English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ö ] / Ödünç alabilir miyim

Ödünç alabilir miyim traduction Anglais

1,344 traduction parallèle
Bunu ödünç alabilir miyim acaba?
Thanks. You mind if I borrow this?
Ödünç alabilir miyim?
Mind if I borrow it?
- Bunu ödünç alabilir miyim?
- Yeah. May I borrow this?
Ayakkabılarını ödünç alabilir miyim?
Do you mind if I borrow your shoes?
Kamyonetini ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your truck?
Onu bir dakikalığına ödünç alabilir miyim? - Dana, ben...
Would you mind if I borrowed him for a second?
Monica, Porsche'unu ödünç alabilir miyim?
Monica? Hey, can I borrow the Porsche?
Saç kurutma makineni ödünç alabilir miyim, Joan? Yarın Sosis Dünyasındaki iş görüşmemde ekstra yakışıklı görünmek istiyorum.
Joan, can I borrow your hair dryer... so I can look extra handsome for my job interview at Wiener World?
Küpelerini ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your earrings?
Tatlım. Dudak parlatıcını ödünç alabilir miyim?
Sweetie, I need to borrow your lip gloss.
Acaba Clark'ı birkaç dakikalığına ödünç alabilir miyim Bay Kent?
Do you think I could borrow Clark for a couple of minutes, Mr. Kent?
Şampuanını ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your shampoo?
Şunu ödünç alabilir miyim?
May I borrow this?
Ketçapını ödünç alabilir miyim?
Could I borrow your ketchup?
- Bunu ödünç alabilir miyim?
- Ooh, can I borrow this?
Telefonunu ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your cell?
- Ödünç alabilir miyim?
- You mind if I borrow it?
- Bunu ödünç alabilir miyim?
- Mind if I borrow this? - Take it.
Bayım, atınızı ödünç alabilir miyim?
Sir, may I borrow your horse?
Arabanı bir saatliine ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your car for an hour?
Arabanı ödünç alabilir miyim?
Borrow the car?
Hey, kamerayı ödünç alabilir miyim?
Hey, you know what? Can I borrow that camera?
Beşlik ödünç alabilir miyim?
A fiver I could borrow?
- Biraz ödünç alabilir miyim?
- May I borrow it for a second? - Sure.
Seninkini ödünç alabilir miyim?
Can I borrow yours?
Sakıncası yoksa bunu ödünç alabilir miyim Tehlike?
Mind if I borrow this, Danger?
"Affedersiniz..." "... çekicinizi ödünç alabilir miyim? "
'Excuse me, could I borrow your hammer?
O parayı ödünç alabilir miyim?
That money... Can I borrow it?
Cep telefonlarını ödünç alabilir miyim?
Can I borrow their cellphone?
O zaman bir ihtimal senin cep telefonunu ödünç alabilir miyim?
Oh. Well, then perchance I might be able to borrow your cellular telephone?
Merhaba. Seni bir dakikalığına ödünç alabilir miyim?
Hey, can I borrow you for a minute?
Tuzu ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your salt please?
Rube, kamyonetini ödünç alabilir miyim?
Rube, can I borrow your truck?
Yarın onu ödünç alabilir miyim?
Can I borrow it tomorrow?
- Ödünç alabilir miyim?
- Think I could borrow them? Sure!
Bu benim kitapçıya girip, senin kitaplarını almadan okumam gibi. Bunu biraz ödünç alabilir miyim?
It's just like me coming into a bookstore, and reading your books... without buying them.
Şunu ödünç alabilir miyim?
HEY, CAN I, UH, BORROW THIS ONE?
- Bunu ödünç alabilir miyim?
- Can I borrow this?
Affedersiniz. Dr. Reid'i ödünç alabilir miyim?
Excuse me, can I borrow Dr Reid?
Dr. Cox, bir dakika sizi ödünç alabilir miyim?
Dr. Cox, can I borrow you for a minute?
- Gazetenizi ödünç alabilir miyim? - Hayır!
- May I borrow your newspaper?
Küçük bir deney için G.I. Joe'nu ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your G.I. Joe for a little experiment? No.
Um, hey, minibüsünü ödünç alabilir miyim?
Um, hey, can I borrow your van
Uyanık kalmam için bir şey ve belki bir de beysbol sopası ödünç alabilir miyim? Selam.
I was wondering if I could get an advance from petty cash... for, um, vigil supplies and maybe a baseball bat.
Burada bir yer ödünç alabilir miyim?
I wonder if I could ask you for some shelter.
Aracını ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your car?
- Lütfen dürbünü ödünç alabilir miyim dişlerini ağzına dökmeden önce.
Please, may I borrow the binoculars before I kick your teeth in?
- Bunu ödünç alabilir miyim?
- Can I borrow these for a second?
- Bunu söylemekten nefret ediyorum Alexander ama benim cep telefonum çalışmıyor, seninkini ödünç alabilir miyim?
I hate to say this Alexander but my cell phone does not work, can I borrow yours?
- Ödünç alabilir miyim?
- Can I borrow it?
Bu durumda... Sizinkilerden birini bir süreliğine ödünç alabilir miyim?
In that case... can I borrow one of yours for a while?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]