English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Belli olmaz

Belli olmaz traduction Espagnol

1,615 traduction parallèle
Hiç belli olmaz, belki hala burada oluruz.
Nunca se sabe. Capaz que seguimos aquí.
Belli olmaz.
Quízá sí, quizá no.
Nerede kiminle karşılaşacağınız belli olmaz.
Uno no tiene control sobre dónde conocer a alguien.
Hiç belli olmaz, bir gün buraya Oprah bile gelebilir.
Y nunca se sabe : Oprah podría entrar aquí un día de estos. Sí.
Hiç belli olmaz.
- Nunca se sabe...
Buralarda neye rastlayacağın belli olmaz.
Nunca se sabe lo que te puedes encontrar.
Burada ne olacağı belli olmaz.
Aquí nunca se sabe.
Belli olmaz...
Eso no significa...
Düzenli değildir, belli olmaz.
Es irregular e imprevisible.
O hayvanın ne yapacağı belli olmaz! " Çizgiyi fazla aştın dostum.
"Aparta, tío. Está donde no llegan los autobuses." Te has metido en un buen lío.
Hiç belli olmaz.
Nunca se sabe.
Size kartımı bırakayım. Belki başkaları da ortaya çıkar. Hiç belli olmaz.
Le dejo mi tarjeta, por si aparecen más lemmings.
Şimdiden belli olmaz, anne.
Mami, todavía no se puede saber nada.
Kimden geleceği ne zaman vuracağı belli olmaz.
No hay manera de saber de dónde vendrá ni cuándo golpeará a la puerta
Yani hiç belli olmaz...
Bueno, nunca se sabe...
Bu hiç belli olmaz.
Podría estar aquí. Así es.
Belli olmaz, Bobby.
Depende, Bobby.
Burada karşına neyin çıkacağı belli olmaz.
Nunca se sabe quién puede venir.
Belli olmaz, uzun yıllar yaşayabilirsin.
Bueno, depende... - Se pueden vivir muchos años.
Ama bilirsin, film işleri belli olmaz, daha da uzayabilir.
Pero tú sabes como es filmar... A lo mejor podría terminar quedándome un mes más.
Ama hala var, lütfen bana bir oda ayırın, ne zaman kovalayacağı belli olmaz.
Pero, por favor, guárdame una habitación. Nunca se sabe cuando me puede echar a la calle.
Belli olmaz. İşe yarıyor mu?
Bueno, eso depende. ¿ Funciona?
Tabii. Ama hiç belli olmaz.
Seguro que si, pero nunca se sabe.
Bir kere üstünden geçmiştik. Ama belli olmaz.
Ya los revisamos, pero uno nunca sabe.
Orası belli olmaz.
No necesariamente.
Suçun nasıl gelişeceği her zaman belli olmaz.
El crimen no siempre es predecible.
Vilayet doktorlarının ne yumurtlayacakları hiç belli olmaz.
Bien, nunca se sabe por dónde te puede salir un médico del condado.
Belli olmaz Eric.
No necesariamente, Eric.
Hiç belli olmaz.
¿ Y? Nunca se sabe
Üç aylıkken belli olmaz.
No se nota con 3 meses.
Belli olmaz.
No necesariamente.
Bu ahlaksızların nerede saklanacağı belli olmaz.
Nunca sabes donde se esconden esas basuras.
Kaleme ne zaman ihtiyaç duyacağın belli olmaz.
Nunca se sabe cuándo necesitarás un lápiz.
- Tanımıyorum. Ama belli olmaz.
No Io vi nunca, pero nunca se sabe.
İnsan beynini neyin çözeceği hiç belli olmaz.
Nunca se sabe qué puede penetrar la psique.
Ne zaman ne olacağı belli olmaz.
Nunca se sabe qué pasará.
Sadece ne zaman olacağı belli olmaz.
Sólo es cuestión de tiempo.
- Belli olmaz.
- Eso no lo sabes.
- Biliyorum ama- - Belli olmaz. - Beni sevmiyor musun?
- Ya sé, pero no sabes si- - - ¿ No me amas?
Fazla uzun sürmez normalde, ama belli olmaz. Dinle, bunu yapmadan önce bir teminata ihtiyacım var.
No debería tardar mucho pero necesitaré un incentivo.
Belli olmaz.
Nunca se sabe.
Ama Kaos Teorisi ile davanın bizi nereye götüreceği belli olmaz, ve benim henüz saptayamadığım matematiksel uygulamalar olabilir.
Correcto, pero con el caos, no se está diciendo hacia donde irá el caso y podrían haber aplicaciones matemáticas que aun no puedo detectar.
Ama yine de ne olacağı belli olmaz, değil mi?
Bueno las cosas pasan, ¿ verdad?
Biliyorum, Marissa için endişelisin ama böyle şeyler belli olmaz.
Mira, sé que estás preocupada por Marissa, pero nunca se sabe.
Hâlâ az bir fark var. Belli olmaz.
Todavía falta, nunca se sabe.
Geleceğin ne getireceği hiç belli olmaz.
Uno nunca sabe lo que el futuro le depara.
Başka sağı solu belli olmaz gezginimiz yoksa, bu Dünya Tarihine Giriş Ve ben deniz Profesör Milton Fine.
Por si hay algún otro viajante distraído, esto es "Introducción a la historia mundial", y yo soy el profesor Milton Fine.
Eğer bizi öğrenirse, sonucu hiç belli olmaz.
Si descubre lo nuestro, puede hacer cualquier cosa.
Ne yapacağım hiç belli olmaz.
No lo sabías. Nunca lo sabés, siempre estás perdida.
Belli olmaz.
Depende.
Olmaz, çok belli.
Sería demasiado obvio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]