Üniversitede traduction Anglais
1,568 traduction parallèle
Onun fransız edebiyatında okuduğu doğru birinci sınıf bir üniversitede, ve ayrıca onun öz babası donanmada bir amiral idi
It's true she studied French literature at some first rate university, and it's also true her father was an admiral in the Navy After he died in the war, her family was reduced to selling off their large property piece by piece
Aldığımız bilgiye göre, üniversitede bizden izin almadan sınıflara giriyor, seminerler veriyor ve sınavlar yapıyormuşsunuz.
We have been informed that, at the university you start classes, seminars and exams without our consent.
Biz birbirimizi ilk kez üniversitede anfide görmemiş miydik hayatım?
No, dummy! The first time we met it was in the university auditorium.
Dün gece, Palek'e üniversitede....... kürtaj yaptırdığımı söyledim.
Last night, I told Palek I had an abortion... when I was in college.
Biliyorsun, Carly şimdi üniversitede.
You know, Carly's at University now.
Artık üniversitede değilsin Angie. Evet, teşekkür ederim.
You are not in college anymore, Angie.
Lemon, sen üniversitede ne okumuştun?
Lemon, what exactly did you study in college?
Çok doğalsın, üniversitede tiyatro yaptın mı?
Wow, so natural. Did you act in college?
Charity'nin abisi üniversitede okuyor.
Charity's older brother is in college.
Bir oda arkadaşım vardı üniversitede ilk yılmda,
I had this dorm mate in my sophomore year of undergrad.
Patronun üniversitede neler yaptığını bilse ne derdi merak ediyorum.
I wonder what your boss would say if he knew what you did in college.
Babanın davasını almayı düşünmeye başlamamı istiyorsan üniversitede kalbini kırdığın her kadının gönlünü alacaksın.
If you want me to even consider taking your father's case, you're going to make it up to every woman you ever hurt in college.
- Onu severim bebeğim, ama üniversitede hiç birşey yapamadı.
- I love him, baby, but in college he couldn't close a screen door.
Dışarıdan adam sokmuşlar sanırım ama sıkıntı yok üniversitede voleybol takımındaydın, değil mi?
I think they recruited a ringer, but that's okay, because you played college volleyball, right?
Bu tip durumlardaki davranışlar çok önemli ve benim beceremediğimi düşünmeni istemiyorum çünkü ayrı olduğumuz zamanlarda her türlü felaketle karşılaşabiliriz, üniversitede mesela.
We're both okay. Grace under fire is important. I don't want you to think I'm lacking in it.
- Evet, son dört yılımı üniversite şehrindeki üniversitede geçirmeseydim çok güzel olurdu.
Yeah which would be great if I hadn't just spent the last four years in college at a college town.
O da üniversitede koleksiyonunu böyle toparlamış.
That's how she got her rad shoe collection in college.
Beni üniversitede ektikten sonra duygusal anlamda yüreğimi kapattım kendimi işime verdim, tutkunun yerine onu koydum.
Well, after you stood me up in college, I closed my heart off emotionally, threw myself into work, substituting it for passion.
Bu üniversitede yeni bir çağ başlatıyoruz.
We are declaring a new age at this university.
Felsefe okuyan birinin üniversitede para kazanma yolu diye bakıyorum.
I guess I had it filed away in my head as a college lark. A unique way for a philosophy major to make some extra cash.
Bu üniversitede buluştuğun Rachel denen kız, onunla yakın mıydınız?
This Rachel girl you met at grad school, were you guys close?
Geçen yıl üniversitede, sizden genetik dersi almıştı.
He took a genetics course from you at university last year.
Biliyorsun, Skills üniversitede basketbol oynayacak.
Hey, you know, Skills is playing college basketball.
- Teknik üniversitede ne yaptın sen?
What did you do at MIT?
Doğduğunda, Miami'de. Wisconsin'de sen üniversitede okurken. Ve sana Montecito'da bu işi ayarlarken.
In Miami, when you were born, watching over you in college in Wisconsin, and getting you this job here at the Montecito.
- Yardıma ihtiyacınız olursa üniversitede basket oynamışhğım var.
Well, if you need any help, i played some ball in college.
O crossoverlar, NBA ve üniversitede işe yaramaz ama çok da kötü değil.
That crossover wouldn't work in the NBA or college, but it's not bad.
Dr. Walter Gregg, 64 yaşında üniversitede nörolog.
Dr. Walter gregg, 64, university neurologist.
Sen üniversitede ne yapıyordun?
What did you do during college?
Güney Carolinadaki bu üniversitede homoseksüel Dafydd Thomas öğrencilik yapıyor.
At this university in North Carolina, homosexualist Dafydd Thomas has come to study.
Seninle aynı üniversitede, Nakajima.
She's from the same university as you, Nakajima.
Benim eski bir profesörüm var. Gelecek ay, Oakland'da üniversitede bir seminer için beni önermiş.
Well, there's an old professor of mine, who has requested me for a seminar at the university up in Oakland, next month.
Özür dilerim, ama üniversitede ders programını değiştiriyorlar, o nedenle...
Sorry, but well, you know, the university has to reschedule these classes, so...
Kısacası, modern bir üniversitede sizin gibi bir kişiye yer yok.
There is simply no room for your kind of person in a modern university.
Dolayısıyla, dört yıllık bir üniversitede okumak yerine istediğin o arabayı alacaksın ve hafta sonları barlara gitmeye başlayacaksın..... ve tabii ki bir kız bulacaksın.
So, instead of transferring to a four-year college you'll buy that car you really wanted and you'll start going to bars on the weekends and of course you'll meet a girl.
üniversitede okurken evlenmek garip değil mi?
Was it weird gettin'married right out of high school?
Jason'ın üniversitede astrofizik asıl branşı aldığını söylemişmiydim?
Did I tell you that Jason is an astrophysics major?
Evet, gece boyu üniversitede kalmıştık.
Yes, we spent the night at the university.
Lisede "yakın arkadaşlar", ve üniversitede okul arkadaşları.
"Good friends" at school, then fellow students at the university.
Evet, üniversitede senden duymuş... ve bugüne kadar unutmamış.
Yes, he'd heard it from you at university... and hasn't forgotten it till today.
Bir üniversitede öğretmendi.
He was a teacher at the university.
Hayır, üniversitede profesördü.
No, he's a college professor.
Barb ve Christine'ın üniversitede ne yaptıklarını biliyor musun?
Did you know Barb and Christine got into it in college?
Yanlış mı duydum yoksa üniversitede öğretmen miydin? - Acaba...
" I knew you... a teacher in college?
Askeriyeye olan tazminatımı öderseniz sivil üniversitede devam edeceğim ben.
If you pay the compensation money to the army I can carry on studying at a normal university.
Ne okuyacaksın üniversitede?
What are you going to study at university?
Babam öldürüldüğü sırada üniversitede katillerin genetiği üzerine çalışıyordum.
At the time my father was murdered, I was at college studying the genetics of murderers.
Görünüşe göre üniversitede Bryce Larkin'le oda arkadaşıymışsınız.
Turns out you were college roommates with Bryce Larkin.
Birkaç ay öncesine kadar Moskova'da oturuyor ve üniversitede çalışıyormuş.
Until a few months ago, lived in Moscow, worked at the university.
Üniversitede de böyle hissetsem ne olurdu acaba? Sanırım üniversitede de böyle hissettim epey ama sanki bu his biraz değişikti yani ben güzelim ve belki böylece insanlar benimle konuşur.
I derived this weird thing- - l don't know if I felt it most in college... I think I felt it most in college, but, like, um, that feeling of, like, I'm pretty and maybe that will
Doçent üniversitede falan olur anladın mı?
- It's not!