Başka bir tane traduction Espagnol
1,636 traduction parallèle
Başka bir tane alabilir miyim?
¿ Me puedes servir otra?
Başka bir tane yapabilir miyim?
¿ Puedo hacer otro?
Başka bir tane denemek ister misiniz?
¿ Quiere probar otra?
Başka bir tane daha ister misin?
¿ Quieres otra?
- Posası çıkmış - Başka bir tane al.
Está totalmente aplastada.
Başka bir tane.
¡ Otro más!
- Götür. Başka bir tane yap.
Haz otro.
Ben başka bir tane alacağım.
Yo iré a buscar otro.
Başka bir tane yapın.
Tener otro.
- Evet ama evlendikten sonra başka bir tane yazdı.
Pero el hizo otro después de casarnos.
başka bir tane daha bulmalıyız.
Se encontraron uno al otro.
Başka bir tane daha anlatsana...
Pero cuéntame alguna otra...
Başka bir tane dene.
Intenta otro.
Değilse elinde başka bir tane daha var mı?
o tienes que conseguir otro viejo palo?
Başka bir tane daha izlemek ister misin?
Querrías ver otro?
Başka bir tane...
Otro...
- Başka bir tane getireyim.
- Te traeré otro. Oh, sí, hazlo.
Göğsümü açacaksın, kalbimi çıkarıp yerine başka bir tane koyacaksın.
Abrirás mi pecho, sacarás mi corazón y lo reemplazarás por otro.
Öyleyse başka bir tane daha.
Ok, así que, vamos a intentarlo con otro.
- Tanrım, başka bir tane daha.
- ¡ Por dios, no otra vez!
Başka bir tane daha.
Esta es otra.
Başka bir tane daha.
Y otra.
Bunu ben yaparım ama sen de bu arada başka bir tane yapacaksın.
Me encargaré yo. Pero tendrás que hacer otro mientras no estoy.
Şimdi başka bir tane istiyorum.
Quiero otros diferentes.
Onları yazan kadın başka bir tane daha yazmamış.
La mujer que los escribió, ya no escribe más.
Bir bebek kaybettik, başka bir tane yapamayacağımızı öğrendik. Ve bir evlat edindirme ajansında Helen Rowland'le karşılaştık.
Perdimos un bebé, nos enteramos de que no podemos concebir otro y nos topamos con Helen Rowland en la agencia de adopción.
Kamyon tamam mı, yoksa başka bir tane çağıralım mı?
¿ La camioneta está bien, o queremos llamar uno?
Kıçının deliğini doldur. Başka bir tane söyle.
Cierra el trasero.
- Size borçlandık, efendim. - Başka bir tane daha yani.
Querrás decir "otra"
Başka bir tane daha... biliyorsun.
Hubo otra... ya sabes.
Başka bir tane daha duymak ister misin?
¿ Quieres oír otra?
Peki, o plan pencereden uçtu gitti. Başka bir tane lazım.
De acuerdo, entonces el plan se fue por la ventana.
- Olmaz, daha iyi bir fikrim var. - Başka bir tane daha mı?
- No, tengo una idea mejor.
Ona başka bir tane bulurum.
Puedo conseguir otro para ella.
- Işığı yanıktı. - Başka bir tane geliyor.
- Tiene la luz encendida.
Bir anahtar kaybolursa, başka bir tane yapılmalı.
Si una llave se ha perdido, entonces otra debe ser moldeada.
- Başka bir tane düşünürüm ben.
Es mi nombre. Pensaré en otro.
Mustang'a düz kontak yapmışlar ; bir de... torpidoda tabanca yağı var, bu da demektir ki başka bir tane aldılar.
El Mustang era robado hay aceite de arma en la guantera así que seguramente se llevaron algo más.
Başka bir tane ver.
Dame otro.
Sanırım sana başka bir tane borçlandım.
Parece que te debo otra.
O zaman başka bir tane seç.
¡ Pues coge otra!
Kaset bitmiş. Başka bir tane almaya gitmiş.
Se le acabó la cinta y, fue a coger otra.
Başka bir tane getir.
Tráigame otro.
Başka bir tane olmamalı.
No debería haber otro.
Eğer bir Amerikan vatandaşı olarak 4 tane aşırı hız cezası veya başka suçları olsaydı bir yolunu bulmaya çalışırlardı.
Si tuviera multas por exceso de velocidad o si... "PERIODISTA RADIO / TV" O si hubiera cometido delitos siendo ciudadano estadounidense habrían encontrado la manera su punto débil, su talón de Aquiles y eso fue lo que pasó.
Endişelenmeyin hanımlar, içimde hala başka bir atletik güç capcanlı duruyor, veya iki tane.
No se preocupen, senoritas, aún me quedan algunas... ejecuciones atIéticas más.
Başka bir tane seçmek ister misin?
Lo siento. ¿ Tomas otra?
- İşkence yapılarak öldürülmüş 5 tane çocuk var ve devam edebilmek için elimizde senden ve kızından başka bir şey yok.
Hay cinco chicos torturados, mutilados y asesinados y sólo los tenemos a Ud. y a su hija. Haga cuentas.
Tek bildiğim bakıp değer biçiyorlar. Bu hafta üç tane çok güzel Tudor evi baktılar ve yarın 14'te 546 Oak Ridge Sokağı'nda başka bir eve bakacaklar.
Todo lo que sé es que están mirando, comprobando precios han visto tres bonitas Tudor unifamiliares esta semana y tienen visita a las 2 p.m. mañana en el 546 de Oak Ridge Lane.
Evet. Yani, 15 tane kız var, dışarda bir yerde zorla çalıştırılacaklar, ve ölümcül bir virüs taşıyor olabilirler, bu yüzden başka ne yapabilirim bilmiyorum.
Quiero decir, tenemos 15 chicas que van a entrar en el mundo de los trabajadores, y tienen este virus mortal así que no sé qué más hacer.
Başka bir tane yapmış olamaz mı?
¿ Pudo alguien construir otra?
başka bir isteğiniz var mı 22
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey bilmiyorum 23
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey bilmiyorum 23