Şavaşçı traduction Anglais
11,376 traduction parallèle
Sende savaşçı yüreği var.
You have the heart of a warrior.
Sana uyuşturucu mücadelesinde nasıl bir özgürlük savaşçısı olabileceğini. Fahişelik yaparak hayatını kazanan kaç tane küçük kızı kurtarıp onlara yeni bir hayat vereceğini söylemeyeceğim.
I'm not gonna tell you how you could be a freedom fighter on the front lines, on the war on drugs, saving I don't know now many sisters from a life of prostitution and whoring, just to get their next fix.
Dinle Dayak'lar savaşçı insanlardır.
So, listen, the Daya are warrior people.
- Aşık ve savaşçı...
- Lover and a fighter...
Beni bir savaşçı olarak hatırlamanı istiyordum.
I want you to remember me as a warrior.
O bir savaşçıydı.
She was a warrior.
Savaşçı.
Warrior.
Bu denizcileri sıkı savaşçılara dönüştüreceğimden eminim.
Ready to turn these sailors into a lean, mean fighting machine.
Ve siz denizcileri, sıkı savaşçılara dönüştüreceğim!
And I'm going to turn you into lean, mean fighting machines!
- " The Kunal Trow ırkı, kendilerini Shetland adasındaki diğer insanlardan güçlü, akıllı ve sağlıklı gören ataerkil savaşçı bir ırktı.
"The Kunal Trows were a patriarchal warrior race of Shetland males " who believed themselves stronger, healthier and smarter than ordinary men.
bir savaşçı kafayı keskin olmalı.
Okay, a warrior needs his mind to be sharp.
- Bastır, Ejder Savaşçısı.
Go, Dragon Warrior!
Ejder Savaşçısı haklı.
The Dragon Warrior is correct.
Bu son dersim çünkü şu andan itibaren eğitiminiz Ejder Savaşçısının ellerinde olacak.
My final class, because from now on... your training will be in the hands of the Dragon Warrior.
Ejder Savaşçısı, Kaplan değil, sensin.
Tigress is not the Dragon Warrior. You are.
Ben Ejder Savaşçısıyım.
I'm the Dragon Warrior.
Peki ya Ejder Savaşçısı olmak, tam olarak ne demek?
And what exactly does that mean, Dragon Warrior?
- Ah, usta Oogway, harika bir savaşçıdır.
Oh, Master Oogway!
Shifu, Ejder Savaşçısı olmanın ne demek olduğunu bilmediğimi söyledi.
Shifu says I don't know what it means to be the Dragon Warrior.
Ejder Savaşçısı da değilsem, ben neyim?
If I'm not the Dragon Warrior, who am I?
Peki ya Ejder Savaşçısına en çok benzeyen yarışması ne olacak?
But what about the Dragon Warrior look-alike contest?
Peki ya Ejder Savaşçısı börek yeme yarışması?
And the Dragon Warrior dumpling-eating contest?
Tüm bu Ejder Savaşçısı olma meselesi de ne?
Now, what's all this about a Dragon Warrior?
Ejder Savaşçısı olduğumu nereden biliyorsun?
How did you know I was a Dragon Warrior?
Tıpkı fısıldayan savaşçılar vazosu gibi.
Like the Urn of Whispering Warriors.
Tek bir çizik bile almadan tek başına bin savaşçıyı haklayabilirmişsin gibi hissettiriyor mu?
Does it feel like you could take on a thousand warriors... and emerge unscathed?
Ejder Savaşçısı olmak ne demek şimdi ilk elden öğrenebileceksin.
Now you can see what being the Dragon Warrior's all about!
Büyük bir orduya kumanda eden, hırslı, genç bir savaşçıydım.
"I was an ambitious young warrior leading a great army."
- Evet, ben Ejder Savaşçısı'yım.
I'm the Dragon Warrior.
Yeşim savaşçılardan oluşan bir ordusu var.
He has an army of jade warriors.
Ejder Savaşçısı mıyım, onu da bilmiyorum.
I don't know if I'm the Dragon Warrior.
Sen Ejder Savaşçısı olmalısın.
You must be the Dragon Warrior.
Ben ise bir ruh savaşçısıyım.
And I am a Spirit Warrior.
Ben, Ejder Savaşçısıyım.
I am the Dragon Warrior.
- Ejder Savaşçısı.
Dragon Warrior.
Tüm hayatım savaşçı oldum.
All my life I've been a fighter.
Onlar çiftçi, savaşçı değil.
Farmers. Not fighters.
Üzerinde olduğum bir savaşçı için özür dilerim.
Sorry fucking excuse for a warrior I'm turning out to be.
Krişna savaşçı Arjuna'ya söylediği şey de buydu. O büyük savaş öncesi gece tereddüt ettiğinde.
This is what Krishna tells the warrior Arjuna when he's hesitating the night before the great battle.
Savaşçılar...
Now, warriors...
Bravo'nun savaşçı kodu tarafından yaşadığını söyledim.
I said Bravo lives by the warrior code.
Onları durdurmak için ; Sovyetler Birliği, savaş alanına "faşistlere ölüm" sloganıyla, en cesur savaşçılarını gönderdi.
To stop them, the Soviet Union has sent their bravest to fight for democracy on the battlefield with a message of death to the fascists.
Sen bir prenssin, savaşçı değil!
You're a prince, not a warrior!
Babam öldüğünden beri iki düzine savaşçı katledildi.
Two dozen swordsmen slain since my father passed.
Hades Dai senin kadar büyük bir savaşçıya saldırmaktan hiç korku duymuyor.
Hades Dai knows no fear to attack a warrior as great as you.
Böyle bir adaletsizlik karşısında daha önce durmuş savaşçılar var.
There are warriors who once stood against this type of injustice.
Lord Dai muhteşem bir savaşçıdır.
Lord Dai is a great warrior.
O Snow Vase yeminini yerine getiren savaşçı ve onu Demir Düzen'e göre yetiştiren kadına kefaret getiren kişi.
She is Snow Vase, the warrior who fulfilled her vow... and brought redemption to the woman who raised her in the Iron Way.
Savaşçı prens edasıyla burada dolaştığın oldu mu?
Did you walk around up here pretending you were a warrior prince?
Gerçekten savaşçı değilim.
I'm not really even a fighter.
Galaksi komandaları olarak bu soruşturmaya yardım edecek yeni bir savaşçı arıyor.
The Galactic Rangers are looking for a new recruit to help with the investigation.
savaşçı 50
savaşçi prenses 68
savaşçı prenses 29
savaşçılar 32
savaş 353
savaşın 42
savaşa 30
savaş ve barış 20
savaşta 41
savaşlar 27
savaşçi prenses 68
savaşçı prenses 29
savaşçılar 32
savaş 353
savaşın 42
savaşa 30
savaş ve barış 20
savaşta 41
savaşlar 27
savaş var 18
savaş tanrısı 21
savaşacağım 16
savaş başladı 22
savaş mı 39
savaş bitti 121
savaştan sonra 47
savaştayız 44
savaşacağız 28
savaşalım 20
savaş tanrısı 21
savaşacağım 16
savaş başladı 22
savaş mı 39
savaş bitti 121
savaştan sonra 47
savaştayız 44
savaşacağız 28
savaşalım 20