English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yatağında

Yatağında traduction Anglais

4,147 traduction parallèle
O yüzden yalakalıklar esprilerine gülmeler ve sen gidince yatağında kestirmeler yok artık.
So no more kissing your ass and laughing at your little jokes and taking dirty naps up in your bed when you're gone.
- Jules, artık "yatağında kestirmeler" ne demek biliyorum.
Jules, now I know what "dirty naps" means. What?
Hatun hala yatağında.
She's still in your bed.
Dere yatağında, çadır içinde yaşasak bile birlikte olduğumuz sürece mühim değil.
If we end up living in a tent by the stream, as long as we're together, it's gonna be fine.
Yatağında olsan iyi edersin Francesca!
You'd better be in bed, Francesca!
Sam'in her gece yatağında yatarken beni o gün işe göndermemek için yapabileceği şeyleri düşündüğünü biliyorum.
And I know that Sam lies awake in bed every night thinking that there was something he could have done to keep me from going to work that day.
Elimde ölü bir polis ve yatağında boğulmuş bir kadın var.
I've got a dead copper here and a woman strangled in her bed.
Jabbar hafta içi boyunca 8'de yatağında olmalı, değil mi?
Jabbar should be in bed at 8 : 00 during weeknights, period, right?
Kusura bakmayın ama yatağında ölü bir fahişe bulduk.
With all due respect we just found a dead prostitute in his bed.
Belki yardımcı olabilirsiniz, meclis üyesi yatağında bulunan fahişe konusunda ne düşünüyor?
Yeah, maybe you could tell us, what's the congressman's position on dead hookers found in his bed?
Belki senden hiç etkilenmedim. çünkü sen ölmüş annemin yatağında yatarken bile Kendinden söz etmenin yolunu bulabilen bir kadınsın.
Also, maybe I was never attracted to you because you're the kind of person who finds a way to talk about herself while lying in my dead mother's bed.
Yatağında ölü birisiyle uyanıp işini hallettiğim ilk kişi sen misin sanıyorsun?
You think you're the first person I've dealt with, woke up in bed with a dead body?
Büyükannesinin yatağında yatmama izin verdi.
He let me sleep in his grandma's bedroom.
Yatağında ne işim var?
What-what am I doing in your bed?
Ben senin yatağında uyurum, sen kanepede yatarsın.
I'll sleep in your bed, you can go on the couch.
Kahrolası yatağında ölü bir köpekle uyanmak?
Waking up with a dead dog in your damn bed?
- Bu gece yatağında yatabilir misin?
Do you think you can try sleeping in your own bed tonight?
Ayrıca, sana, "yatağında ilk gece" pastası yaptık.
Plus, we made you a first-night-in-your-bed cake.
Ta ki, sadece iki yalnız kişi olarak, yatağın karşı tarafında yatıp birbirine karşı osurmaya başlayana dek.
Till you're just two lonely people lying at opposite ends of the bed farting at each other.
- Yatağın altında.
Under the bed.
Ak saçlı ve sakallı bir adam yatağımın yanında oturuyordu.
There was a man with white hair and a full white beard sitting here beside my bed.
Ya da yatağının altında.
Or maybe under your bed.
Annem ve babamın odasında ufak bir yatağım vardı.
used to have a little bed in my mum and dad's room.
Yatağın altında mı?
Under the bed?
Yatağının yanında enjektör bulunmuş. Kolunda da iğne izi varmış.
There was a syringe by her bed and a needle mark in her arm.
Yatağın altında bunu buldum ve hiç benim tarzım değil.
I found'em under our bed, and it's not my brand.
Russ, uyanıyordum ve yatağımın yanında oturuyor oluyordu, bana dua ediyordu.
Russ, I woke up and she was sitting by my bedside, praying for me.
Belli ki, hâlâ yatağın kendi kısmında uyuyor.
Well, it appears he still sleeps on his side of the bed.
- Yatağın altında mı bulmayı umuyorsun?
Expecting to find me under the bed?
Bunu yatağının altında buldum.
Found this under your bed.
- Yatağımızın altında ne işi vardı?
What was it doing under our bed?
Yatağı paylaşmışlar, Jack... yattıkları tek yatak, iki çok farklı sertlik ayarında.
They shared a bed, Jack... A sleep number bed, set to two drastically different firmness levels.
Yatağın altında banyo dolapları içinde..... tüm dolap raflarının üzerinde...
Under the bed, inside the bathroom cabinets, all over the closet shelves.
Yulaf ezmesine ve tuvaletin yatağının yanında olmasına bayılır.
Hey, he likes oatmeal and the toilet's right next to the bed.
Yatağın altında kendine güvenli bir yer buldun.
You'd find a safe place under the bed.
- Bak yatağının altında ne buldum.
And look what I found under his bed.
Almadım dedin ama Jamie yatağının altında bulmuş.
You said you didn't take it, but Jamie found it under your bed.
Evet ama yatağın altında yaşasın.
Yeah, but maybe he should live under the bed.
Anlatmana rağmen odamda kalıp yatağımın yanında, yerde yatmıştın.
And even then, you stayed in my room and slept on the floor by my bed.
Burada yatağınızın yanında yanmış bir priz var.
There is a burned-out outlet inches from your bed.
Ben böyle yatağın ortasında...
Yes. It's the first time I'm sleeping without you, right?
Yatağın güzelliği üzerinde dinlenmenin yanında hiç kalır.
The bed's sculptural beauty is actually surpassed by the joy of resting in it.
Hayatımın ilk iki yılında yatağım açılmamış bir posta yığınıydı.
First two years of my life, my bed was a pile of unopened mail.
Sana sıcak çikolata getirdim terliklerin de yatağın yanında ve acele etme ama kahvaltın alt katta hazır.
I brought you some hot chocolate, your slippers are beside the bed, and I don't want to rush you, but breakfast is ready downstairs.
Yatağın altında. Muhtemelen mücadele esnasında düşmüştür.
Under the bed, where it most likely fell in the struggle.
Gecenin ortasında yatağına sızar, amını yalarım.
I will sneak into your bunk in the middle of the night and I'll lick your pussy.
Yatağının altında sakla.
Keep it under your bed.
Yatağının altında ilginç pornoların vardı.
And you had some juicy porn under your bed.
Hâlâ yatağı ıslatıyor. Resmen bir yağmur ormanı sundurmasında uyudum ve bunların hepsi senin hatan.
I basically slept in a lean-to in a rain forest and it's all your fault.
Yatağın altında 12 tane çalar saatin var.
You got, like, 12 alarm clocks under the bed.
Yatağımın hemen yanında bir model roket var.
I do have a model rocket next to my bed.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]