Bea traduction Espagnol
1,001 traduction parallèle
Seni çok seviyorum Bea.
Te quiero tanto, Bea.
- Ama birbirimize aşığız değil mi?
- Bea, estamos enamorados, ¿ no?
Burada ne arıyorsun Bea?
¿ Qué haces aquí, Bea?
Bunu neden yapayım Bea?
¿ Por qué iba a hacer yo eso, Bea?
Gitmeni istemiyorum Bea. ... ve babanın düşüncesine de katılmıyorum, ama biliyorum ki senin mutluluğunu düşünüyor.
No quiero que te vayas, Bea y no estoy de acuerdo con la decisión de tu padre, pero sé que vela por tu felicidad.
- Bea, bak şimdi -
- Bea, mírame...
- Peki ya Bea?
- ¿ Y Bea?
Lütfen Bea...
Por favor, Bea...
Bea, biz evlenemeyiz.
Bea, no nos podemos casar.
Bea, daha fazla soru sorma.
Bea, no me preguntes más.
- Bea.
- Bea.
- Bea, Bea, sevgilim.
- Bea, Bea, querida.
- Demek siz Bea'nin annesisiniz.
- Así que usted es la madre de Bea.
Bu konuda karar verecek olan Bea değil mi?
¿ No es algo que deba decidir Bea?
Bea ilginç insanlarla birlikte olmaktan hoşlanıyor.
A Bea le gusta salir conocer gente interesante.
Siz onun görüşmesini istediğim kişi değilsiniz.
No quiero que Bea salga con gente así.
- Bütün bunlar hakkında Bea nasıl hissediyor?
- ¿ Qué opina Bea de todo esto?
Benim Bea'yle görüşmem konusunda o denli olumsuz düşündüğünüzü bilmiyordum, şimdi öğrendiğime göre, işbirliği yapmak, yardım etmek istiyorum.
No sabía cuanto le molestaba que saliera con Bea y ahora que lo se quiero colaborar, quiero ayudarle.
Artık onunla görüşmememin sizin için ne kadar önemli olduğunu anlayamıyorum.
¿ Como de importante es para usted que deje de ver a Bea?
- Sybil, Bea nerede?
- Sybil, ¿ dónde está Bea?
- Evet, Bea.
- Si, Bea.
Sana bekle dedim, Bea.
He dicho que esperaras, Bea.
- Henüz ilgilenecek zaman bulamadım, Bea.
- Todavía no he tenido tiempo.
Bea, Sybil'le o şekilde konuşma.
Bea, no hables así a Sybil.
Oh, Bea, bırak rol yapmayı.
Bea, deja de actuar.
Bea, seni şımartmakla aptallık ettim.
Bea, he hecho la tontería de ser indulgente.
Bea, bütün gün burada oturup, aynı şeyleri tekrar tekrar tartışmak istemiyorum.
Bea, no voy a quedarme todo el día discutiendo esto.
Bea Noel ağacı kurulmasını istiyor, bizse oylama sonucu karar vermek istiyoruz.
Bea quiere un árbol de Navidad artificial y nosotros uno de verdad.
Bea kendisini odasına kapadı, bana karşı isyankar ve öfkeli.
Bea se encierra en su habitación,... en plan rebelde y enfadada conmigo.
- Buradayım, Bea.
- Aquí, Bea.
Bea?
¿ Bea?
Aslında, Bea, acil paraya gereksinmem var.
La verdad, Bea es que estoy desesperado por conseguir dinero.
Fakat, Bea, bu demek değil ki...
Pero. Bea, no significa...
Bea, anlamıyorsun.
Bea, no lo entiendes.
Bea.
Bea.
Bea, neredeydin?
Bea, ¿ dónde estabas?
Hey, Bea, sakin ol, sakin ol.
He oído un ruido. ¿ Quién era?
Haydi, Bea.
Vete a la cama. Vamos, Bea.
Bea iyi hissetmiyor.
Bea no se encuentra bien.
- Bea?
- ¿ Bea?
Bea, seninle biraz konuşmak istiyorum.
Bea, tengo que hablar contigo.
Bea, Ted Darby'yle çıktığını hiç kimseye söyledin mi?
Bea, le dijiste a alguien que estabas saliendo con Ted Darby.
Kes şunu, Bea, nasıl hissettiğini biliyorum, fakat ne ona karşı ne de onun hakkında kimseye bir şey söylememelisin.
Basta, Bea, se lo que sientes.. ... pero no tienes que hablar en contra de él, ni de él, con nadie.
- Burada olmaz, Bea.
- Aquí no, Bea.
- Bea... O adama her ne olduysa, seninle hiçbir ilgisi yok.
- Bea lo que le pasara a ese hombre no tiene nada que ver contigo.
- Akşam yemeğine hazırlan, Bea.
- Prepárate para cenar, Bea.
Bea odasına gitti ve aşağı inmeyecek.
Bea se ha metido en su cuarto y no quiere bajar.
- Bea'yi son bir kaç gündür rahatsız eden ne, Lucia?
- ¿ Qué le pasa últimamente a Bea?
Kalkmayı düşünmüyor musun, Bea?
¿ No te parece que deberías levantarte, Bea?
Bilmiyorum, Bea.
No sé, Bea.
Fakat, Edna, orada kaldığı sürece Bea nerede uyuduğunu umursamaz.
Pero, Edna, a Bea le da igual donde duerma mientras esté ahí.