Açık ve net traduction Espagnol
547 traduction parallèle
Tren daha harekete geçmeden istasyonun ismini açık ve net bir şekilde söyledim.
En primer lugar he gritado el nombre de la estación claramente, mientras el tren estaba detenido.
Burada her şeyi açık ve net.
Aquí todo es muy simple.
Beyler, sizinle makul şekilde konuşmaya çalışacağım. Açık ve net konuşacağım.
Apelo a vuestro sentido común y seré directo.
Burada bu ateşle yatarken bazı şeyleri açık ve net görüyorum ve korkuyorum.
Ahora sé como se siente, tendida aquí con esta fiebre.
Bombay istasyonumuzdaki duyuru gayet açık ve net olarak şöyle diyordu :
La nota en la estación de Bombay es bastante clara :
Bu suratındaki burun kadar açık ve net.
Está más claro que el agua.
Bu çok açık ve net bir ilişki.
Es un tipo de relación precisa.
Zulüm, yalnızlık ve korku bütün bunlar açık ve net bir hale gelmeli.
La crueldad de los hombres, su soledad, su miedo... Todo resulta obvio, transparente.
Sana gayet açık ve net emrettim, gitmesini sağla diye.
Tiene que irse. Te di unas instrucciones precisas.
Hislerim gayet açık ve net. Ondan nefret ediyorum.
Una objeción muy sólida, en mi opinión.
Tamam, mesela şimdi, her şey açık ve net.
En este momento todo me parece claro y evidente.
Çünkü böylece kutsal babamız açık ve net bir karar verebilirsiniz.
Así, Vuestra Santidad podría tomar una decisión libre y abierta.
- Gayet açık ve net. Ne var?
- Fuerte y claro. ¿ Qué pasa?
- Açık ve net.
- Fuerte y claro.
Anladım Steve. Açık ve net bir şekilde.
Te escuché, Steve, fuerte y claro.
Pekala, işte, her şey açık ve net.
Aquí está, en blanco y negro.
Her şeyin açık ve net olmasına dikkat et.
Pues venga, y que se entienda bien.
Açık ve net bir biçimde.
Perfectamente.
Bulanık fikirlere karşı açık ve net görüntüler sunmalıyız
El hecho de confrontar las ideas vagas con las imágenes claras.
Açık ve net nefsi müdafaa.
Es un caso obvio de defensa propia.
Açık ve net olarak efendim.
Recibiendo alto y claro.
Açık ve net duyuyorum.
Lo escucho fuerte y claro.
Bu bir intikam davası. Son derece açık ve net.
Es una venganza pura y simple.
Açık ve net şeyleri severim!
Quiero las cosas claras.
Açık ve net söyleyeceğim.
Te lo diré sin tapujos.
Bunun ise nefsi müdafaa olduğu gayet açık ve net
Fue claro, legítima defensa.
Bir konuda oldukça açık ve net olmak istiyorum. İnsanlığın orijini hakkında gülünç ve çılgınca teorilerinizi kanıtlamak için dünyanın öteki ucuna yaptığınız yolculukları tasvip etmiyorum.
Quiero que quede claro, Emmanuel, que no pienso seguir financiando tus ridículas expediciones a los confines del mundo para demostrar tus lunáticas teorías sobre el origen del hombre.
Kadının sesi açık ve net geliyor.
- La señal es alta y clara.
Karımın günlüğü için açık ve net bir cevap istemiştim.
Sólo quería un panorama claro para el diario de mi esposa.
Açık ve net bir iş.
Sencillo.
Çok açık ve net.
Es muy distintivo.
Şimdi sana, gidip teyzene açık ve net olarak Veeru'nun ömür boyu eşin olacağını söylemeni emrediyorum.
Ahora te mando que vayas y le digas a tu tía, en términos muy claros Que Veeru será tu compañero de por vida!
O da, " Durum açık ve net.
Dijo : " La situación es clara y sencilla.
Sizi gayet açık ve net anladım.
Entendido.
Şimdi açık ve net konuşalım, olmaz mı?
Pero soy muy pragmático.
Ve her soruya, açık ve net cevaplar vermek gerek.
Y para cada pregunta tiene que haber una respuesta clara y honesta.
Bunu dinleyin, açık ve net!
¡ Porque aquí viene, muñeco, alto y claro!
Henry, açık ve net konuşacağım.
Henry, voy a poner bien en la línea.
Sylvain ise açık ve net.
Sylvain es directo.
Açık ve net.
Así de simple.
Açık ve net.
- Perfectamente.
Açık ve net bir şekilde, lordum.
Entendido, señor.
Gayet açık ve net bir şekilde izah edeceğim.
Se lo explicaré de una manera muy clara y simple.
Profesör, açık ve net olmayı seven bir adam gibisiniz.
Profesor, usted parece un hombre al que le gustan las cosas claras y simples.
İzninizle konuyu açık ve net hale getireyim.
Siendo así, hablaré de manera clara y simple.
Thor, yaşananları gayet açık ve net olarak hatırlıyorum.
Todo vuelve ahora fuerte y claro.
Her şeyi net ve açık bir şekilde gördüm, ve anladım ki hayat benim içimden uzaklaşmıştı.
Lo vi todo claro, y extrañamente franco y comprendí que la vida me había abandonado.
Açık ve net, tamam mı?
Rápido y limpio. ¿ De acuerdo?
Diyelim ki Andromeda bir gazete veya onu kapımıza atan bir çocuk mesaj gayet net ve açık ;
Ya Andrómeda sea el periódico o el chico de los recados, ¿ quién lo ha soltado? El mensaje es alto y claro...
Gayet net ve açık.
En voz alta y clara.
- Kendisine bir muhtıra yazıyorum. Açık, net ve detaylı olarak böyle bir politikanın Alman halkının geleceğini yok edeceğini ve benim de bunu uygulamayı reddettiğimi bildireceğim.
- Le estoy redactando un memorando... donde digo con claridad y precisión, en detalle... que dicha medida sería catastrófica para el futuro del pueblo alemán... y me niego a implementarla.