Alışkanlık işte traduction Espagnol
106 traduction parallèle
Alışkanlık işte.
Es el hábito.
- Oh, tabi ki, alışkanlık işte.
- Descuide. Estoy acostumbrado.
Alışkanlık işte, günde iki defa banyo yaparım.
Me baño dos veces al día. Es suficiente.
Alışkanlık işte.
Es una adicción.
- Alışkanlık işte.
- Es la costumbre.
Alışkanlık işte.
La costumbre.
Teşekkür etmene gerek yok, sadece alıp almadığını merak ettim. Alışkanlık işte!
No me des las gracias, escríbeme para que lo sepa.
- Alışkanlık işte.
- Es una costumbre.
Alışkanlık işte. Uydurduğum bir şey.
Siempre lo he hecho, no sé, es lo que hago.
Affedersiniz, efendim. Alışkanlık işte.
Lo siento, señor, es el hábito.
Gidişat cehenneme doğru, alışkanlık işte.
Voy de todas formas en esa dirección, por costumbre.
Pahalı bir alışkanlık işte, dostum.
Es una afición cara.
Alışkanlık işte.
La fuerza de la costumbre.
Alışkanlık işte.
Es un hábito.
Alışkanlık işte.
Es la costumbre.
Alışkanlık işte.
Se ha vuelto costumbre.
Alışkanlık işte.
No. Es una costumbre.
Pardon. Alışkanlık işte.
Perdone, fue un reflejo.
Pardon, alışkanlık işte.
Lo siento, es Ia costumbre.
Mesleki alışkanlık işte.
Riesgo profesional.
İçimi döktüğüm zamanlarda yaptığım kötü bir alışkanlık işte.
Es una costumbre que tengo en los momentos íntimos.
Alışkanlık işte.
Es sólo... un viejo hábito.
Ondan değil, sadece küçük bir alışkanlık işte, hepsi o.
No es eso, sólo cuesta un poco acostumbrarse, eso es todo.
- Tuhaf bir alışkanlık işte.
Es una manía.
- Alışkanlık işte.
Es un hábito.
Erken kalkarım.. .. ama alışkanlık işte.. Saatine ihtiyacım var.
Me despierto temprano, pero a menudo necesito tu despertador para despertarme.
Alışkanlık işte.
Los viejos hábitos.
Bir tür alışkanlık işte.
Una especie de ritual.
Alışkanlık işte.
No logro acostumbrarme.
Affedersin, alışkanlık işte.
Lo siento. Era una costumbre en la oficina.
alışkanlık işte.
Es una costumbre.
- Alışkanlık işte.
Es mi pasatiempo.
Eski alışkanlık işte. Yeni Christine. Mesele şu :
Nuevo Christine, he aquí la cosa.
Alışkanlık işte.
Fuerza de habito.
- Afedersiniz, alışkanlık işte.
- Disculpen. Costumbre.
Eski alışkanlık işte.
- Es un viejo hábito.
- Alışkanlık işte.
Por hábito.
Meslekî bir alışkanlık işte.
Es una lesión profesional.
Pardon ya, alışkanlık işte.
Perdona. ¡ La costumbre!
- Haklısın, kusura bakma, alışkanlık işte.
Cierto. Perdón. Viejos hábitos.
Kötü bir alışkanlık işte.
Es.. un mal habito. Allá vamos.
- Alışkanlık işte...
- Es el hábito de... Sí.
Alışkanlık oldu. İşte.
Se ha convertido en una costumbre.
- Mesleki alışkanlık işte.
- Es mi mente legal.
Ama alışkanlık yapıyor işte.
Pero uno se acostumbra, sabe.
Afedersin. Alışkanlık olmuş işte.
Lo siento, es la fuerza de la costumbre.
Zamanla böyle bir alışkanlık oluştu işte.
Oh, es sólo una de ésas cosas que pasan.
Hayır, arkama... Bilirsin işte alışkanlık.
No, sólo que no me gusta dar la espalda...
Alışkanlıkı işte.
Es un habito.
Alışkanlık işte.
Parece que no puedo perder la costumbre.
Kötü bir alışkanlık işte.
Es un mal hábito.
işte 8558
iste 115
istediğim 46
ister 23
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
istediğim 46
ister 23
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117