Istemez traduction Espagnol
8,295 traduction parallèle
Yanından geçmeyi bile istemez.
A ella ni siquiera le gusta caminar cerca de ellos.
Buradan çıkması için ona bir şans vermek istemez misin?
¿ No quieres darle la oportunidad de salvarse?
Hiç kimse bir karı kocayı öldürmek istemez. Özellikle de hemen önünüzde duruyorlarsa.
Nadie querría matar al esposo de alguien, y menos si están lado a lado.
Burada kimse düşman kazanmak istemez.
Lo entiendo. Aquí nadie quiere hacer enemigos.
Her ikisini de görmek istemez misin?
¿ Quieres volver a verlas a las dos?
Öğrenmek istemez misin?
¿ No quieres averiguarlo?
Kimse bir arabayla uçmak istemez.
Nadie quiere volar en un auto.
Kim geçmişe dönüp bir şeyleri düzeltmek istemez ki?
¿ a quién no le gustaría volver en el tiempo y arreglar algo?
Benimle peynir paylaşmak istemez misin?
¿ Quieres compartir un poco de queso?
Hatta o bebek artık sizinle oynamak istemez.
Aun si esa muñeca ya no quiere jugar contigo.
İtalyan mantısı yemek istemez misin? Yakınlarda bir yer biliyorum.
Conozco un lugar por aquí.
Hiçbir sporcu bıçak altına yatmak istemez. Ama ben bunu yaptığımda kendimi Dr. Conners ile güvende hissediyorum.
Ningún atleta quiere que lo operen... pero cuando te operan, te sientes tranquilo con el Dr. Conners.
Bence çoğu insanı çok mutsuz eden bir sistem. İnsanlar yavaş yavaş ölmekte olan veya istismar edilen bir gezegende yaşamak istemez sanırım.
Creo que es un sistema que hace a la mayoría de la gente muy infeliz, y no creo que la gente quiera vivir en un planeta que agoniza lentamente o estar explotando a sus vecinos.
Bebeğinizi doğanın içinde, finocuğun sahip olduğu şeylerle büyütmek istemez misiniz?
¿ No quieren que su bebé crezca rodeado de toda la naturaleza que Poodles tuvo?
Ama biliyorum ki benim Jack'im bunu yapmamı benden asla istemez.
Pero yo sé... que mi Jack no me pediría que lo hiciera.
Kim istemez ki?
¿ Quién no querría?
Ekonominin şu anki hâliyle ister istemez de olsa kariyerimi değiştirmeye devam edemem.
Con la situación económica actual, no puedo cambiar de carrera a mi antojo.
Hadi ama, babanın birkaç dans hareketini öğrenmek istemez misin?
Vamos, ¿ quieres aprender algunos de los movimientos de baile de papi?
* Kafanı benim tarafıma çevirmek istemez misin?
# ¿ Me darías la espalda? #
Hiçbir kadın, hatta o boktan yerde yaşayan bir kadın bile doğum gününde bir tost makinesi istemez.
Bueno, ninguna mujer aunque viva en una pocilga, quiere una tostadora por su cumpleaños. - ¿ Puedes darle un poco de vida a esto?
- Bir kız seçmek yerine yaratıcı bir reklâmcı bulmak istemez misin?
¿ Prefieres encontrar un nuevo eslogan a elegir una chica?
Bebeğim istemez ki.
Amor, él no quiere eso.
" O, endişelenmeni ya da sen de olmayan yetenekleri kıskanmanı istemez.
" Él no quiere que codicies habilidades que no tienes.
Hiçbir erkek kuklayla oynayan bir kadınla birlikte olmak istemez.
¡ Ningún hombre querrá salir con una mujer que juega a los títeres!
Sonunda biriyle yuva kurmak istemez misin?
Por fin sentar cabeza con alguien.
Nasıl bir adam kız arkadaşının ailesi ile tanışmak istemez?
¿ Qué clase de hombre no quiere conocer a la familia de su novia?
Bunu kimse istemez.
A nadie le gusta eso.
- Haklısınız, Bay B. Herkes istemez mi?
Seguro, Sr. B. ¿ Acaso no todos?
Ailem ona bulaşmak istemez.
La familia no significa nada para él.
Kendi kimliğini yeniden oluşturmak istemez misin?
¿ No preferirías construir tu propia identidad?
- istemez miyim.
Me encantaría.
Kanepede uyumayacaksın çünkü evimiz çocuk kaynıyor ve biri bile seni görürse hepsi bir terslik olduğunu anlar. O zaman beş endişeli ergenle uğraşırız ve kimse bunu istemez!
No vas a irte a dormir al sofá, porque tenemos una casa llena de chavales y en cuando uno te vea, todos van a saber que algo va mal, y vamos a tener a cinco adolescentes inquietos y nadie quiere eso.
Yani, senin gibi bir genç bayan hayatının geri kalanını hapiste geçirmek istemez. Değil mi?
Una jovencita como tú no querrá pasar el resto de su vida en la cárcel. ¿ Verdad?
Arshad'ı senden alan insanlardan öcünü almak istemez misin?
No quieres a la gente.. que paguen los que te sacaron a tu hijo
Buranın ne olduğunu öğrenmek istemez misiniz?
¿ No quieren saber qué es este lugar?
Tost istemez miydin?
¿ No quieres tostadas?
Para vermeden kimse onu çırağı yapmak istemez.
Nadie lo aceptaría como aprendiz sin un pago.
Kim istemez ki bunu?
¿ Quién no querría eso?
Bunu hep yapmak istemez miydin? Demek istediğim...
¿ No has querido siempre hacer eso?
Kim öyle bir alet istemez ki?
¿ Quién no querría un pito así?
Kimse kokainli kan içmek istemez.
Nadie quiere beber sangre con cocaína.
Geri dönebilsem bile şu an onlar beni istemez.
No me querrían ahora, aunque volvería si pudiera. Sí.
Onlar da istemez zaten.
Y no quieren eso tampoco.
Bu söylediğini bir de doktordan duymak istemez misin?
¿ No quieres que un médico te diga eso?
İster misiniz, istemez misiniz?
¿ Sí? ¿ No?
İster istemez kendime soruyorum, acaba beni zora düşürme kaygısı mı güdüyordun diye. Kaptanlıktan alınmam için destek bulmaya çalışıyordun belki de.
Ahora me obligo a preguntarme si surge de tu preocupación por mi idoneidad si buscas un aliado, quizá, para amenazar mi puesto como capitán.
İçeri gelip annemle tanışmak istemez misin?
¿ No quieres entrar y conocer a mi mamá?
-... beleş şeyler istemez ki?
- ¿ y no quiere cosas gratis?
Onlara nasıl yaklaşacağını konuşmak istemez misin?
¿ No quieres discutir cómo te acercarás a ellos?
İstemez misin?
¿ No?
- Yehova Şahitleri. İstemez.
- Testigos de Jehová, no me interesa.
istemezdim 19
istemez misin 33
istemezsin 24
istemiyorum 1125
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemeden oldu 60
istemiyor musun 270
istemez misin 33
istemezsin 24
istemiyorum 1125
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemeden oldu 60
istemiyor musun 270