Işaret traduction Anglais

B : ışaret veririz ve pilotlarımız bizi bulabilir.

B : The beacon lighting so our pilots can see it.

Herkesı öldürüyor ve sonra ıntıhar edıyor, gerıde Kabıl'ın ışaretı gıbı kırmızı ışaret bırakıyor.

He kills everybody and then, he shoots himself in the head, leaving this red mark, like the mark of Cain.

Gary sözünüzü kesmek veya b ¡ r soru sormak ¡ sterse... sol ¡ saret parmagini sol kasina götürür. Tamam mi?

If Gary wants to interrupt you, or ask you a question he'll lift his left forefinger to his left eyebrow.

i... şaret parmağı!

The in... dex!

x ısaretı

X marks the spot.

Yani... İ  şaret mi veriyor?

So he's... signaling?

Yazıklar olsun.

Khak to saret!

Küçük bir not defterim vardı... ve ne zaman siyahi bir adamla tanışsam, bu defterime bir şaret koyuyordum.

I had this little notebook... and every time I met a new black person, I would put a mark in this notebook.