Üzerinde çalışıyorum traduction Anglais
1,604 traduction parallèle
Hala üzerinde çalışıyorum.
I'm still working on it.
üzerinde çalışıyorum..
I'M WORKING ON IT.
Halen üzerinde çalışıyorum.
I'm still working on it.
- Bir teori üzerinde çalışıyorum.
- I'm working on a theory.
Bu arada başka bir ninni üzerinde çalışıyorum. 8. Henry, 3. rol, 1. sahne.
A lullaby I interpolated, by the way, from Henry Vlll, act three, scene one.
Elimde muhtemel bir son var üzerinde çalışıyorum ve birkaç farklı şey daha var...
I have one possible ending... which Im working with and also have various others...
Şuan bir çeşit dava üzerinde çalışıyorum.
I'm kind of working on a case right now.
Ama şu anda bir dava üzerinde çalışıyorum.
But I'm working on a case currently.
Sadece bir dosya üzerinde çalışıyorum, Çavuş.
Just working a case, sarge.
Ama bir fikir üzerinde çalışıyorum.
But I'm already working on something.
Her gün burada ne üzerinde çalışıyorum sanıyorsun?
What do you think I've been working on in here every day?
Ben de şu an dağıtım sistemi üzerinde çalışıyorum.
- And I'm working on a delivery system.
Zaten üzerinde çalışıyorum.
Already working on it...
Ama ben kan üzerinde çalışıyorum.
- But I'm the blood guy.
Burada vaka üzerinde çalışıyorum evlat.
I'm working A case here, kid.
Elektronik parmak izi üzerinde çalışıyorum.
All right, good.
Bir aydır üzerinde çalışıyorum.
i've been working on this for a month.
Brooke'un "Clothes Over Bro's" taki envanter problemini tamamen çözecek bir fikir üzerinde çalışıyorum.
- Working on an idea for Clothes Over Bros that's totally gonna fix Brooke's inventory problems.
Eyaletler arası bir silah davası üzerinde çalışıyorum.
I'm working in interstate weapons case.
- Makalem üzerinde çalışıyorum ve inanılmaz güzel bir şampanya içiyorum ama bundan keyif alamıyorum.
What Happened? Well, I'm Working On My Article, And I've Been Drinking The Most Incredible Champagne,
Evet, şu an üzerinde çalışıyorum.
Yeah, I'm running them now.
Sözü açılmışken, büyük bir olay üzerinde çalışıyorum.
hey, speaking of which... i'm working on something big.
Ama hâlâ büyük bir haber üzerinde çalışıyorum.
but i'm working on something big.
George'la bir film üzerinde çalışıyorum.
I've been working on this film with George.
Halen ismi üzerinde çalışıyorum.
Still working on the name.
Uzun süredir bu insanlar üzerinde çalışıyorum.
I've been studying these people for a long time.
Şu anda Van Platt Müzesinde yeni bir kolleksiyon üzerinde çalışıyorum.
Right now I'm doing the new collection
Maryland'da ordu araştırma merkezinde virütik hastalıklar üzerinde çalışıyorum.
Virologist from the Army medial research institute of infectious diseases, Fort Detrick, Maryland.
Büyük bir şey üzerinde çalışıyorum.
I'm working on such a huge object.
Tahta bir yapı üzerinde çalışıyorum.
A sculpture of wood and paper macho.
Arkadaşlarımla bir yıldır üzerinde çalışıyorum. Yani önemli bir şey.
Yeah, well, it's something I've been doing with my friends for over a year, so it's kind of important.
15 yıldır bir makine üzerinde çalışıyorum Karan.
For the past 15 years, I have been working on a machine Karan.
İkinci bölüm üzerinde çalışıyorum.
Just working in the second act.
Son zamanlar bunlar üzerinde çalışıyorum.
I've been working on these ones lately.
Şirketimin devasa bir holding olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama sizi temin ederim ki hâlâ geceleri üvey ailemin bodrum katındaki Commodore 64 üzerinde çalışıyorum.
Yoυ may think of R.l. as a hυge corporate conglomerate... ... but I Will have you know I still remember working all night...
Evet, Zaten üzerinde çalışıyorum.
Yeah, I'm already on top of it.
Bulaşıcı bir hastalık üzerinde çalışıyorum.
I'm working on infectious disease.
Senaryo üzerinde çalışıyorum.
I'm working on the script.
Hâlâ üzerinde çalışıyorum.
I'm still workin'on it.
- Daha üzerinde çalışıyorum.
- We're still working on it.
Aslında hala bu parça üzerinde çalışıyorum.
I'm actually working on a track right now.
Simon'ın adli müzaheret işi üzerinde çalışıyorum.
I've been working at Simon's legal aid thing.
Henüz bir kitabım var ama başka bir tanesinin üzerinde çalışıyorum.
I just have the one book, but I'm working on another.
Kampanyamın sloganı üzerinde çalışıyorum.
I've been working on my campaign slogan.
HIV pozitif olan gey ve lezbiyenler ile aileleri üzerinde çalışıyorum.
I work with HIV positive people and their families.
Önce... bazı şeylerin üzerinde durmamaya çalışıyorum.
First... I try not to overthink things.
Bu film üzerinde iki yıldır çalışıyorum.
I work on this film for maybe two years.
O konu üzerinde de çalışıyorum.
I am working in that too.
Ne üzerinde mi çalışıyorum?
What am I working on?
Bir dava üzerinde çalışıyorum.
- Who, moi?
Bu bir uyarı, bir işaret miydi? Bu günlerde kitabım üzerinde durmaksızın çalışıyorum.
These days I've been working constantly on my book.
çalışıyorum 310
üzerinde 91
üzerine 17
üzerime gelme 17
üzerine alınma 18
üzerindeyim 19
üzerinde çalışıyoruz 23
üzerinde 91
üzerine 17
üzerime gelme 17
üzerine alınma 18
üzerindeyim 19
üzerinde çalışıyoruz 23