English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bekledim

Bekledim traduction Espagnol

4,293 traduction parallèle
Seni bekledim durdum.
Seguí buscándote.
Çok uzun süre bekledim.
He esperado tanto tiempo.
hayatım boyunca bu anı bekledim.
Estuve esperando por esto toda mi vida.
Los Angeles'da onu bir otel odasında bekledim. E. vitamini satın almıştım. Böyle bir E vitamini.
Yo había comprado vitamina E. Como esto, medio kilo.
Ben bekledim # Ne kadar
# ¿ Cuánto tiempo he esperado
# Şimdi size bulduk # sadece seni sevmek bekledim = # hiç gitmeyin
# Esperado para amarte # Ahora que te he encontrado = = # no te vayas
# Şimdi size bulduk # sadece seni sevmek bekledim # Bu yüzünüzde olan # görünüm
# Esperado sólo para amarte # Ahora que te he encontrado = = # Tienes la mirada
# Şimdi size bulduk # sadece seni sevmek bekledim # hiç gitmeyin
# Esperado sólo para amarte # Ahora que te he encontrado # No te vayas
# Şimdi # sadece seni sevmek bekledim Ben bulduk size
# Esperado sólo para amarte # Ahora que Te he encontrado
Hayatım boyunca bunu bekledim ben.
Llevo toda mi vida esperando esto.
Bir felaket gerçekleşmesini bekledim.
Yo esperaba algo. Una catástrofe.
Bir kaç gün boyunca kötü haber bekledim.
Durante días anduve esperando una mala noticia.
Söylemek için doğru anı bekledim ama her şey...
Estuve tratando de encontrar el mejor momento para decir algo, pero...
Yillardir bu an için bekledim.
Por años, he esperado este momento.
Oğlanları evlerinin önünde bekledim.
Esperé a chicos fuera de sus casas.
Roy karşı çıktı, ben de yaptırmak için şehirden ayrılmasını bekledim.
Roy se opuso, así que esperé a que se fuera para hacerlas.
Konuştuğumuz gibi bekledim, bu yüzden zorlama gibi görünmedi. Sanki aslında onu kullanmak istemiyormuşum gibi davrandım.
Esperé justo como hablamos así que no pareció forzado, casi que no quería usarlo.
Ne o geri döndü ne de ben onu bekledim.
Y nunca volvió... Y no lo seguiré esperando.
Bana denileni yaptım ve doğru zamanı bekledim.
Hice lo que me dijeron y esperé el momento oportuno.
# Ben bekledim şövalye Ama sen bir ayısın #
# Yo quería un caballero, pero tú eres un oso #
Ama ben hayatım boyunca dünyaya yukarıdan bakmayı bekledim.
Pero esperé toda mi vida para ver el mundo desde allá arriba.
Onu bekledim, ama gelmedi.
Esperé, pero ella nunca apareció.
- Ben sıramı bekledim.
Yo esperé.
İki ay bekledim seni!
¡ Espere dos meses!
- Seni bekledim.
Espere por ti.
- Yeterince bekledim.
He esperado el tiempo suficiente.
* Hazırdım, tam hedefte * * Pozisyon aldım, bekledim tetikte * * Yetenek ve hırs *
* Estaba preparada, en mi marca, lista * * para apresurarme y esperar * * que el talento y la ambición * * me ganasen una oportunidad de brillar *
Bekledim soğukta açılmadı kapın. Ta ki... Ta ki, duyana kadar sesini bir rüyada.
# Esperaba a la intemperie # # pero la puerta no se abría # # hasta # # hasta que oí tu voz en sueños #
- 3 saat bekledim. Oğlan gelmiyor.
Tu chico no viene.
* Dinledim o şarkıları ve bekledim o günün gelmesini *
* Bueno, he hecho caso * * y he esperado ese día *
- Hayır, seni bekledim.
- No, estaba esperándote. - Que tierno.
Hayatım boyunca doğru kızın karşıma çıkmasını bekledim.
He esperado toda mi vida por la chica indicada.
Böyle bir alamet için uzun zaman bekledim.
He esperado mucho tiempo por tal señal.
Seni kollarıma almak için çok uzun zaman bekledim. Baba?
He esperado mucho para tenerte en mis brazos. ¿ Papá?
Seni sevdiğimi sana söylemeyi çok uzun süredir istiyordum. Bekledim çünkü çok erken olduğunu düşünmüştüm.
He querido decirte que te quiero desde hace mucho, y he esperado porque creía que era muy pronto.
Dün seni bankada bekledim.
Ayer te esperé en el banco.
Kapıyı çaldım, bekledim, açan olmadı.
Llamé, esperé, pero nada.
- Belki çok şey bekledim senden.
Quizá esperaba demasiado. Sí.
Elimi tuttum, bekledim.
Esperé, no salía, esperé, no salía.
Bu an için çok uzun yıllar bekledim.
Has esperado por este momento muchos años.
Yüzyıl boyunca bunu bekledim.
Buena parte de un siglo he esperado por esto.
Senden çok şey bekledim.
Te estoy presionando demasiado.
Boğazını kesmek için 2 yıl bekledim... Nasılda domuz gibi kanı akıyordu.
He esperado dos años más tarde, la brecha gringo y ver cómo cerdo con sangre.
Zile bastım, bekledim...
Toqué el timbre, luego esperé...
Tırmalayıp debeleniyordu ama bayılana kadar nefesimi tutup bekledim!
Pataleaba y arañaba, pero aguanté la respiración y esperé hasta que se desmayó. Dios mío.
Olmayan hayatım boyunca bunu bekledim.
Todo estará perfecto. He esperado toda mi vida inexistente por esto.
Sadece benden geriye hiçbir şey kalmayana kadar orada kalıp bekledim.
Simplemente aguanté, hasta que no quedó nada de mí.
Ambulans gelene kadar onun yanında bekledim.
Esperando con él hasta que llegó la ambulancia.
Karsiliginda da senden sadece duygularima saygi göstermeni bekledim.
Sólo quería que respetes mis sentimientos.
Bekledim yine.
TE ESPERÉ.
Bekledim.
Traté de darme una ducha, el agua caliente no salía. Esperé, esperé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]