Zorlaniyor traduction Anglais
7 traduction parallèle
Sorununun üstesinden gelmekte zorlaniyor ben de düsündüm ki, ovmanin ne oldugunu..
He's having a difficult time overcoming his problem and I thought if I could understand what it was like to be a frotteur...
Konusabiliyor, ama nefes almakta zorlaniyor.
Condition critical. He can talk, but has difficulty breathing.
Aksamlari daha çok zorlaniyor.
She has a harder time in the evenings.
Bilge, pek çok alemi dolastigi ve bir sürü dil bilip pek çok seye vakif oldugu için ara sira zorlaniyor. - Dikkatini toplamakta...
The Elder has been through so many realms, she's assumed so many shapes and spoken so many languages that she sometimes has a difficult time focusing.
Gars sonunda tekneden evine kavustu ama Kevin yarim tableti okumakta zorlaniyor.
Garth finally got them to his houseboat, but Kevin's having a lot of trouble reading their half of the tablet.
PORNO İZLEYEN ÜÇ GENÇ KADINDAN BİRİ BEĞENDİKLERİ İÇERİK BULMAKTA ZORLANIYOR Ama pornoyu eleştirmeye başladığınızda çoğu kişi seks karşıtı olduğunuzu düşünüyor.
But when you start criticizing porn, there's many people getting afraid that you are kind of sex-negative.
[KAPI ZORLANIYOR] Kim o?
Who is it?