Yıldız traduction Anglais
28,172 traduction parallèle
Rock yıldızı gibi kendi olayımdayım, sallıyorum, dağıtıyorum...
I'm out here living the good life, you know what I mean? I'm-I'm doing my thing rock star-style, slanging and banging.
Dışarı çıkarsan televizyon yıldızı olacaksın.
Walk out and you are a celebrity.
Yıldız Tilbe'nin 14 Şubat reklamı aşkına ne yapıyorsun, Nick?
What in Megyn Kelly's America are you doing, Nick?
Kalp krizi geçirme sakın ama gözlerini açtığında karşına çıkacak olan şey efsanevi yıldız biricik...
Okay, do not have a heart attack, but when you take off your blindfold, you will be standing in front of none other than the legendary superstar... - Who? -...
Seninle yıldızımız barışmıyor biliyorum, ama buraya polis olarak gelmedim.
I know we haven't always seen eye-to-eye, but I'm not coming to you as a cop.
Yelp'de dört yıldızı vardı, bu yüzden...
It had four stars on Yelp, so...
Hiç ilerlemedim ama aynı zamanda 1957'te ve Vahşi Batı'da bar kavgasına girişmedim cüce yıldızı teknolojisini teröristlerin eline vermedim...
None. But neither have I got myself into bar fights in 1975 and the Old West, put dwarf star technology into the hands of terrorists, or got myself turned into a scary bird monster.
Burda the NuTunes Festival'inde..... TV yıldızı Stacey North'la birlikteyiz. Stacey, bize yeni albümünden bahset.
We're here at the NuTunes Festival with TV star Stacey North.
Bir rock yıldızı olacağını düşünüyor muyum? Muhtemelen hayır.
Do I think he's gonna be a rock star?
Daha önce bir rock yıldızıyla sevişmemiştim.
I've never made out with a rock star before.
Drew, yüzüne ninja yıldızı yedi.
Drew... ninja star to the face.
# Güreşirler çünkü gökyüzündeki yıldızlarımız
♪ cause up in the sky your stars are wrestling, too. a
# Yıldız gibi parlayan semada
♪ that shone brightly like stars in the sky, a
# Bizim gibi güreşir çünkü gökyüzündeki yıldızlarımız
♪ cause up in the sky your stars are wrestling too. a
Felicity bize biraz cüce yıldız alaşımı verdi.
Felicity hooked us up with some dwarfstar alloy.
Cüce yıldız alaşımı mı?
Wait, dwarfstar alloy?
Cüce yıldız alaşımından biraz daha olsaymış iyi olurmuş.
Could've used more of that dwarfstar alloy.
- Yıldız Ateşi.
- Starfire.
Bildiğim bir yıldız haritası değil.
It's no star field I recognize. Where are we?
Yıldız Ateşi.
Starfire.
Yıldız işareti veriyi göstermiş.
The asterisk is a prompt for data.
Yarın gece bir restoranın açılışına davet edildim ve şefi de yükselen bir yıldız.
Well, I've been invited to a restaurant opening tomorrow night, and the chef's a rising star.
Sanki gökyüzüne bakıp tek bir yıldız görmek...
It's like looking up at the sky and seeing only one...
OSCAR YOLU Oscar yarışı kızışıyor ve bütün ateşli yıldızlar... RYAN SEACREST TİPLEMESİ
[host] The Oscar race is heating up, and all the hot stars came out to sizzle at the Golden Snowflake Awards.
Diane, pop yıldızı Sextina Aquafina için mi tweet atıyorsun?
Diane, are you tweeting for pop starlet Sextina Aquafina right now?
Genç bir pop yıldızı o.
This is a teenage pop star.
Yıldız olmak.
Being the star?
Sen benim yıldızımsın BoJack.
You're my star, BoJack.
Parlayan yıldızımsın.
My shining star.
Fuilcré dinleri yıldızlarla ilgilidir ve saban dedikleri de İngiltere ve İrlanda'da Ursa Major takımyıldızı.
Well, Fuilcré religion revolved around stars and The Plow is what they called Ursa Major in England and Ireland.
Yedi yıldız.
Seven stars.
Bunlar hangi yıldızlar bilmiyoruz o yüzden haritayı çıkaramayız.
We don't know which stars these are, so we can't anchor the map.
Sabanı düzene sokmak için son yıldız Alkaid. Arapçada Yaslı Baş anlamına geliyor.
Well, the last star in the handle of The Plow is the star Alkaid, which in Arabic means Chief of Mourners.
- Seni bir yıldız yapacağım.
- Just wait till I make you a star.
Sen bir porno yıldızısın.
- You're a porn star.
Babasının küçük yıldızı kimmiş bakalım?
Who's daddy's little star?
Pardon. Büyük yıldızı demek istedim.
Sorry, I mean, big fucking star.
Büyük bir yıldız olacaksın.
You are gonna be a big star.
Titanic'teki yolcuların 12'de 1'i için yıldız falı ne diyordu biliyor musun?
Know what the horoscope said about 1 / 12th of the passengers on the Titanic?
Kız kardeşinin'Kutup Yıldızı', Satis House'da rahatında.
Your sister's "North Star" has made himself comfortable at Satis House.
- Tıpkı Kuzey Yıldızı gibi.
Like the North Star.
Kuzey Yıldızı, gökteki en parlak yıldız değil.
The North Star is not the brightest in the sky.
- Köpek Yıldızı.
The Dog Star.
Yıldızımı bir köpek kavgasında bulduğumu göz önüne alırsak!
Since I found my star in a dog fight!
ÇTYK'daki herkes adam sanki rock yıldızıymış gibi davrandı.
Everyone at the CJC acted like he was some kind of a rock star.
Rock yıldızlarıyız lan.
The freaking rock stars.
Mabel, Kuyruklu yıldız.
Mabel, the shooting star.
Evet ama Jay Hız-9 kullandı ve yıldırımı maviye dönmedi.
Yeah, but Jay took Velocity-9, and his lightning didn't turn blue.
# Bizim gibi güreşir çünkü gökyüzündeki yıldızlarımız
♪ cause up in the sky your stars are wrestling, too. a
Kocanız niye 30 yılın ardından Daichan'dan ayrıldı?
Why did your husband leave Daichan's after 30 years?
42 yıldır evliyiz ve tartışamadığımız tek bir şey bile olmamıştı.
We've been married for 42 years and there has never been a single thing that we could not discuss.