabul edelim. Ama benimki seninkinin yanında eski moda kalıyor.
Let's both agree that we enjoy a good secret, though mine do appear a bit old-hat next to yours.
- Yanılıyor muyum?
Am I wrong?
- Bilmem, yanılıyor musun?
I don't know. Were you?
O hödük bu saçmalıktan sonra bahşiş alacağını düşünüyorsa yanılmıyor.
If that bozo thinks he's getting a tip after this bullshit, he's right.
Yanıltıyor.
It lies.
Yetim olmak, esir olmak, okyanus ötelerine gönderilmek... ve elden elde dolaşmayla karşılaştırılınca tüm bunlar yanında saçma kalıyor.
Why, these are trivialities compared to being orphaned, enslaved, sent across the ocean, and passed from hand to sweaty hand.
Bu orospu çocuğu kamyonun yanında kalıyor.
This motherfucker stays by the truck.
Charlie hakkında yanılıyor olamaz mısın?
Is it possible you could be wrong about Charlie?
Tamamen yanılıyor.
He's completely wrong.
Yanılıyor muyum, sevimli şey?
Wouldn't you, cutie pie?
Yanındaki adam silah taşıyor mu?
Sorry. The man who is with you, does he appear to be carrying a gun?
Bak. Gus ; Paloma'yı yanına almak istese bile daha kendi ayaklarının üstünde duramıyor.
Look, even if Gus wanted to take Paloma, he doesn't have a place of his own yet.
- Canım yanıyor.
It hurts.
Bir yanım senin asla iyi biri olamayacağına inanıyor.
There is a part of me that does not believe you can ever be good.
Bu işin her yanından Squadron Supreme akıyor.
This has the Squadron Supreme written all over it.
Hayır, çocuklarım yanında kalıyor. Tamam.
No, but my kids live with him.
- Yanılıyor.
- He's wrong.
Herkes burası hakkında yanılıyor.
You know, everyone had this place wrong.