Öğrenmek istemiyorum traduction Anglais
302 traduction parallèle
- Öğrenmek istemiyorum.
I don't want to know.
Öğrenmek istemiyorum.
I don't want to know.
Hayır, hayır. Kardeşinizin adını öğrenmek istemiyorum.
No, no, I no wanna know what's your brother's name.
Daha fazlasını öğrenmek istemiyorum.
I don't want to know anything about it.
Zira bu katın ne kadar pis olduğunu öğrenmek istemiyorum.
I wouldn't want it to land on this dirty floor.
Testlerin sonuçlarını öğrenmek istemiyorum.
I don't need the results of the tests.
Yeni bir meslek öğrenmek istemiyorum.
I don't want to learn a new trade.
O sesi bir şey çıkarmış olmalı ve ne olduğunu öğrenmek istemiyorum.
Well, something must have made that noise and I don't want to find out what it is.
Toplantıdan sonra nerede olduğunu öğrenmek istemiyorum ama neden bana söylemiyorsun?
I don't want to know where you were after the meeting, but why you won't tell me.
Öğrenmek istemiyorum.
I don't want to know about it.
İsmini öğrenmek istemiyorum.
I didn't want to hear your name.
Öğrenmek istemiyorum.
I don't wanna know.
Günün birinde bir başkasının hayatının sonuna geldiğimi öğrenmek istemiyorum.
I don't want to find out one day that I'm at the end of someone else's life.
Silahım olmadan öğrenmek istemiyorum.
Without my gun, I don't want to find out.
Öğrenmek istemiyorum.
I don't wanna learn how to do this properly.
Haklısın. Senin acını öğrenmek istemiyorum.
And you're right. I don't want to know your pain.
Öğrenmek istemiyorum.
Uh-uh. I don't want to hear this.
Lydia, adını öğrenmek istemiyorum.
– Lydia, I don't want to know his name.
Ve gerçekten, onun kim olduğunu öğrenmek istemiyorum.
And I don't really want to find out who.
Aslında öğrenmek istemiyorum.
I don't really want to know.
Öğrenmek istemiyorum.
I don't want to learn.
- Öğrenmek istemiyorum.
- I don't want to know.
Hayır, sakın söyleme. Öğrenmek istemiyorum.
No, don't tell me. I don't want to know.
Detayları öğrenmek istemiyorum.
I'm not asking for details.
Şiiri öğrenmek istemiyorum.
I didn't want to learn poems.
Seks hayatını öğrenmek istemiyorum.
I don't want to know about your sex life.
- Ben öğrenmek istemiyorum.
- I don't want to know.
Adresi öğrenmek istemiyorum.
I don't want to know the address.
- Ben öğrenmek istemiyorum.
- I don't want to learn.
- Öğrenmek istemiyorum.
I-I don't wanna know.
Maureen'in ne düşündüğünü öğrenmek istemiyorum.
I don't want to know what Maureen thinks.
Açıkçası, öğrenmek istemiyorum.
Well, I don't want to find out.
Ne olduğunu bilmiyorum ve öğrenmek istemiyorum, Tamam mı?
- I don't know what it is and I never wanna find out, alright?
Ne düşündüğünü öğrenmek istemiyorum.
I don't want to know what you think.
-... dansı öğrenmem gerekiyordu. - Ama öğrenmek istemiyorum
I don't want to learn it.
Sadece dans öğrenmek istemiyorum.
Just don't want to learn how to dance.
- Aptal bir keman çalmayı öğrenmek istemiyorum da ondan.
- I don't want to learn about no stupid violins.
Bunları öğrenmem için senin ölmen gerekiyorsa öğrenmek istemiyorum.
- Nobody's like you. And if it took your death to teach me these things, then I'd rather not learn'em.
Onunla sevişmek kaça patlayacak öğrenmek istemiyorum.
Think how much it'll cost to get laid.
Öğrenmek istemiyorum.
I don't want to learn anyway.
Hiçbir şey öğrenmek istemiyorum.
Nothing I wanna know about.
Ve buna izin vermeyeceğim. Çünkü bu dersi 17 yaşımda ya da daha sonra öğrenmek istemiyorum.
I don't want to learn that lesson at 1 7, or anytime, for that matter.
Soygunun detaylarını bilmek istemiyorum tek istediğim soyguna karışan diğer ikisinin ismini öğrenmek....... böylesi senin için daha iyi olacak.
I don't need details about the hold-up. But on the other hand, I repeat that you'll tell me right away the names of your two accomplices.
Öğrenmek de istemiyorum. Çek git en iyisi!
Why don't you just go, goddamn it?
Atlantic City'yi görmek isterim, ama masrafları karşılayamayacağım için gitmek de istemiyorum ama hakkındaki her şeyi öğrenmek istiyorum.
I'd Iike to see atlantic City, but I can't afford the trip. I don't really want to go, but I'd Iike to know something about it.
Baska çocuklarla çiktigini ögrenmek istemiyorum.
I don't want you going out with other guys.
Öğrenmek istemiyor, ben de öğretmek istemiyorum.
He doesn't wanna learn, and I don't wanna teach him.
Öğrenmek istemiyorum.
I don't need to know.
İsmini öğrenmek bile istemiyorum.
I don't even want to know your name.
Bilmiyorum ve öğrenmek de istemiyorum.
No, and I can't say I'm interested in learning.
Süpürgeniz, tavanız, kazanınız, Toz Adamınız var mı öğrenmek de istemiyorum.
I don't even wanna know if you own a broom, a skillet, a cauldron, a DustBuster. I don't give a damn!
istemiyorum 1125
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksiniz 19
öğreneceksin 43
öğren 61
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksiniz 19
öğreneceksin 43
öğren 61
öğrenciler 57
öğreneceğim 42