Arkadaşların mı traduction Espagnol
6,796 traduction parallèle
Arkadaşların mıydı?
¿ Amigos tuyos?
- Arkadaşların mı?
- ¿ Son tus amigos?
Senin arkadaşların mı?
¿ Tus amigos?
Şu anda blöf sanıyorsun. "Arkadaşlarımın ölmesine asla göz yummam."
Estás pensando que es un engaño. No dejaría que mis amigos murieran.
Ortak arkadaşlarımız yardıma ihtiyacın olduğunu söyledi.
Me dijeron por amigos mutuos, que necesitas soporte.
Burada arkadaşlarınız mı var?
¿ Tienes amigos aquí?
- Babamın arkadaşlarından mı?
¿ Era un amigo de papá? No, no, no.
Erkek mi arkadaşları yoksa kadın mı?
¿ Hombres o mujeres?
Yakışıklı erkek arkadaşların var mı?
¿ Tienes amigos guapos?
Arkadaşlarımın en az yarısı aldı. Alçaklar.
Eso es que solo la mitad de mis amigos se lo compraron.
Arkadaşlarımızın parası var.
Nuestros amigos, tienen dinero. Por favor.
Seni önemsemediğini nasıl anladın peki? Arkadaşlarımın ailelerini, onların saçlarını tararken onlara yemek hazırlarken, onları okula götürürken görürdüm.
¿ Cómo lo sabes eso? llevarlos a la escuela.
Kontrolü ele alman için arkadaşların yardım etmek istiyor.
Tus amigos quieren ayudarte a recuperar el control.
Evet ama bazı arkadaşlarım geleceklerini söylemişlerdi ama zamanını söylemediler.
Sí, pero iban a venir algunos amigos y no me han dicho cuándo.
Bobby ve arkadaşları, üstlerini değiştirdiklerinde tuvalette olan adamı fark etmedi. Bobby onların, rıhtımın altından geçen kısa yoldan gittiklerini sanıyordu fakat diğerleri aslında uzun yoldan gitmişti.
Bobby y sus amigos no repararon en el hombre que había estado en el baño cuando se cambiaron, y como era tarde, él sugirió tomar un atajo debajo del muelle, pero los otros prefirieron ir a casa por el camino más transitado.
Bir fikrim var... Söyle bakalım! Neden sen ve götlek arkadaşların içeri girmiyorsunuz?
Tengo una idea, ¿ por qué no usted y sus amigos tonto del culo vivir juntos para que pueda jugar círculo idiota mientras juegas Call of Duty todo el puto día.
Öldürülen silah arkadaşlarımın öcünü almak için de yemin ettim.
También juré vengar a mis compañeros caídos.
Beni Harvard'daki arkadaşlarınla tanıştırırsın ben de seni yeniden annemlerle tanıştırırım.
Me presentarás a tus amigos de Harvard y yo te volveré a presentar a mis padres.
Bakın, harika bir işim var ve dairem dehşet... Ailem ve arkadaşlarım harika.. ve ben biriyle görüşüyor gibiyim...
Tengo un buen trabajo y un apartamento fabuloso... y mis amigos y familia son geniales y estoy saliendo con alguien.
Telefonumdaki siyahi arkadaşlarımın resmini mi görmek istiyorsun
¿ Quieres ver fotos en mi teléfono de mis amigos negros?
# Umarım arkadaşların olur # Gittiğin yerde
♪ Espero que hagas un montón de buenos amigos ahí afuera ♪
Arkadaşlarımın önünde kavga edelim istemedim. Ama eve dönmüyorum.
No quería pelear delante de mis amigos, pero no me iré a casa.
Brian'ın arkadaşlarının söylediklerini onlara anlatmıştım.
Les dije lo que decían los amigos de Brian.
Yakın arkadaşlarımız arasında yaptık.
Lo mantuvimos en la intimidad.
Beni istemediğim bir kişiye çevirip iş arkadaşlarımın önünde küçük düşürmek istedi.
Humillarme en frente de mis pares volviéndome lo que había intentado tan tenazmente no ser.
Tanıştığımız insanlar ev arkadaşların ve her şeyi birlikte yaptığın arkadaşların.
Las únicas personas que te he conocido son tu compañera de cuarto y ese grupito de amigas con quien haces todo.
Bu yüzden ailemizin, arkadaşlarımızın ve en önemlisi senin önünde duruyorum.
Es por eso que estoy de pie en frente de nuestra familia y de nuestros amigos pero lo más importante, delante de ti...
Arkadaşlarıma ihtiyacım var ve doğruyu söylemek gerekirse beni biraz korkutmaya başladın.
Necesito a mis amigos, y honestamente estás empezando a asustarme un poco.
Arkadaşlarımın dediği gibi ; Kadınlar içinde yüzüyoruz.
Estoy nadando en putang como a mis amigos les gusta llamarlo.
- Güzel. İşte, arkadaşlarımızın ilk bağışı bu ve sadece bir başlangıç.
Aquí está la primera ronda de donaciones de nuestros amigos, y eso es sólo el principio.
Bütün aileyi ve arkadaşlarımı toplarsın onlara benim bir internet müptelası olduğumu söylersin o ruhsuz şeyler bizi yemeye çalışırken.
Tú sabes, puedes reunir a toda la familia y todos mis amigos, decirles que tengo una adicción al Internet. Mientras que algunas cosas sin alma están tratando de comernos vivos.
Obesey, arkadaşlarımızı gidecekleri yere bırakır mısın?
Obesey, ¿ te importaría llevar a nuestros amigos al arca?
Bu akşam buluştuğun arkadaşların arasında düzenli bir kız var mı?
Estamos saliendo esta noche, es para cualquiera de ellos tu chica normal?
Sen ve arkadaşlarının 5 adamımı öldürdüğü eve kadar izinizi böyle sürdük.
Fue así como te seguimos a esa casa donde tus amigos y tú mataron a cinco de mis oficiales.
Polis teşkilatındaki bazı arkadaşlarım şirketimde, burada yaptıklarımızdan memnun olmadığını söylediler.
Sabe, tengo algunos amigos en el Dpto de Policía quienes me hicieron saber que usted no está muy feliz con lo que hacemos aquí en mi corporación.
Ben onun tüm arkadaşlarını tanırım.
Conozco todos sus amigos.
Yakın arkadaşlarımın sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
No tengo muchos amigos cercanos.
Arkadaşlar kahve yaptınız mı?
¿ Hicieron café?
Bak, arkadaşlarını bulacaklar, tamam mı?
Van a encontrar a tus amigos, ¿ de acuerdo?
Arkadaşların mı?
¿ Tus amigos?
Arkadaşlarının kız kardeşimi bulmakta yardım edebileceğini söyledi.
Dijo que vosotros podríais ayudarme a encontrar a mi hermana.
Tamam, dedikodudan ne kadar nefret ettiğimi biliyorsunuz bu yüzden sadece....... bir kez söyleyeceğim. Parisli arkadaşlarım, Emil ve Dex ; Toni'nin orada çalıştığı zamanlarda tüm şirkete "Doq" u zorla prova ettirdiğini hem de bunu çırılçıplak yaptırdığını söylediler.
Bueno, ya saben lo mucho que aborrezco el chisme, así que solamente voy a decir esto una vez, pero Emil y Dex, mis amigos parisinos, me dijeron que cuando Toni trabajó allí, ella hizo a toda la Compañía ensayar "Doq".
Bu süre zarfında arkadaşlarım ihtiyacınızı görürler.
Mientras tanto, mis amigos... se asegurarán de cuidarlos.
Arkadaşlarının ve kaptanının kim olduğunu bildiğinin de farkındayım.
Y quiénes son sus amigos, su capitán.
Her ne kadar onları kendimden uzaklaştırmaya çalışsam da arkadaşlarımın da benimle birlikte orada olacağına dair inancım tam.
Tengo fe en que mis amigos estarán ahí, incluso si los alejo de mí.
Doğum günümde tüm arkadaşlarımın önünde sırf "Thatcher pek de kötü sayılmazdı" dediğim için beni faşist olmakla suçladığı gibi.
Como esa vez que me acusó de ser facista en mi cumpleaños, frente a todos mis amigos solo porque me atreví a decir que Thatcher no lo había hecho tan mal.
Her zaman bunu bilmiyordun çünkü bana göre Kate her şey, arkadaşlarımızın bu akşam burada toplanması bunun için.
hayas estado segura de eso porque, bueno, para mi, Kate, esto es, de esto... se trata todo esto, es porque todos... nuestros amigos están aquí esta noche.
Arkadaşlarınız genç mi yaşlı mı, şişman mı zayıf mı?
¿ Son vuestros amigos jóvenes, viejos, gordos, delgados?
O zaman umalım da sussun. Bunlar arkadaşların.
Son tus amigos.
Kız arkadaşlarına korktuklarını söyleyenler adamlarımızdan biri vurulduğunda annelerine ağlayanlar vardı.
Los oigo contarles a sus novias que tienen miedo llorarles a sus madres cuando cae un compañero.
- Ne? Hala arkadaşlarını şaşırtacağın için heyecanlanmadın mı?
¿ Aún no te entusiasma estar más allá de todos tus compañeros de clase?