Bir hafta içinde traduction Espagnol
1,708 traduction parallèle
Bir hafta içinde geri döndüğüm için.. ... sanırım niçin bana söylemediğini anlıyorum.
Supongo que como me voy a ir en una semana entiendo que no me hayas dicho.
Harika görünüyorsun. Bir hafta içinde evleneceksin.
Estás muy bien, en menos de una semana estás casada.
- Yaklaşık bir hafta içinde.
En una semana.
Banka bir hafta içinde hacze gelecek.
El banco ejecutará mi propiedad en una semana.
Bir hafta içinde görüşürüz.
Te veré en una semana.
Ama Kongre soruşturma açtı ve bir hafta içinde her şey ortaya çıkacak.
En una semana, el asunto estallará por una investigación del Congreso.
Pekala, bir hafta içinde üçüncü oluyor bu Derek.
Sí, bueno, es la tercera en una semana, Derek.
Bir hafta içinde.
Quizás tenga una semana.
Veronica iyi güneş gözlüğü almama karşı çünkü bir hafta içinde kaybediyorum.
Y Veronica no me dejará comprarme otras gafas de sol nunca más, por perderlas en un semana.
Bir hafta içinde iki nadir hastalığa mı yakalandı?
¿ Crees que tuvo dos enfermedades raras y sin relación en la misma semana? - Ya explicamos la anafilaxis.
Bir hafta içinde gideceği söylenir kokunun ve Kesinlikle kimse...
En la etiqueta decía que el olor se habría ido en una semana, y que no quedaría nada de- -
Bir hafta içinde dönmüş olurum ve o zaman memnuniyetle- - - Hemen ihtiyacım var.
Bueno, volveré en una semana, y en ese momento,...
Aradönem sınavları bir hafta içinde olacak.
Las parciales son de aquí en una semana.
Bir hafta içinde geçecek, göreceksiniz.
Pasará en una semana, más o menos, ya verá.
Onu aramaya nesillerdir kimse gelmemişti ve şimdi bir hafta içinde onu aramaya çıkan ikinci grupsunuz.
Han pasado muchas generaciones desde que nadie ha venido buscándolo y ahora son el segundo grupo de aventureros en menos de una semana que se embarcan en la búsqueda.
İyi, bir hafta içinde görüşürüz.
Bien, hablémoslo en una semana.
Su baskını bir hafta içinde yeşil bir örtü yarattı. Bu, antilopları kumulların arasından çıkarmak için fazlasıyla yeterli.
Una semana de inundación relámpago ha producido un manto verde, más que suficiente para sacar a los oryx de las dunas.
Bir hafta içinde çarptığımı anlarsa neler söyler bana?
¿ Qué va a decir si sabe que lo choqué a la semana?
Bir hafta içinde görüşürüz. Yip yip!
Nos vemos en una semana.
Bir hafta içinde... Birleşik Devletlerin, yeni Başkan Yardımcısı seçileceğim.
En una semana seré nombrado Vice Presidente de los Estados Unidos.
Bir hafta içinde iş bulamazsam, hapse geri döneceğim.
Porque si no consigo un trabajo dentro de una semana tendré que volver tras las rejas.
Bir hafta içinde.
En una semana.
Bir hafta içinde ikinci kez gideceğim.
Voy a regresar al frente para mi segunda misión en una semana.
O binada çalışan ya da son bir hafta içinde... girip çıkan herkesin ismini öğrenmeliydik.
Quisimos saber los nombres de todas las personas que trabajan allí, o de quién entro y salió durante toda la semana pasada.
Arabayı bir hafta içinde getirtebiliriz.
Podemos tener el auto en la semana.
Bir hafta içinde Mısır'da olmalıyım.
Deberé estar en Egipto en mas o menos una semana.
Bunu yaparım, tıpkı bir hafta içinde dört kez yaptığım gibi.
Lo hago como cuatro veces a la semana.
Manifestosundaki en önemli istek tamamıyla gerçek dışı : Bir hafta içinde Amerikan işçilerinin yerine geçen...
La demanda principal de su manifiesto es y que sea reemplazada por trabajadores nacionales...
- Yapamam bir hafta içinde bütün otomasyonu durdurmak sen de biliyorsun ki imkansız.
- No puedo. Detener toda la automatización en una semana, sabes que es imposible.
İhtimaller ise, bir hafta içinde ölebilirsin.
Las probabilidades indican que estarías muerta en una semana.
Birkaç hafta içinde ağrın hafifleyecek, sonra bir ameliyat daha.
En dos semanas el dolor debe disminuir, y entonces otra operación más.
Önümüzdeki bir kaç hafta içinde Glasgow'dan gelecek bir silah teslimatım var.
Llegará un envío desde Glasgow en las próximas semanas.
Hafta içinde kamuoyuna bir duyuru yapabilirsiniz.
Podrían hacer un anuncio público en la semana.
Eğer bizimle birlikte çalışırsan en fazla iki hafta içinde daha güvenli bir şekilde çıkarsın.
Si trabaja para nosotros, lo sacaré de aquí en dos semanas. Ni loco.
Tamam.Pekala endişelenmeyin bir kaç hafta içinde Colby ile birlikte olcam ve siz benim hakkımdaki herşeyi unutabilirsiniz. Ve el tutma olayını.
Bien, no se preocupen, en unas semanas volveré con Colby... y pueden olvidarse de mí y de quien me tomaba de la mano.
Evet, anlaşma bir saat içinde uzman bölümün elinde olacak. En geç önümüzdeki hafta.
Si, los contratos ya están en manos de mis especialistas en ventas.
Bir kaç hafta içinde dönmüş olacağım.
Debería volver otra vez en un par de semanas.
Olur, bu hafta içinde bir yere sıkıştırırım onu.
Uh, si, Podre hacerle un hueco esta semana.
Kocanız son bir kaç hafta içinde herhangi birinden ya da bir şeyden korktuğundan bahsetmiş miydi size?
¿ Su marido ha mencionado estar... temeroso de alguien ó algo en las últimas semanas?
Önümüzdeki birkaç hafta içinde bana bir öğlen ayır.
Me gustaría que me diera una tarde en las próximas dos semanas.
Dokuz hafta içinde 200 kişilik bir düğün planlamam lazım.
Tengo que planificar una boda para 200 personas en 9 semanas.
Ve bahse girerim, bir kaç hafta içinde.. sana arkadaşça yaklaşıp, bu bölüm içinde.. kendini nerede görmek istediğini soracak.
Y apostaría que en un par de semanas vendrá a preguntarte, de modo amigable ¿ qué quieres hacer con el departamento?
Sadece birkaç hafta içinde, Darnell'in hayatı dramatik bir şekilde dönüş yapmıştı ve Camden Kasabası'na taşınmak zorunda kalmıştı.
Semanas atrás, la vida de Darnell había cambiado drásticamente... y tuvo que mudarse al condado de Camden.
burada çalışıyorum ve iki hafta içinde açılması gereken bir sergim var.
Tengo que trabajar, tendre un exibicion para abrir en dos semanas
Tamam. Ama iki hafta içinde beni boktan bir şapka için satarsan, her şey biter.
Está bien, pero si en dos semanas... me dejas por un sombrero con brillos, se termina todo.
Hiç para çekilmemiş ancak geçen bir yıl içinde sürekli nakit yatırılmış. Neredeyse her hafta. Bir seferinde 12 bin, başka bir seferde 16 bin.
No hubo retiros pero hay muchos depósitos en efectivo desde el año pasado casi uno por semana 12 grandes aquí, 16 grandes allá.
Skrotum ( testis torbası, çeviren )'u önümüzdeki bir iki hafta içinde büyük bir üzüm boyutuna kadar şişecek.
Su escroto va a crecer al tamaño de un pomelo en las próximas dos semanas.
Üç hafta ya da bir ay içinde bütün bunlar bitecek.
Todo esto terminará en tres semanas o un mes.
Bir hafta önce bir gece kalmış ve geçen birkaç ay içinde birkaç gece kalmış.
Sí, Rory Finch. Se hospedó aquí hace una semana y algunas otras veces en los últimos dos meses.
Kanı, büyüyen hücreleri besleyecek, ve 6 hafta içinde, bir kulağınız olacak.
Su sangre alimenta las células de crecimiento y en aproximadamente 6 semanas, tienes una oreja.
Hafta içinde hepsini bir araya getirmek gerçekten zordur.
Es difícil que vengan entre semana.
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
içinde 110
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
bir hata 32
bir hediye 84
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
içinde 110
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
bir hata 32
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hayvan 28
bir hata oldu 23
bir hata yaptım 105
bir hata yaptın 21
bir hiç 29
bir haber var mı 33
bir hırsız 35
bir hata yaptı 16
bir hatıra 20
bir hayvan 28
bir hata oldu 23
bir hata yaptım 105
bir hata yaptın 21
bir hiç 29
bir haber var mı 33
bir hırsız 35
bir hata yaptı 16
bir hatıra 20