English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bilirsiniz işte

Bilirsiniz işte traduction Espagnol

879 traduction parallèle
Bilirsiniz işte büyük şöhreti olan biri değil ama onu seviyoruz ;
Y así que... Ya sabes, su reputación no es tan grande, pero lo adoramos, es encantador.
Editörler, sekreterler, diğer eskiz sanatçıları, bilirsiniz işte.
Editores, secretarias, otros dibujantes.
Bir daha buna katlanamam dedim. Ama bilirsiniz işte belli olmuyor.
Yo dije no caeré en otra, pero es lo que pasa.
İhtiyatlı hareket etmeliydim, bayım. Saat geç bilirsiniz işte.
Perdone usted mis precauciones, señor, pero es tan tarde.
Ernie Bishop'a verilen krediye bakalım. Bilirsiniz işte, bütün gün takside oturan boş kafalı şu adam.
Por ejemplo, este empréstito concedido a Ernie Bishop, ya le conocen, ese individuo que se pasa todo el día sentado en su taxi.
Diyorum ki aklınızla karar veremiyorsanız neden çocukların yaptığını yapmıyorsunuz? Çöp çekin. Bilirsiniz işte, kura çekin.
Sólo quería decir que si no pueden tomar una decisión por qué no hacen como los niños : échenlo a la suerte.
Bilirsiniz işte.
¿ Lo entienden?
- Kiralama izinleri benzin tarifeleri falan, bilirsiniz işte.
- Con los permisos de alquiler... y el racionamiento de gasolina, usted sabe.
İyi bir uçucu. Bilirsiniz işte trapezci.
Un ágil extraordinario en el trapecio.
Yağır, bilirsiniz işte, popo.
El runrún, ya sabe, la hablilla.
Ama Yaşlı Fırtına pes etti, ve sonra da böyle gitmeye başladı. Yaşlı bir eşek gibi, bilirsiniz işte.
Pero Viejo Trueno sí, y luego andaba así, como un burro viejo, ya saben.
Bilirsiniz işte, ara sıra buraya gelmelisiniz, doktor.
Debería de venir un día de estos.
Şey... bilirsiniz işte Sam ve kadınlar.
Bueno, Ud. sabe cómo es Sam con las mujeres.
Bilirsiniz işte.
Usted sabe.
Bilirsiniz işte, sokak kadını.
Ya sabe, una puta.
Çocukları bilirsiniz işte.
Ya saben cómo se ponen los niños.
Kaptan, bilirsiniz işte, ziyaretçileri pek hoş karşılamaz.
El capitán, sabe usted, no aprueba las visitas.
Bilirsiniz işte Hollanda yasaları.
Las leyes en Holanda, ya sabe.
Bilirsiniz işte.
Ya lo sabéis.
Teşekkür ederim ama eğer polis arabamı kapınızda bulursa şüpheleneceklerdir, yani aranıyorum bilirsiniz işte.
Por mí, está bien... pero si la policía ve mi auto en la puerta de su casa... hará preguntas, porque me están buscando, ¿ sabe?
Bilirsiniz işte...
Ya sabes, es...
- Bilirsiniz işte, nasıl olduğunu.
Bueno, usted sabe que ha hecho mucho calor.
Bilirsiniz işte, bu günlerde insan ne kadar tedbir alsa yeri yani.
Ya sabe que hay que ser muy precavido estos días.
Birleşik devletler ile Meksika arasındaki ilişkiler, bilirsiniz işte.
Para las relaciones entre los EE.UU. y México. - Ud. ya sabe.
Kızarırlar, nefesleri daralır. Bilirsiniz işte, şirindir.
Se ruborizan, les falta el aire Da gusto verlas.
Bilirsiniz işte, bir insandan diğerine monte etmek gibi.
Sí. Transplantarlo de una persona a otra.
İçeri giren birinin millete nasıl göründüğünü bilirsiniz işte...
Cómo me verían las personas...
- Bilirsiniz işte, Yani resmi bir şey değil Ben sadece... nasıl söylesem ucu açık şeyleri birbirine bağlayabilmek için.
Es decir, no es nada oficial. Es sólo que tengo una obsesión con eso de atar cabos sueltos.
Yaptırmak istedim ama bilirsiniz işte...
Pensaba llenarlo, pero ya sabe cómo es.
- Bilirsiniz işte kamçı veya deri çizme.
- Sí, como látigos o botas de piel.
Bilirsiniz işte... çalışıyor.
Trabaja, usted sabe.
Ama bilirsiniz işte, televizyonda sürekli görürüm cani suçlu ve polisin olduğu sahne ve polis kapıyı çalar ve suçlu, bana sorduğunuz şeyi sorar, bilirsiniz işte, arama emri.
Pero sabe, veo todo el tiempo en televisión la escena del malvado criminal y del policía y el policía golpea la puerta y el criminal pide, ya sabe, lo que me pidió... la orden de registro.
Bana Amerika adına savaşan birisi gibi bakıyorlardı. Bir tür savaşçı gibi yani. Bilirsiniz işte, aynen geçmişim gibi.
Me han visto como si fuera, ya sabes, el luchador americano,... como si fuera, ya sabes,... como una especie de guerrero, ya sabes, por mi entorno,... y la forma en que me crió mi madre.
Bilirsiniz işte, Tanrı vardı!
Ya sabe, ¡ había un Dios!
Bilirsiniz işte... Kafanızda böyle fikirler vardır... ve çok dikkatli olmalısınızdır, çünkü bunlar her an sizi ısırabilirler.
Comprenden, tenía estas ideas, pero había que tener mucho cuidado porque podían revolverse contra él en cualquier momento.
Hiç değişmemiş, alaycı, mesafeli, halden anlamaz. Bilirsiniz işte.
Siempre el mismo : cínico, distante, sin creer en nada intransigente...
Yok, yok. Oldukça uzunsunuz da... ben de dedim ki, belki... bilirsiniz işte.
- Lo digo porque es muy alta.
- Evet. Ve, bilirsiniz işte, evet. - Çok iyiydi.
BG.
- Ben, bilirsiniz işte, futbol benim...
¿ St. Germain? Fútbol, ya sabe...
Kısaca işte, bilirsiniz.
Por encima, ya sabe, de dónde es, si está casado,
Bilirsiniz işte, getirdim ve bu sabah kahveyi istemedi.
- Quería té.
Her gün oldukça sıkıcı işte bilirsiniz.
Estas cosas no pasan todos los días, ¿ sabe?
Ancak aslına bakarsanız, sadece ilgimi çekiyor, bilirsiniz işte... Modern Bankacılık prensipleri ve korsanlık tarihi, Orozco'nun resimleri,
Pero la verdad es que sólo me interesan los principios de la banca moderna y la historia de la piratería, la pintura de Orozco, el teatro moderno francés, la jurisprudencia en la administración de la Mafia, las enfermedades de los caballos y las novelas de Joyce Cary
Bilirsiniz, askeri oyunlar işte.
Esos juegos militares...
İşte buradayım, bilirsiniz, düsturum daima hazır olmaktır.
¡ Aquí estoy, siempre a punto!
Çalışma yükümlülükleri işte, bilirsiniz.
El servicio, ya sabe. - Sí, por desgracia.
Saç filesi, bilirsiniz işte.
- Una redecilla. Podría ponérsela alrededor del pelo y se lo recoge.
Kesinlikle olmaması gerekirdi... ama bilirsiniz, oldu işte.
Es una de esas cosas que nunca deberían suceder pero ya sabe, suceden.
Bilirsiniz, bu işte en yüksek maaşı biz veriyoruz, dolayısıyla buraya iş bulmak için geliyorlar.
Pagamos los mejores salarios del rubro así que, obviamente, vienen aquí a buscar trabajo.
Kuzey Atlantik işte, bilirsiniz.
Es el Atlántico Norte.
Bilirsiniz, tipik bir Latin işte. Yukarı çıkalım mı...
Es muy latino.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]