Brainiac traduction Espagnol
246 traduction parallèle
Bana Brainiac denir.
Me llaman Brainiac.
Brainiac bir bilgi koleksiyoncusu.
Brainiac es un coleccionista de datos.
Belki Brainiac'la yüz yüze görüşürsek...
Tal vez podríamos reunirnos con Brainiac cara a cara.
Sanırım sen Brainiac'sın.
Brainiac, supongo.
Yıldızlardan gelen misafirimiz hakkında çok az şey bilmemize rağmen bütün Metropolis Brainiac manyağı oldu.
Aunque apenas se sabe nada del visitante de las estrellas toda Metrópolis está loca por Brainiac.
Brainiac'a olan inancın hepimizin sonu olacak.
Su fe en Brainiac será el fin de todos nosotros.
Brainiac'la ilgili kuşkularım var.
Tengo serias dudas sobre Brainiac.
Brainiac'ın gemisiyle bağlantı kurmak için hazırlık yaptım bile. Böylece hafızasını doğrudan LexCorp'un ana bilgisayarına aktaracak.
Estoy preparando una conexión con la nave de Brainiac para que pase su memoria directamente al terminal de LexCorp.
Brainiac geldiğinden beri karadaki platformlardan ona nişan aldım. Hepsinde altı buçuk megatonluk başlıklar yüklü.
Desde que llegó Brainiac, le estoy apuntando con lanzaderas terrestres con cargas de seis megatones y medio.
Bağlantı tamamlandı Brainiac.
La conexión está completa, Brainiac.
Brainiac.
Brainiac.
Brainiac bizim transfer protokolümüzü devre dışı bırakıyor.
Ha invalidado el protocolo de comunicaciones.
- Brainiac'ı devre dışı bırakın. Tamamen.
- Desconecten a Cerebro para siempre.
- Brainiac'ın küresinde görmüştüm.
- Esto ya me lo ha mostrado Brainiac.
Aslında, Brainiac bile Mala hakkında her şeyi biliyor mudur merak ediyorum.
Quizás ni Brainiac conoce toda la verdad sobre Mala.
Brainiac, nasıl başka bir Hayalet Bölge projektörü yapabileceğimizi göster.
Brainiac, ¿ cómo podemos construir otro proyector para la Zona Fantasma?
Brainiac!
¡ Brainiac!
Gururum okşandı Brainiac ama benim zaten bir işim var.
Me halagas, Brainiac, pero ya tengo bastante trabajo.
Sana hayran olduğumu itiraf etmeliyim Brainiac.
Debo admitir que te admiro, Brainiac.
Brainiac.
- Brainiac.
Brainiac üzerinde hiçbir hakları yok.
Ellos no tienen nada contra Brainiac.
Uçuşun iptal oldu Brainiac.
Cancelaron tu vuelo, Brainiac.
Bence Brainiac patlayınca onlar da kendilerini yok ettiler.
Creo que con Brainiac frito, solo les quedó autodestruirse.
Brainiac ardında kendinden bir parça bırakmayı iyi bilir.
Brainiac se las ingenia para dejar algo suyo.
Bak doğrusu şu ki... Ben kafayı sıyırmış değilim.
Mira, la verdad es, que no soy Brainiac.
Tamam, bunu kim onayladı?
Bien, ¿ Quién verificó eso? ¿ Qué pasa? Brainiac.
Brainiac.
- Mi nombre es - - ¡ Brainiac!
Evet adım Brainiac ama ben bir makine değilim.
Sí, soy un Brainiac. Pero no soy una máquina.
Tanıdığınız evren fatihi Brainiac benim uzaktan atam olur.
El Brainiac conquistador del universo que conocieron es mi antepasado distante.
Cidden şirin olması, Brainiac'a güvenebileceğimiz anlamına gelmez.
Sólo porque es realmente lindo, no quiere decir que debamos confiar en un Brainiac.
Biliyor musun, Brainiac organik olmak ve kalbi olmak aynı şeyler değil.
- ¿ Sabes, Brainiac? Ser orgánico y tener corazón, no son lo misma cosa.
Brainiac'ı yakalamayı nasıl beceremediğinizi açıklayın.
¡ Explíquenme cómo fue que fallaron al capturar a Brainiac 5!
On tane Brainiac'tan daha güçlü o.
Es más poderoso que una docena de Brainiacs.
Brainiac, YF'yi buldu.
¡ Brainiac ha encontrado a Linterna!
Biz konuşurkan Apokalips SüperBeyin isimli Kripton tehditi tarafından emilip yeniyor.
Mientras estamos acá, Apokolips está siendo asimilado por la amenaza de Krypton conocida como Brainiac.
Ancak şunu bil ; eğer SüperBeyin durdurulmazsa sayısız milyonlar ölmeye devam edecek.
Si nadie detiene a Brainiac, millones de planetas más perecerán.
SüperBeyin şimdiye kadar sayısız toplumu yok etti ve şimdi bir yenisini tehdit etmekte.
Brainiac ya destruyó infinidad de civilizaciones y está amenazando a otra.
Embesiller SüperBeyin'in kaçmasına izin veriyorsunuz.
Imbéciles, Brainiac está saliéndose con la suya.
Biz konuşurken Apokalips SüperBeyin diye bilinen Kripton tehlikesi tarafından emiliyor.
Mientras estamos acá, Apokolips está siendo asimilado por la amenaza de Krypton conocida como Brainiac.
SüperBeyin bütün bu dünyaları ziyaret etmiş.
Todos estos mundos que Brainiac ha visitado.
Eskiden SüperBeyin'in gezegenleri yutma yeteneği vardı artık bütün evreni emebilir.
Antes, Brainiac tenía el poder para devorar planetas. Ahora, puede consumir un universo entero.
SüperBeyin, durdur onları!
Brainiac, ¡ detenlos!
SüperBeyin her an patlayabilir.
En cualquier momento, Brainiac explotará.
Teşekkür ederim Brainiac.
Gracias, Braniac.
Brainiac!
Braniac...
Hayır Brainiac Van'ın köpeği dışarı çıkarması gerekiyordu.
No, Braniac. Se suponía que Van debía que pasear al perro.
Brainiac burada değil.
Brainiac no está aquí.
Ben 5. Brainiac.
Soy Brainiac 5.
SüperBeyin!
¡ Brainiac!
Brainiac?
Braniac.
Brainiac.
- ¡ Brainiac!