English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ A ] / Amerikalıyım

Amerikalıyım traduction Espagnol

942 traduction parallèle
" Ben de en az senin kadar Amerikalıyım.
" Soy tan estadounidense como tú.
Hayır, babam İskoç, annem Kanadalı ve ben de sıradan bir Amerikalıyım.
"No. Mi papá es escocés, mi mamá es canadiense y yo soy norteamericano a secas."
Ben buradayım, çünkü Amerikalıyım.
- Oye, estoy aquí porque soy Americano.
Polonya kökenli bir Amerikalıyım.
Soy Americano, pero Polaco.
Neticede senin gibi yumuşak bir Amerikalıyım. Eğer ki beni, başka bir şey olmaya çalışırken yakalarsan döver misin?
Sam, sólo soy una sencilla ama de casa americana y si pretendo ser otra cosa, ¡ dame una bofetada!
- Amerikalıyım.
- Soy norteamericano.
Amerikalıyım.
Soy norteamericano.
Dönmek beni hep mutlu eder delikanlı, ben bir Amerikalıyım.
Siempre me complace regresar. Soy norteamericano.
Ben Amerikalıyım.
Yo soy americano.
Peki. Ben de Amerikalıyım, Chicago'da doğdum.
Yo también soy americano.
Bilin diye söylüyorum, ben de Amerikalıyım.
Para que conste, yo también soy americano.
- Amerikalıyım.
- Americano.
Ve ben burada yaşayan bir Amerikalıyım.
Y yo soy americano y vivo aquí.
- Ben Amerikalıyım.
- Verá, soy de América.
Ben de Amerikalıyım, bana bir ayrıcalık yapar mısınız?
¿ Y si complace al amigo americano, Sra. Emery?
Tabii ki benim derdim : ben bir Amerikalıyım, değil mi?
Es mi presidente, ¿ no? Todos hemos de preocuparnos.
Ben Amerikalıyım, Tanrı aşkına!
¡ Soy americano, por Dios!
- Amerikalıyım, bunu kastettiyseniz.
- Pues sepa que soy americano.
Amerikalıyım.
Soy americana.
Ben Amerikalıyım.
Soy americana.
- Birisine Amerikalıyım ve zenginim derseniz her zaman Teksas'lı olduğunuzu düşünürler.
Cuando le dices a alguien que eres rico y de América siempre creen que eres de Texas.
- Ben Amerikalıyım.
Soy norteamericana.
"Ben bir Amerikalıyım Ben bir Amerikalıyım." der dururdu.
"Soy norteamericano, soy norteamericano."
Madem o konuya girdik, ben Amerikalıyım.
Pues, eso está muy claro. Soy un americano.
Ben Amerikalıyım.
Yo soy americana.
ben amerikalıyım.
Soy norteamericano.
Ben Amerikalı sıradan bir işadamıyım..... ve bugünlerde yüksekten uçan ama aslen Zenith'li bir bira yapımcısının kızıyla evlendim.
Yo, un vulgar hombre de negocios, casado con la hija de un cervecero de Zenith... con aires de grandeza.
Sonra Amerikalı yanım konuşup her şeyi mahvediyor.
Entonces mi sangre americana se pone al cargo y lo estropea.
Bugün, geçmişte ve gelecekte sadece tek bir şey olacağım : - Charles Foster Kane... 1895 - 1941 arası Bütün bu yıllar boyunca yaptığı haberlerin çoğu savaş haberleriydi. Bir Amerikalı. "
"Sólo soy, he sido y seré un norteamericano."
George M. Cohan başarının anahtarını bulmuş durumda ve her Amerikalı buna bayılıyor çünkü bunlar her birinin özel hayalleri.
George M. Cohan inventó la historia exitosa y al estadounidense le encanta pues es su propio sueño.
- Evet, Amerikalı'yım.
- Sí, soy americano.
Birgel, kadının aynı anda iki adamı idare ettiğinden kuşkulandı ve deliğinden çıktı. Ama işi ağırdan aldı. Biz de Amerikalı bir subayın yardımıyla adamı biraz dürttük.
Birgel sospecha que ella le engaña y empieza a salir de su agujero pero no sale lo bastante deprisa y le ayudamos con la ayuda de un oficial americano un capitán, para ser exactos.
Savaşın gerçek anlamı üzerine bir makale yazdım. Her Amerikalının faşizmle mücadeleye katılması gerektiğini anlattım.
Escribí un artículo sobre el significado de la guerra... la pelea contra el fascismo y por qué todos debían colaborar.
Washington Mahkemesi Amerikalıların vatandaşlık haklarını ellerinden almış... bizim haklarımızı, sizin haklarınızı... ve aynı yerde sessizce oturan Yargıç Bay Jackson'ın.
El Tribunal de Washington se lavó las manos con respecto a los derechos de los estadounidenses... nuestros derechos, vuestros derechos... y sentado en silencio en el banco estaba el mismo Sr. Jackson
Otur Montalvo. Şimdi hatırladım da birkaç yıl önce insanlar Montalvo ve bir Amerikalı kıza dair çene çalmıştı.
Ahora recuerdo que hacía unos años se había hablado de Montalvo... y una chica americana.
Bana gelince, ben yüzde yüz Amerikalıyım!
Yo soy 100 % americano.
Buradaki her Amerikalının hakkını korumalıyım.
Debo proteger los derechos de todos.
Sokakta ve sinemada Amerikalılar görmüştüm elbette ama - Daha önce biriyle hiç konuşmadım.
He visto americanos en la calle y en el cine, claro... pero nunca había hablado con uno.
Biz Amerikalılar bir okul sistemimiz olduğu için şanslıyız. Bu bizim topluma hediyemiz, gençliğe inancımızın göstergesidir.
En Estados Unidos tenemos la suerte de tener un sistema escolar que honra a nuestras comunidades y a nuestra fe en los jóvenes americanos.
Ben bir Amerikalıyım.
Soy americana.
Bakalım, ilk yemim bayan Stevens. Elmasları ve kızı olan Amerikalı kadın.
Vamos a ver, mi primer cebo va a ser la Sra. Stevens, la americana de los diamantes y su hija.
Sadece diyordum ki, müttefiklere yardım edebilecek tek şey Amerikalıların buraya gelmesi, hem de çabuk.
Pues, decía que la única cosa que puede ayudar a los aliados es que vengan los americanos y rápido.
- Amerikalıyı mı?
- ¿ Al estadounidense?
Sizden başka Amerikalı kız tanımıyorum. Sizden hoşlandım.
La ùnica americana que conozco es Ud. Y me gusta.
Ailemin adını temize çıkarmak ümidiyle, ve çocuklarımın gururlu birer Amerikalı olmaları, lekesiz bir geçmişe sahip olmaları amacıyla, bu komitenin huzuruna çıkıp, mümkün olan dayanışmayı gösterdim.
Por el buen nombre de mi familia y deseando que mis hijos participen en la vida americana con un nombre limpio de toda mancha... he comparecido ante este comité dándole toda mi cooperación.
Bay, Uzun Amerikalı! Eminim ki her kadın, 60 yaşında ve sakat bile olsa yardımınıza güvenebilir.
Sr. Estadounidense... creo que una mujer en problemas... aunque tuviera 60 años y arrugas, le pediría ayuda a usted.
Amerikalı bir kaptan ve tayfayla Filistin'e gidiyoruz ve yolcu sayımız 611.
Me dirijo a Palestina con tripulación y capitán americanos y 611 pasajeros.
40 milyon Amerikalı size Amca mı diyor?
¿ Y 40 millones de americanos le llaman tío?
Sanırım biz Amerikalı zenciler ne yazık ki Afrika hakkında Tarzan'dan başka hiçbir şey bilmiyoruz.
Creo que es triste la forma en que nuestros negros americanos no saben nada sobre áfrica, excepto Tarzán y todo eso.
Uyuşuk görünümleri için kusura bakmamanızı rica ediyorum, Ancak onları koşullandırdım, ya da, Amerikalıların yeni tabiriyle, beyinlerini yıkadım... Öyle ki, şu an New Jersey'de bir otelin lobisinde,
Desearía pedirles que disculpen su aspecto un tanto soñoliento, pero los he condicionado, o les he lavado el cerebro, que creo que es el nuevo término americano, para hacerles creer que están esperando una tormenta en la recepción de un hotelito en Nueva Jersey
Ve Amerikalı dostlarımıza.
Y por nuestros amigos americanos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]