Ölüm kalım meselesi traduction Anglais
556 traduction parallèle
Bak şimdi, bu bir ölüm kalım meselesi.
Now, listen, this is a matter of life and death.
Ölüm kalım meselesi.
It's a matter of life and death.
Yalnız kalmam, ölüm kalım meselesi.
It's life and death that I should be left alone.
Bu ölüm kalım meselesi baba.
It's life or death, Father.
Evet evet biliyorum, Ama Dr. Vollin'e bunun ölüm kalım meselesi oldğunu söyler misiniz?
Yes, yes, I know, but will you tell Dr. Vollin this is a matter of life and death?
Sana ölüm kalım meselesi diyorum! Beni kurtarabilir!
I tell you it's a matter of life and death!
Bu ölüm kalım meselesi!
It's life or death.
Butch'a ölüm kalım meselesi dedin mi?
You tell Butch it's a matter of life and death?
H. Sebastian için ölüm kalım meselesi Butch.
For H. Sebastian, Butch, it's a matter of life and death.
- Ölüm kalım meselesi.
- It's a matter of life and death.
Bir ölüm kalım meselesi
A case of do or die
Bu bir ölüm kalım meselesi.
This is a question of life and death.
Benim için ölüm kalım meselesi.
It's like life and death to me.
Bir ölüm kalım meselesi.
The question is, will she live or die?
Bir ölüm kalım meselesi değil.
It isn't a question of life or death.
Ama bu ölüm kalım meselesi...
But it's a matter of life and.... Elaine!
- Bu bir ölüm kalım meselesi.
- It's a matter of life and death.
Ölüm kalım meselesi olduğunu söylemişsin
You said it was a matter of life and death.
Yapmayın, Bay Crabtree, bu tam anlamıyla bir ölüm kalım meselesi.
Oh, come now, Mr. Crabtree, this is very literally a matter of life and death.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
It's a matter of life and death
Bu bir ölüm kalım meselesi!
it's a matter of life and death!
Ben de ölüm kalım meselesi sandım.
- Oh! And I thought it was a matter of life and death.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
This is a matter of life or death.
Benim için bu... ölüm kalım meselesi.
For me... it is a matter of life and death.
- Bu bir ölüm kalım meselesi.
- It is a matter of life and death.
Ölüm kalım meselesi.
This is a grave matter.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
But this is life-and-death.
Ölüm kalım meselesi olmalı.
It's a matter of life and death.
Ölüm kalım meselesi diye bağırıyor.
She's been screaming that it's a matter of life and death.
Evet, ölüm kalım meselesi, ben de zaten özür dilerim, özür dilerim.
Yes, a matter of life and death, that's what I I'm sorry, I'm sorry.
Marcia, tatlım, bu bir ölüm kalım meselesi desem bana inanır mısın?
Marcia, honey, do you believe me when I say it's a matter of life and death?
Sadece sen bana yardım edebileceğin için, kesinlikle moralini bozmamalısın. Ciddi bir kaza geçirdim ama ölüm kalım meselesi olmasına rağmen şu an için bir tehlike yok.
* * l * m counting on you not to lose your nerve, for only you can help me. * * * * l * ve had a serious accident, but I * m not in danger at the moment,
Konu Binbaşı ile ilgili ve bir ölüm kalım meselesi.
It concerns yourfriend, the Major, and it's extremely grave.
Yalvarıyorum, Bay Holmes. Ölüm kalım meselesi.
I beg of you, Mr. Holmes, this is a matter of life and death.
Ölüm kalım meselesi.
Matter of life and death.
Valeria, bu ölüm kalım meselesi.
Valeria, this is a matter of life and death.
Gelecek saatler onun için ölüm kalım meselesi.
AND THE HOUR TO COME IS A MATTER OF LIFE AND DEATH.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
This is about life or death.
Ölüm kalım meselesi.
It's a matter of life or death.
Bizim için ölüm kalım meselesi.
It's life or death for us.
Bu bir ölüm kalım meselesi, Çavuş.
This is a matter of life and death, Sergeant.
- Ölüm kalım meselesi olduğunu söyledin.
You said it was a matter of life and death.
Ölüm kalım meselesi hâline geldi artık!
It's your life and death!
- Bu ölüm kalım meselesi. Çok doğru, ölüm kalım meselesi.
Right, a matter of life and death.
Bu ölüm kalım meselesi, umutsuz bir durum.
This is a matter of life or death, a desperate situation.
- Ölüm kalım meselesi.
- The matter is serious.
Üzgünüm ama bu bir ölüm kalım meselesi.
Regretfully, it's a matter of life and death.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
It's a matter of life and death.
Bu ölüm-kalım meselesi.
It's a matter of life and death.
Bu bir ölüm-kalım meselesi.
It's a matter of life or death.
Ölüm kalım meselesi.
Have you an appointment, Madame?