Bekliyor olacağım traduction Espagnol
936 traduction parallèle
Yerleştirme noktasına bekliyor olacağım.
Esperaremos en el punto de recuperación. Entendido. Esperaremos en el punto de recuperación.
"Bekliyor olacağım".
"Estaré esperando".
Bu geceki şovdan sonra burada bekliyor olacağım seni.
Esta noche estaré esperandote aquí después del show.
- Bekliyor olacağım.
- Esperaré.
Köşede bekliyor olacağım.
Le esperaré a la vuelta de la esquina.
Seni bekliyor olacağım.
Estaré aguardándole.
Geceyarısı seni bekliyor olacağım. Miyavlayacak mısın?
Te estaré esperando a medianoche.
Seni et bölümünde bekliyor olacağım.
Encuéntrame en el Ahumadero
Ne olur olmaz ben tam arkanda bekliyor olacağım.
Estaré justo detrás tuyo por si te equivocas.
- Bekliyor olacağım.
- Estaré esperándote.
Bu para aktıkça, çeşmenin altında testimle bekliyor olacağım.
Mientras esto reditúe, no lo voy a dejar por nada.
Burada seni bekliyor olacağım.
- Vuelve cuando termine el desfile.
Bekliyor olacağım.
Estaré esperando.
Sizi bekliyor olacağım.
Le esperaré.
Eğer Martha'nın seni affetmesini sağlayamazsan yukarıda tam da girişte seni bekliyor olacağım.
Y si no puedes hacer que Martha te perdone... Estaré esperándote allá arriba justo en la entrada.
- Sizi Çarşamba günü bekliyor olacağım.
- Le espero el Miercoles.
Limanda sizi bekliyor olacağım.
Y esperare en el puerto por vosotros.
Merdivende bekliyor olacağım.
Esperaré en las escaleras.
Sylvester, seni soyunma odamda bekliyor olacağım.
Te espero en mi camerino.
Seni bekliyor olacağım.
Te estaré esperando.
Seni bekliyor olacağım.
Le espero.
Ama dilersen bunu tartışabilirsiniz. Şurada bekliyor olacağım.
Dígale lo que quiera, esperaré allá.
İstasyonda bekliyor olacağım.
Yo estaré en la estación.
Eğer Coroner Creek'e dönecek olursan,... seni bekliyor olacağım.
Y si alguna vez vuelves a Coroner Creek te voy a estar esperando.
Seni bekliyor olacağım.
Le esperaré.
Bekliyor olacağım...
Le estaré esperando.
Sizi bekliyor olacağım.
Estaré esperando.
- Sizi bekliyor olacağım.
- Lo esperaré. Bien.
Galeride bekliyor olacağım.
No me moveré de la galería. "
Ne kadar sürerse sürsün, bekliyor olacağım.
Siempre me encontrarás esperándote.
- Seni terminalde bekliyor olacağım Myra.
La esperaré allí.
Bir gün oraya geleceksin, ben de seni bekliyor olacağım.
Te encerrarán algún día, y te estaré esperando.
Beni bir daha göremeyeceğini düşünüyor olabilirsin ama seni bekliyor olacağım.
Tu puedes pensar que no volverás a verme, pero yo estaré siempre esperándote.
Ama tekrar ayağa kalktığında, bekliyor olacağım.
Pero cuando se recupere le estaré esperando.
Bayanlar Nini'ye söyleyin nerede ve ne zaman isterse onu bekliyor olacağım.
Sras. díganle a Nini que le espero cuándo y cómo quiera.
Eğer becerebilirsen, onları Baynard Şatosu'na getir. * Ben orada, yanımda muhterem pederler ve derin vukuflu piskoposlarla bekliyor olacağım.
Si todo va bien, id a buscarme al castillo de Baynard, donde me hallaréis bien acompañado por reverendos padres y sapientísimos obispos.
Bekliyor olacağım.
Te estaré esperando. Buenas noches.
Bir yıl sonra, ben, burada tam bu saatte, seni bekliyor olacağım ve beni bir kere daha seveceksin.
Dentro de un año, yo estaré aquí, esperándote, exactamente a la misma hora de esta noche, y tú me... tú me amarás otra vez.
Her zamanki gibi, Royal Cameo'de bekliyor olacağım.
¡ Bésame! Te esperaré en la terraza de nuestro café, como siempre.
İstasyonda bekliyor olacağım.
Estaré esperando en la estación.
Seni burada bekliyor olacağım, Buchanan ve iyi şanslar.
Le esperaré aquí, Buchanan. Buena suerte.
Her gece seni bekliyor olacağım.
Durante quince días estaré en tu casa cada noche.
Dışarıda bekliyor olacağım.
- Lo esperaré afuera.
Seni bekliyor olacağım.
- Te esperaré.
Garda seni bekliyor olacağım.
Estaré esperándote en la estación.
Seni bekliyor olacağım.
Es mejor que un simple "no".
Garda seni bekliyor olacağım.
No puedes tener un matrimonio sin marido y mujer.
Beni sevseydin benimle gelirdin. Garda seni bekliyor olacağım.
Si me amaras, vendrías conmigo.
Biz de burada İtalyanlardan ele geçirdiğimiz sahra toplarıyla çoktan tahkimatımızı yapıp bekliyor olacağız.
Por aquí, estamos cavando posiciones para los cañones italianos capturados.
Seni bekliyor olacağım.
Estaré dispuesto a recibirle.
Ve sonra gemi dolduruluyor bekliyor... Onu bıraktığım her sabah ikimiz de belki bunun son sefer olacağını düşünüyoruz.
Y cuando el barco está listo esperando órdenes al dejarla por la mañana nunca sabemos si será la última vez.