Açık konuşacağım traduction Espagnol
504 traduction parallèle
- Açık konuşacağım.
- Seré perfectamente franco con usted.
Seninle açık konuşacağım.
Seré totalmente sincero con usted.
Seninle açık konuşacağım.
Voy a hablarte claro.
Açık konuşacağım :
Voy a serle sincera :
Tony'nin dediği gibi ; açık konuşacağım.
Como dice Tony, no me voy a pasar de la raya.
Bay Williams, bu senin hayatın, o yüzden açık konuşacağım.
Sr. Williams, es su vida, así que le seré franco.
Seninle çok açık konuşacağım...
Seré muy sincero contigo.
Açık konuşacağım. Seni öldürürüm.
O te aseguro que te mato.
Bayan Thayar sizinle açık konuşacağım.
SÍ, O BIEN SE LE HA METIDO ALGO EN EL OJO.
"Açık konuşacağım Ben" der. Sonra, ya benimle ilgili değersiz saçma bir şey veya onunla ilgili aptalca bir şey olduğu anlaşılır.
"Voy a ser sincera contigo, Ben"... es que me va a decir algo malo de mí... o alguna estupidez sobre ella.
Başçavuş O'Rourke, açık konuşacağım için beni bağışlayın.
- Sargento primero... perdone que le hable con franqueza.
Açık konuşacağım...
Seré franca.
Açık konuşacağım.
Hablaré con franqueza.
Beni dinle, seninle açık konuşacağım.
Mire, seré muy sincero con usted.
Fausto, çok açık konuşacağım.
Oiga mi querido Fausto, le voy a hablar muy claramente.
Ama geldiğinde onunla açık açık konuşacağım.
Ahora, le hablaré francamente.
Ruhani liderin olarak seninle açık konuşacağım.
Te hablaré con sinceridad. Como tu padre espiritual.
Sana bir şey söylemek istiyorum, ama açık konuşacağım tamam mı?
Me gustaría decirle algo, pero he de hablar con franqueza.
O gece şeydi... - Evet ama açık konuşacağım. - Açıkça söyle.
Esa fue la noche que tengo que hablar con franqueza.
Kaptan Speedy, sizinle açık konuşacağım.
Capitán Speedy, le hablaré claro.
Sen benimle açık konuştun ve şimdi ben seninle açık konuşacağım.
Usted me habló francamente y voy a hablarle francamente también.
Seninle açık konuşacağım, Rocky.
Rocky, voy a ser sincero.
Açık konuşacağım, giderseniz size biraz para veririm.
Seré directo, les merecerá la pena.
Bak Hunk, seninle açık konuşacağım.
Mira, Hunk... Seré honesto contigo.
Ama açık konuşacağım.
Pero iré al grano.
Açık konuşuyorsun. Ben de sana karşı açık konuşacağım.
Sr. Quick, sea honesto conmigo y yo seré honesta con Ud.
Açık konuşacağım bağışla, ama eğer bu işe gireceksem... kendimi kızdan sorumlu hissedeceğim.
Perdone la brusquedad, pero si voy a estar implicado... me sentiré responsable de la joven.
Açık konuşacağım, bağışlayın.
Perdóneme por ser tan brusca y directa.
Seninle açık konuşacağım.
Seré muy sincero con usted.
Kate. Seninle açık konuşacağım.
Kate, iré directo al grano.
Efendim, nasıl söylesem bilemiyorum ama açık konuşacağım.
Señor, no se cómo decirlo pero debo ser sincero.
- Sayın Başkan, çok açık konuşacağım.
¿ Puedo ser honesto con usted?
Açık konuşacağım.
Te diré la verdad.
Pekâlâ, açık konuşacağım. Ne yazık ki 25 senedir... -... evli olduğum şu kadın var ya...
Bueno, francamente, el día que me casé con mi esposa... con la que desgraciadamente llevo casado los últimos 25 años...
Seninle açık konuşacağım.
Voy a serte franco.
Açık konuşacağım Bay Stiller.
Voy a serle franco, Sr. Stiller.
Açık konuşacağım.
Se lo diré con franqueza.
Açık konuşacağım, Bill.
Voy a serie sincero, bill.
Bakın sizinle açık konuşacağım, Bay Holmes.
Voy a ser honesto. Todos tenemos tiendas en Whitechapel.
Lafı dolandırmadan açık konuşacağım olayın özü bu gerçekten çok önemli bir soru.
Y seré claro, iré al grano. La verdad es que es una pregunta muy importante, y la gente tiene derecho a saber.
Nazik olacak vaktim yok, bu yüzden açık konuşacağım.
No tengo tiempo para ser cortés, así que voy a ser directo.
Açık konuşacağım.
Lo colocaré justo en la línea.
Bilmiyorum. Bak, seninle açık konuşacağım. Şimdiden rahatsız oldum.
Si es amigo del Dr. Crawford, seguramente es bueno pero voy a serle sincero.
Açık konuşacağım.
Voy a serle sincero.
- Çok sağ ol. - Kimseyi korkutmak istemem ama... Jason hakkında açık konuşacağım.
- No quiero asustar a nadie, pero os contaré la verdad sobre Jason.
McCroskey, açık konuşacağım.
McCroskey, he de ser sincero con usted.
Açık konuşacağım oğlum.
Te voy a decir francamente.
- Öyle, daha açık da konuşacağım.
- Yo también lo seré.
Beyler, sizinle makul şekilde konuşmaya çalışacağım. Açık ve net konuşacağım.
Apelo a vuestro sentido común y seré directo.
Lordlarım, açık konuşacağım.
Señores, hablaré sin rodeos.
Sör James açık yüreklilikle konuşacağım.
Sir James seré totalmente sincero.