Aşağıda mı traduction Espagnol
2,112 traduction parallèle
Aşağıda mı?
Tendré que entrar ahí.
Araba aşağıda mı?
Vale, ¿ está el coche abajo?
Aşağıda mısınız?
Ey! Están ahí abajo?
Aşağıda mı saklanıyorsun?
¿ Te escondes de mí allá abajo?
- Burda aşağıda mısın?
- ¿ Abajo de aqui?
O şey hâlâ aşağıda mı?
¿ Está todavía ahí abajo?
Hala aşağıda mı? - Öyle de denebilir. Hank nerede?
Todavía llueve... sin parar. ¿ Dónde está Hank?
- Eh, karnın yukarda mı aşağıda mı?
Bueno, ¿ está arriba o abajo?
Bırakayım da sen de onu aşağı mı atasın?
¿ Y dejar que se estrelle contra el suelo y muera?
Aşağıda neler oluyor, tatlım?
¿ Qué está pasando ahí abajo, cielo?
Evet, aşağıda, kapıdayım.
Sí, estoy abajo, en la entrada.
Aşağıda imzaları bulunan biz kulüp oyuncuları Bay Clough ve Bay Taylor'a olan destek ve saygımızın arkasında durmaktayız.
Nosotros, los jugadores abajo firmantes, somos unánimes en nuestro apoyo y respeto al Sr. Clough y al Sr. Taylor.
Aşağıda karşılaştım.
Lo conocí abajo.
Aşağıda olan şeyler hakkında seninle konuşamayacağımı bilmelisin.
Ya sabes que no puedo hablarte acerca de las cosas que suceden allí abajo.
Hey, Ellie, aşağıda daha fazla votka var mı, bir baksan?
Ellie, revisa si hay más vodka allá abajo.
2 dakika içinde aşağıda olacağım.
Llegaré en 2 minutos.
Diğer hedef 10 adım aşağıda sağ koridorda.
10 metros en el hall a la derecha Hay otro objetivo.
Aşağıda kısacık bir çekim yapıyorlar ve ardından gitmeye hazırız, tamam mı?
Sólo están filmando un poquito allá abajo y después de eso estamos listos para iniciar, ¿ bien?
Kan dolaşımını yavaşlatmak için ısırılan bölümü kalbinizden aşağıda tutun.
Tenga la herida abajo del corazón, para detener la circulación.
Şimdi benim çok fazla, Nancy Drew ya da Mrs. Marple-Esque gibi davrandığım hakkında aşağılayıcı bir şeyler söyleyeceksin.
Y ahora es el momento para que digas algo despectivo sobre mí, como que... me parezco a Nancy Drew o a Miss Marple.
Ve yine kendi bedenimden çıktığımı hissettim aşağıda duran kendime bakıyordum, küçük düşürülüşüme bakıyordum.
Y era como estar fuera de mi cuerpo otra vez viéndome a mi mismo otra vez siendo humillado.
Buradaki bu şey, yeşil çatımızdan giden yağmur suyu borusu, fazla su aşağıya iniyor ve bu yağmur fıçısına doluyor ve damla sulama hortumuna bağlanıyor, domateslerimizi, armut ağacımızı ve gül çalılarımızı güzelce suluyor. Karnabahar da var!
Hasta aquí es el barril provenientes de la azotea verde, donde el exceso de agua cae y se lleva al barril, que está conectado a una manguera riego por goteo que gentilmente el riego del tomate pera, los rosales y la coliflor.
Aşağıda olanları anlat bakalım.
Ahora me dice que cojones aconteció allá en bajo.
- Aşağıda her şey yolunda mı?
- ¿ Te funciona todo?
Şu hikâye hakkında düşünüyorum da yardıma ihtiyacı olan bir adam yardım istemez, istemez ve sonunda başka seçeneği olmadığında gidip bir polise sormaya karar verir ama polisin yardım etmek yerine kendisini aşağılayacağını varsayar bu yüzden polise fırsat vermeden kendi kendisini aşağılar.
Estuve pensando sobre esa historia. El hombre que necesita ayuda, se niega a pedirla y luego cuando no tiene opción, ve al policía, y en lugar de pedir ayuda, piensa que el policía va a insultarlo. Así que se insulta a si mismo antes de que el policía siquiera tenga la chance de decir una palabra.
Sen cinayeti işledin, ortağın da parayı alıp terastan aşağı mı atladı?
¿ Cometiste el asesinato y tu compañero saltó en paracaídas...
Sonra da aşağı taşımış.
Luego lo llevó abajo.
Aşağıda bir adamımız olduğunu söyleyin.
Házles saber que tenemos a un hombre herido.
- Aşağıda buluşmayacak mıydık?
Pensé que nos encontraríamos abajo.
Aşağıda bekleyebilirseniz eşyalarının size teslim edilmesini sağlayacağım.
Si espera abajo, me aseguraré de que reciba sus cosas.
- Aşağıda mı?
Allí abajo.
Aşağıda bu gençlik partisi sürüp giderken ben nasıl sıvışacağım buradan?
Como se supone que tengo que salir a hurtadillas de aqui con este griterio ahi debajo
Aşağıda Hood'un çetesinden biri bar bir kız, inanır mısın? Hoşuna gidecektir.
Tengo a un miembro de la banda de Hood abajo, una chica, ¿ puedes creerlo?
Güneydoğu Asya'da kafamı aşağıda ayaklarımı da kuru tutmakla meşguldüm.
Estuve muy ocupado en el sudeste de Asia manteniendo la cabeza agachada y los pies secos.
Kurbanımızın ise dizlerinden aşağıda çizikleri yoktu.
La víctima no tenía abrasiones de las rodillas para abajo.
Ben ve iş arkadaşım Taso alt taraftaydık. Ben oku aşağıdan itiyorum ve Taso da kanı pompalıyordu. Ancak bir kaza oldu.
Yo y mi amigo Taso estamos abajo y estoy empujando la flecha y Taso estaba bombeando la sangre, pero un accidente sucedió.
Her yıl kağıt harcamamızı yarım ton aşağı çekmeyi hedefliyoruz ki, bu da bitkilerin ve ağaçların geri kazanımı için dayanılabilir bir miktar.
esperamos reducirnos a una tonelada por ano, lo que aparentemente es lo que los arboles y plantas del mundo pueden reabsorber.
O da sensin. - Bruno aşağıda. Ben taşırım.
- No, pero está Bruno abajo, déjalo.
Aşağıda adamlarımız var ve onlarla irtibat sağlamamız gerekiyor.
Tenemos hombres ahi abajo, y necesitamos comunicarnos con ellos.
İşleri düzeltene kadar seni aşağıda tutacağım. Yemek de getirdim.
Solo te estoy manteniendo ahí hasta que pueda arreglar las cosas. Y te he conseguido comida.
Aşağıda olacağım.
Estaré abajo.
Aşağıda mı?
¿ Aquí abajo?
Zafere gidemedin ve senin her adımında solucanlar aşağıda güldüler.
Te quejas luego de tu victoria Y los parásitos permanecen sobre la pudrición.
Orada çalışan insanlar bizim hakkımızda hiçbir şey bilmiyorlar, bu yüzden onlar iş günü boyunca aşağıda durularken bizim sessiz kalmamız gerekecek.
Los hombres del depósito que trabajaban allí no sabian nada sobre nosotros, Asique mientras ellos estaban allí abajo durante el dia de trabajo, nosotros teniamos que estar quietos.
Tabi. - Ben aşağıda olacağım.
Claro, en un momento bajo.
Karından kurtul ya da seni tekneden aşağı atarım.
Te deshaces de tu mujer o te tiro por la borda.
Seni aşağıda bekliyorum, tamam mı?
Te veo abajo, ¿ sí?
Aşağıda ne olduğunu sormalıyım.
Que debería preguntar qué hay debajo.
Yıldırım da aşağı yukarı benzer şekilde oluşur.
Bueno, los relámpagos funcionan bastante parecido.
Katılım aşağıda ve imtiyaz sahipleri iyi bir kişiliğe ihtiyaç duyuyor o yüzden size çok önemli bir soru sormam gerek ve bana yüzde yüz samimi bir şekilde cevap vermelisiniz, oldu mu?
La audiencia está baja y la franquicia necesita más personalidad entonces necesito hacerte una pregunta muy importante y necesito que tú seas cien por ciento honesto conmigo. ¿ Está bien?
Yani, aşağılanmadım da, beynim de yıkanmadı.
No fui humillada. - No me lavaron el cerebro.